Önce o kalleş gecede Vatan için can veren yiğitleri, rahmet ve minnetle anarak başlayayım. Rabbim, ordumuzu, yurdumuzu her türlü şerden/beladan korusun…
Bursaspor; Ümraniye’deki dünkü oyuna golle başladı.
Maçın henüz 6.dakikasında Shehu belki de futbol hayatının en akıllı ve de en beleş golünü attı.
Ceza çizgisinin ön çizgisinde tilki sinsiliğinde arkasına sızdığı Muhammed’den topu çalan Nijeryalı meşin yuvarlağı boş kaleye yuvarladı. Erken gelen gol maçın havasını indirdi. Ondan sonrası Bursaspor için yeterliydi. Her azalan dakikayı da öyle bitirelim diye oynadılar ve kalesinde hiç tehlike yaşamadan devreyi tek golle önde tamamladılar.
İkinci yarıda Yeşil Beyazlı ayaklar ‘ikiyi aramak’ yerine ‘1-0 olsun, bizim olsun’ mantığıyla Ümraniye Stadı’nın suni çim sahasına battaniye döşeyip istirahete çekilince ev sahibi takımın oyuncuları haliyle uyanık davranıp beraberlik için Çağlar’ın kalesine sağlı/sollu ataklarla yüklenmeye başladı.
Riyad Nuri ile Ümraniye’nin tabelayı dengelediği gol artık alışageldiğimiz otel parası vermemek için ayakta uyuyan Bursaspor defansının eseriydi!
Skorun eşitlenmesinin ardından bu sezon bir Timsah klasiği haline gelen takımı bir eksik bırakma serisine gördüğü kırmızı kartla Shehu’da eklenince anlaşıldı ki, Bursaspor adına çok kıymetli bir üç puan daha bu kez İstanbul’da buhar olup uçup gidecekti.
Netice de İbrahim Hoca’nın öğrencileri üst üste üç maçı ıskaladı!
Hani, arabayı geri vitese takıp, peş peşe duvara toslamak gibi bir şey bu?
Bugüne kadar verilen zayiatları ‘iş kazası’ olarak niteleyerek geçiştiren bu kulübün etkili ve de yetkili isimlerine şimdi soruyorum:
Bursaspor otobüsünün dün Ümraniye’de yaşadığı kaza mı, yoksa arıza mı?
Demek istediğim o ki; art arda üç kez zincirleme kaza talihsizliktir, nadiren görülür…
Yok, arıza diyorsanız tamam da…
Tamam, olmayan şu:
Arıza giderilmezse otobüsünüz yolda kalır, dolayısıyla sizde yaya kalırsınız!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa ÖZKESKİN
Bu da mı iş kazası?
Önce o kalleş gecede Vatan için can veren yiğitleri, rahmet ve minnetle anarak başlayayım. Rabbim, ordumuzu, yurdumuzu her türlü şerden/beladan korusun…
Bursaspor; Ümraniye’deki dünkü oyuna golle başladı.
Maçın henüz 6.dakikasında Shehu belki de futbol hayatının en akıllı ve de en beleş golünü attı.
Ceza çizgisinin ön çizgisinde tilki sinsiliğinde arkasına sızdığı Muhammed’den topu çalan Nijeryalı meşin yuvarlağı boş kaleye yuvarladı. Erken gelen gol maçın havasını indirdi. Ondan sonrası Bursaspor için yeterliydi. Her azalan dakikayı da öyle bitirelim diye oynadılar ve kalesinde hiç tehlike yaşamadan devreyi tek golle önde tamamladılar.
İkinci yarıda Yeşil Beyazlı ayaklar ‘ikiyi aramak’ yerine ‘1-0 olsun, bizim olsun’ mantığıyla Ümraniye Stadı’nın suni çim sahasına battaniye döşeyip istirahete çekilince ev sahibi takımın oyuncuları haliyle uyanık davranıp beraberlik için Çağlar’ın kalesine sağlı/sollu ataklarla yüklenmeye başladı.
Riyad Nuri ile Ümraniye’nin tabelayı dengelediği gol artık alışageldiğimiz otel parası vermemek için ayakta uyuyan Bursaspor defansının eseriydi!
Skorun eşitlenmesinin ardından bu sezon bir Timsah klasiği haline gelen takımı bir eksik bırakma serisine gördüğü kırmızı kartla Shehu’da eklenince anlaşıldı ki, Bursaspor adına çok kıymetli bir üç puan daha bu kez İstanbul’da buhar olup uçup gidecekti.
Netice de İbrahim Hoca’nın öğrencileri üst üste üç maçı ıskaladı!
Hani, arabayı geri vitese takıp, peş peşe duvara toslamak gibi bir şey bu?
Bugüne kadar verilen zayiatları ‘iş kazası’ olarak niteleyerek geçiştiren bu kulübün etkili ve de yetkili isimlerine şimdi soruyorum:
Bursaspor otobüsünün dün Ümraniye’de yaşadığı kaza mı, yoksa arıza mı?
Demek istediğim o ki; art arda üç kez zincirleme kaza talihsizliktir, nadiren görülür…
Yok, arıza diyorsanız tamam da…
Tamam, olmayan şu:
Arıza giderilmezse otobüsünüz yolda kalır, dolayısıyla sizde yaya kalırsınız!
Sizlerde biliyorsunuz ki; yürüyerek/emekleyerek/sürünerek hedefe gidilmez