CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, cuma günü TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Rusya'nın bir siyasetçisi gibi konuşarak Türkiye'yi suçladı. İnanın haberi radyodan dinlerken başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Gayri milli bir duruşla yapılan bu açıklamalardan ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hicap duydum. Bir milletvekilinin, üstelik ana muhalefet partisinin grup başkanvekilinin nasıl bu kadar sorumsuzca konuşabildiğini anlayamıyorum. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bu açıklamanın hesabını sormasını bekliyorum. Anlaşılan CHP içinde hala Moskova ekseninden çıkamayan bir klik mevcut.

Rusya’nın sözcüsü gibi

Bana 'böyle muhalefet düşman başına' dedirten basın toplantısında bakın neler söylemiş Levent Gök: "Uluslararası alanda Türkiye ciddi suçlamalarla karşı karşıya. Hükümet ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu suçlamalara inandırıcı ve dünya kamuoyunu tatmin edici cevaplar vermeli. Tüm Türkiye'nin töhmet altında bırakıldı. Bu suçlamalar Tayyip Erdoğan'ın basit bir savunma refleksi ile söylediği 'ispat edersen istifa ederim. İspat edemezsen sen istifa et' cümlesiyle cevaplanacak kadar basit değildir."

Açıkça ne diyor Levent Gök? Türkiye'nin IŞİD petrolünü pazarladığını ve bu işin içinde Erdoğan'ın ailesinin de yer aldığını iddia eden Rusya'nın söylemlerini ciddi bulduğunu ve bu iddialara cevap veren Başbakan ve Cumhurbaşkanı'na inanmadığını söylüyor.

Peki o zaman soruyorum Sayın Levent Gök, olmayan bir şeyin ispatı nasıl olacak? Ben şimdi çıkıp, “Herhangi bir CHP’li milletvekili ve ailesi uyuşturucu kaçakçılığı yapıyor” diye bir iddiada bulunsam ve ispatını sizden istesem beni inandırıcı ve tatmin edici cevapları nasıl vereceksiniz?

Ayrıca Sayın Gök, 'dünya kamuoyunu tatmin edici cevaplar verilmeli' diyorsunuz da, zaten bu iddiaların doğru olmadığını ABD başta olmak üzere birçok ülke teyit etti fakat sizin alıcılar Moskova'ya kilitlendiği için diğer açıklamaları duyamıyorsunuz galiba!

Putin hayranı bir CHP'li

Açıklamanın satır aralarına baktığınızda CHP'nin, en azından CHP içindeki bir klik'in hala kıblesinin Rusya olduğunu çok net anlıyorsunuz.

Bu kadar haklı olduğumuz ve uluslararası camiadan da belki ilk kez bu kadar büyük bir destek aldığımız, yaptığımızın doğru olduğunun vurgulandığı bir ortamda bile hala kendi ülkesini ve yöneticilerini küçümseyerek Putin'e hayranlık gösteriyor Levent Gök.

Bakın ne diyor CHP Grup Başkanvekili: "Türkiye’nin Cumhurbaşkanı, bu suçlamalara karşılık ‘vallahi kaçak petrol işi yapmadık, benim ailemin bu işle ilgisi yok’ diyerek geçiştiremez. Bilmelidir ki, Putin’in ekibi KGB ekibidir. Putin KGB’den, dünyanın en güçlü istihbarat örgütünden gelen bir kişidir ve ekibi KGB’dir. Cumhurbaşkanı’nın ekibi ise İETT’dir." Şimdi bu cümleyi neresinden ele alırsanız alın vahim.

Önce KGB'yi hiç olmadığı kadar yücelterek, en tepeye koyuyor, 'dünyanın en güçlü istihbarat örgütü' diyor Levent Gök. Sonra da 'Putin KGB'den geliyor' diyerek, ondaki bilginin gerçek olduğuna inanmamızı istiyor. Alaycı ve küçümseyen bir ifadeyle, Cumhurbaşkanı’nın ekibinin İETT’den olduğunu söylemesi ise tam bir facia.

Yerli ve milli 550 vekil

Biz, bir Türkiye Cumhuriyeti Milletvekili'nden, Milli Mücadeleyi yönetmiş Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bu sözleri duyacak ne günah işledik? Benim için Levent Gök artık milletin vekili değildir. En azından ben bunu kabul etmiyorum. Putin'den de, onu Rusya'ya davet etmesini bekliyorum. Baksanıza adam neredeyse 'gelsin Putin bizim CHP'nin başına geçsin' diyecek.

Hani 1 Kasım seçimleri öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'TBMM’ye hangi partiden olursa olsun fark etmez, 550 tane yerli, milli, bedeni ve kalbiyle bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum' dediğinde neyi kast ettiğini şimdi daha iyi anladınız mı?