Bu;

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın son açıklamalarından biri;

Koronavirüs vaka sayılarını açıklayan Bakan Koca, Türkiye'de son 24 saatte 1492 kişiye Kovid-19 tanısı konulduğunu, 24 kişinin hayatını kaybettiğini ve toplam vaka sayısının 191 bin 657, can kaybının ise 5 bin 25 olduğunu açıkladı.Koca, Türkiye'de son 24 saatte 1386 kişinin daha iyileşmesiyle Kovid-19 tedavisi tamamlananların sayısının da 164 bin 234 olduğunu söyledi.

Bu da;

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara’nın Reuters’e verdiği demeç;

‘’Artan vaka sayıları ve önlemler ile ilgili yaptığı açıklamada “Yeni normale dönüşle beraber vaka sayısında bir miktar artış olması bekleniyordu. Bizim de böyle bir öngörümüz vardı. Ama bu rakamlar bizim beklentimiz içerisinde mi diye sorarsan biraz beklentimizin üzerinde” dedi.Normale dönüş sürecinde toplum olarak “Virüs tamamen ortadan kalktı, her şey düzeldi ve tamamen normale dönüyoruz” gibi bir algı oluştuğunun altını çizen Kara, bunun da en büyük hatalardan biri olduğunu kaydetti.’’

Yukarıda iki önemli kişinin çok kısa bir süre önce salgının hali pür melali ile ilgili açıklamalardan alıntılar yaptım

Bu konuda uzman, yetkili, ilgili kim varsa hepsinin açıklamalarını bulup onlardan da alıntılar yapsaydım eminim sözlerinin ortak paydaları aynı olacaktı.

Görünen o ki;

Bu salgının ikinci evreye filan geçtiği yok, aksine çıktığı anda ki hızından da fazla bir ivme ile  pupa yelken gidiyor.

Covidin antrak verdiğini sayarak önlemlerini gevşeten ülkelerin halleri de günden güne salgının ilk günlerinde ki hallerine dönüyor.

Bu son derece basit bir neden sonuç ilişkisi aslında.

Üzerinde yorum yapmak için profesör, etkili, yetkili filan olmaya gerek yok.

Neden;

İnsanların salgından korunmaları ve diğerlerini korumalarının birkaç nasihat dışında (biz de para cezası da uygulanıyor ancak sonuç çok değişmiyor) tamamen onların insiyatifine bırakılmış olması.

Sonuç;

İnsanların genele yakının bu konuyu hiç takmadıklarından dolayı salgının artması.

Elbette bu neden / sonuç ilişkisi yöneticiler tarafından da gayet iyi biliniyor.

Ancak biz dahil olmak üzere pek çok ülkede salgının tıbbenden ziyade siyaseten yöntemlerle önünü alabilmek şimdilik pek mümkün görünmüyor.

Koronanın dünya da ki terörü daha ne kadar sürecek bilinmez ama, süreci böylesine hafife alıp işi oluruna bırakmanın bedelinin insanlık için ağır olacağı aşikar.

İzninizle şuracığa DSÖ’ nün 24 Haziran 2020 dünya korona raporunda ki verileri bir iliştirivereyim de durum daha net anlaşılsın;

Toplam (24 Haziran itibarı ile son 24 saatteki yeni vaka sayıları)

Küresel :              9.129 146 vaka    473 797 ölü

Afrika :                     239 548 vaka       5 290 ölü

Amerika :             4.507 006 vaka    226 504 ölü

Doğu Akdeniz:        950 730 vaka      21 439 ölü

Avrupa:                2. 581 602 vaka   194 530 ölü  (5.046 sı da bizim vatandaşlarımız)

Güney-Doğu Asya:   641 148 vaka    18 663 ölü

Batı Pasifik :              208 371 vaka     7 358 ölü

Tablo ağır.

İşin şakası yok.

Diğer ülkelerin kendi sorunları da ben her gün şu kadar insanımız koronavirüsten öldü haberlerinin sıradanlaşıp vaka-i adiyeden sayılmasından korkuyorum.

Ne demişler; alenileşen meşrulaşırmış…

Demem o ki;

Bu virüs şaka yapmıyor;

Dahası şaka da kaldırmıyor…