Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bu Çakma Değilmiş

Yazının Giriş Tarihi: 02.04.2020 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.04.2020 00:01

Virüs dünyanın ve dahi bizim ülkemizin başına en püsküllüsünden bela olmaya başladığından beri,insanlığın bu illete karşı neden bu denli hazırlıksız yakalandığına dair onlarca makale okudum,video izledim.

Hepsinin ortak paydası virüsün ilk göründüğü günden bu yana devletlerce çok ciddiye alınmadığı yönünde ki saptamaları idi.

Adın çıkacağına canın cıksın derler ya;

Ülkeler yıllar boyu tüm dünyaya çakma ürünler ihraç eden Çin’in bu virüs konusunda da tavır değiştirmeyeceğini  varsaydılar zaar.

Nerede başlamış ?

Çin de diyorlar.

Boş ver çakmadır o …

Mealinden yani.

Gerçi Çin bu melanetin kendilerinden kaynaklanmadığını perde arkasında kendini dünyanın jandarması sanan ABD nin olduğunu söylüyor ama,algı çoktan oluştu bile.

Öyle ya da böyle olan oldu.

Dünya’nın tüm gündemleri yerlerini covıd-19 a terk ettiler.

Dünya’da virüsün çakma olmadığını acı deneyimlerle öğrenmeye başladı.

Salgından sonra olası yüzlerce senaryo tartışılır oldu artık.

Bir de olayı derin projelere bağlayanlar var ki işte onlar en matrakları.

Ben bu bela defolup gittikten sonra birkaç ülkede  belki ama biz de durumun hiç mi hiç değişmeyeceğini düşünenlerdenim.

Hatta hadisenin bitimini takip eden en çok bir ay içerisinde gündemden düşüp süratle unutulacağını bile sanıyorum.

Şu anda bile insanlara zorla ciddiye alındırılmaya çalışan salgının,insiyatif tamamen kendilerine bırakıldığı zaman göreceği muameleyi tahmin etmek hiçte zor değil.

Haberlere bakılırsa durum sadece bizde böyle değil.

Dünyanın pek çok ülkesinde insanlar salgın ile garip dalaş halindeler.

Mutlak surette dışarı çıkıp çalışmak zorunda olanları tenzih ediyorum ama,’’evde canım sıkılıyor ‘’diyerek orada burada aylak aylak dolaşanlar olayın hiç farkında değiller.

Ya da farkındalar da,’’amaaan bu kadar insan arasında gelip benimi bulacak yahu’’ rahatlığının içerisindeler.

Dedim de;

Aklıma cennetmekan babamın anlattığı bir fıkra geldi,

İkinci Dünya Savaşı esnasında  Almanya Polonya'ya saldırıyor ve Wielun’u bombalamaya  başlıyor.

O esnada Arturek ile Czarek’te bir barda oturmuşlar sohbet ediyorlar.

Bomba seslerini duyan Arturek heyecanla bombalama başladı deyince Czarek,son derece serinkanlı bir halde arkadaşını ‘’’telaş yapma geçer gider biraz sonra’ diye teselli ediyor.

Gerisini karşılıklı diyologlarından anlatayım;

-Nasıl bu kadar emin olabilirsin?

-Eminim.Bak şimdi senin ev nerede?

-Seninkinin yanında bilmiyor musun bu nasıl soru?

-Biliyorum elbet.Sen yine de tarif et bi kere

-Buradan çıkıyorsun,sağa dönüyorsun,ana caddeye ulaşıp köprüye kadar yürüyorsun,köprüden sonra merdivenlerden inip,sola dönüyorsun,yüz metre kadar dümdüz gidiyorsun,dört yol ağzına geldiğinde solda ki yola girip beş dakika daha yürüyüp kilisenin önüne geliyorsun.Onu geçip yüz metre daha yürüyüp sağa döndüğünde bizim sokağa geliyorsun,sokağın ortasında ki sarı boyalı ev senin mavi boyalı ev benim.Ama niye tarif ettirdin anlamadım.

-Ha işte kendi ağzınla söyledin.Alman uçakları Polonyaya girecek,bizim şehre gelecek,bizim kasabayı bulacak,köprünün üzerinden geçecek,kiliseye kadar uçacak,dört yol ağından doğru olanını sapacak,sağa dönüp bizim sokağın üzerine gelecek,sonra da sarı ve mavi boyalı evleri bombalayacak.Kaldı ki buldu ve bombaladı biz evde değiliz ki buradayız.Bir bira daha iç sen,bozma keyfini.

(Almanya 2.000’den fazla tank ve 1.000 uçakla sınır boyunca Polonya savunmasını yararak büyük bir kuşatma ile Varşova’ya ilerlemiş. 3 Eylül 1939’da Almanya’ya savaş ilan etmiş. Varşova 28 Eylül 1939’da Almanlara teslim olmuş  Alman işgalinden sonraki haftalar içinde Polonya ordusu bozguna uğratılmıştı)

Elbette fıkranın bu işgal ile uzaktan yakından ilgisi yok.

Ancak umursamazlık konusuna da çok güzel bir örnek teşkil ettiği de sanırım sizce de aşikar.

İnsanlık bu önceleri çakma sandığı sonrasında da berbat bir gerçek olduğunu ağır bedeller ödeyerek anlamaya başladığı beladan ne kadar önlem alınırsa alınsın onu algılayabildiği oranda kurtulacak.

Demem o ki;

Bu virüsün gideceği yeri öğrenmesine ve koordinatlara filan hiç ihtiyacı yok.Zaten bir son durak hedefi de yok.

Hepimize toplu taşıma aracı muamelesi yapıyor.

Ve artık  iyice anladık ki çakma da değil;

Peki şakası var mı?

İşte o hiç yok.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.