Bursaspor dün akşam Beşiktaş karşısında ilk yarıdaki futbolu ile yine hayal kırıklığı yarattı.

Ligin ikinci yarısının ilk üç maçında mücadeleci futbolunu galibiyet ile süsleyemeyen Bursaspor, en az bir puan için gittiği İstanbul deplasmanından eli boş döndü.

Yeşil beyazlı ekip güçlü rakibi karşısında maça istekli başladı aslında. Umut Narin ve Saivet ile önde stoperlere baskı uygulayarak savunmadan oyun kurulmasını engelledi. Ancak bu kadar yaklaşık 20 dakika kadar sürdü. Bu ikilinin yorulması ile Beşiktaş ataklarını olgunlaştırarak kalemize gelmeye başladı ve 40.dakikada da Burak Yılmaz ile golü de buldu.

Bursaspor bu bölüme ne kadar yaptı, koca bir hiç.

Maçın daha başında Aytaç’ın kalenin çok çok üstünden giden şutunu görmezden gelirsek ilk 45 dakikayı şut atmadan, atamadan bitirdi.

Yani kısaca çöpe giden koskoca bir 45 dakika..

İkinci yarıya Latovlevici’nin yerine Lima ile başlamak yeşil beyazlı ekibin sağ kanadına hareket getirdi. Lima’nın iştahını gören Yusuf’ta sol kanadı biraz daha fazla kullanmaya başladı.

Ancak, savunmada top dolaştırırken Vergini Burak Yılmaz’a öyle bir top kaptırdı. Zaten hızlı olan bu oyuncu, rüzgar gibi ceza alanına girdi ve ikinci golünü atıverdi. Bu gol bir anlamda maçın bitişi gibiydi adeta.

Buna rağmen yeşil beyazlı ekip ‘hiç olmazsa bir gol’ diye rakip kaleye gelmeye başladı. Ancak, Yusuf ve Lima ile kaçan inanılmaz fırsatlar, Kubilay’ın dışarı giden kafa vuruşu.. Aslında gol ve goller bulmak içten bile değildi. İşte golcün olmayınca böyle oluyor. Rakibinki direğe çarpıp içeriye giriyor, senin ki dağlara taşlara gidiyor.

Şimdi bu hafta sahamızda Çaykur Rizespor’u ağırlayacağız. B:irakın 3’ü, 6’yı 9 puanlık maç bence. Aramızda iki puan fark var ve moral kondisyonu bizden iyi olan bir rakip. Bu açıdan da baktığımız da kesinlikle kazanılması gereken bir mücadele.

Bursaspor bu tür maçları her halde kalan haftalarda çok oynayacak. Hiç olmazsa iç sahadakileri taraftarın da itici gücü ile kazanmak lazım. Aksi halde işimiz çok zor olur.