Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bu iş çok ciddi

Yazının Giriş Tarihi: 11.06.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.06.2020 00:00

İnsan hayatında bazen, hiç beklemediği bir anda apansız değişim olabiliyor. Bu durum, kentler ve şehirler içinde aynen böyle seyir ediyor.

Bursa’da bir süredir Fomara Meydanı, yeni ismiyle 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı ve hemen yan kesiminde bulunan, bu meydana katılması için konuşulan bir müftülük binası vakıası var. Bu olay, öylesine arsa kavgası gibi bir olay değil. İşin, seneler öncesinden başlamış, burası ile ilgili tartışmaları. Sonrasında unutulmuş. Nedeni, bu bölgede evi barkı olanların başka yerlere göç etmeleri, bir de yaşlı olanların ahirete intikal etmeleri gibi bazı unsurlar, bu binanın yeri, arazisi, yapılış şekli ve elde ediniş şekli ile ilgili tartışmaları unutturmuş. Özellikle de 12 Eylül darbesiyle beraber, devlet kurumlarına söz söylemek ve eleştirmenin yasaklı olduğu, basının sansürlü olduğu bir döneme denk geldiği içinde konu gündemden pat diye düşmüş.

De demiş atalarımız, geçmişi bilmeyen gelecek ile ilgili konuşmasın.

Tam da bu Müftülük binası olayı bu söyleme oturuyor.

Dünkü yazımla ilgili olarak DYP’nin eski Osmangazi ilçe başkanı Hayrettin Gümüş ile görüştük.

“Ben orada dünyaya geldim. Doğdum. Orada büyüdüm. Ta ki 1970’li yılların sonuna kadar hep orada oturduk ailemle beraber. Sonrasında evimiz meydan yapılacak diye istimlak oldu.” Bilgisini verdi.

Yani, burasının dününü, bugününü ve yapılan her türlü işleri çok iyi bilen bir kişi. Canlı tanık.

Hayrettin Gümüş, “Müftülük binası yapılırken itirazlar oldu ama, dini inançlar nedeniyle, bırakın yapılsın şeklindeki söylemler yüzünden bu itirazlara pek fazla kulak asılmadı. Sonra burası Minibüslerin Cumhuriyet Caddesi itfaiye meydanından kaldırılıp Şehreküstü’ye getirilmesiyle minibüs durağı haline getirildi. Minibüsler daha sonra da Emniyet Müdürlüğü karşısına, Bugünkü Medikalpark Hastanesinin olduğu arsaya taşındı. Şehreküstü Camisi inşaatı başladı. Meydan genişletilecek denildi ama, meydanın bir bölümü şu andaki AVM olan binanın olduğu yer belediye eliyle satıldı. Sonrasında da meydan betonla doldurulmuş oldu” diye, bu bölgenin geçmişte yaşanılan olaylarını hatırlattı.

Evet, şu anda Bursa’yı yönetenlerin bazılarının o tarihlerde dünyada bile olmadığını düşünürsek, gerçekten bu konuya fazla hassasiyet göstermediklerini yazmam mümkün.

O günleri yaşayanlar, bugün yaşanılanların Bursa’ya hizmet etmek değil Bursa’nın parası, puluyla, halkımızın destekleriyle yapılan bir hizmetin istismar edilmesi olduğunu konuşuyorlar. Evet, bu arsa, bölgede “yatırlı alan” olarak biliniyor. Yani, altında hazire denilen eski mezarların olduğu konuşuluyor. Bugün yaşayan insanlarımızda bu konuşulanları doğruluyor. O tarihlerde Din Görevlileri Derneği, kendilerine bir buluşma yeri yapılması için burasını istemişler. Mahalli yöneticilerde vermiş. Sonrasında ne olmuşta burası Müftülük binası ve lojmanı haline g3etirilmiş? Bu konunun iyice incelenmesi ve araştırılması lazım.

İkinci husus, devlet hizmetinde devamlılık hizmeti hakimdir. Müftülük binası, geçmiş yıllarda camilerde toplanan bağışlarla yapılmış. Bugün ise yine Bursa halkına hizmet için Büyükşehir Belediyesi bütçesinde toplanan paralarla, eski binanın 6 katı büyüklüğünde ve yanında da muhteşem bir camisi ile beraber yapılıp, kamu hizmetine sunulmuş.

Neden, halka ve Bursa’ya hizmet edilmesi amaçlı.

Çünkü, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanının hemen yanında kalan ve Kent Meydanından yukarıya doğru bakıldığında, Ulucami’nin görülmesine engel olan, yolu daraltan bu yapılan meydana katılması ve üzerindeki binanın yıkılması karşılığında Bursa adına güzel bir hizmete imza atılmış. Dünkü yazımda da ifade ettiğim gibi, yeni binaya konuçlanan Müftülük, bu eski “eski binada arsa da bizim” demiş. Diyanet, devletin bir kurumu değil de sanki, babasının tapulu malı.

Burası acaba hizmet amaçlı mı isteniyor, yoksa müftü efendinin şehir merkezindeki lojmanı olması için mi diretiliyor? Halkımızın sormaya başladığı yeni soru bu. Çünkü, yeni müftülük binasında her türlü eğitim ve sosyal amaçlı salonlar mevcut ve donatılmış olarak teslim edilmiş.

Tabi, soru işaretleri çok.

Bursalılar, özellikle iktidar parti kanadının bu konuyla ilgili suskun kalmasını içine sindiremiyorlar. Müftü efendiye, “Başka yer mi yok?” diye sorulmamasına kızıyorlar. Sinirleniyorlar. Bizim, görevimiz halkımızın bu isteklerini ilgililere, yetkilileri iletmek.

Birde, Bursa’nın değerlerinin korunmasını sağlamak. Hem bedavaya son derece modern, lüks ve iğneden ipliğe kadar döşenmiş binaya oturacaksın hem de sözünü yerine getirmeyeceksin. Bu duruma, insanları dinden imandan çıkarma adına atılan adımlar olarak değerlendirmek bana göre yanlış. Müftülük için, eğitim iddiasıyla salon yapılması için her tarafta yer bulunur. Örnek, Şehreküstü Camisinin altında son derece modern ve geniş, şu anda okçuların kullandığı salon var. Burası, pek ala eğitim salonu veya konferans salonu olarak kullanılabilir. Yapılması amacı da zaten bu.

Dinimizde israf haramdır. Aynı yerde böylesine imkanlar varken, meydanı ele geçirme ve betonlaştırma adına neden böyle adımlar atılıyor?

İşte, bu konuya sessiz kalanların cevap vermesi gereken sorular bunlar. Yoksa, idari ve adli olarak yapılacak çok işlem var. Astarı yüzünden pahalı olmadan, bu işten vaz geçilmesi Bursa’nın hayrına ve din insanlarının da “dediğim dedik” inadının olmadığını işaret eden bir uygulama olacaktır. İnsanlar ve makamları gelip geçicidir. Önemli olan Bursa’nın çıkarlarının korunmasıdır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.