Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Boykot’a ilk karşılık…

Yazının Giriş Tarihi: 19.10.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.10.2020 00:00

Suudi Arabistan’ın Türk ürünlerine yönelik gayriresmi boykot uygulamasına ve 8 kurumun çağrısına önceki yazımda yer yer vermiştim.

Bu arada TİM Başkanı İsmail Gülle’nin, Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçiliği'ne gönderdiği mektupta, “Ülkemize yönelik devam eden olumsuz uygulamalar ne yazık ki artarak sürmektedir. Şirketlerimizden aldığımız ve basına da yansıyan şikayetlerde, Türkiye'den ithalatın Suudi yetkililer tarafından açıkça caydırıldığını görüyoruz. Ayrıca Türk firmalarının ithalatçısı ve uzun yıllardır ülkemizle iş yapan Suudi tedarikçilerin, Türkiye'den ithalat yapmama konusunda taahhütte bulunmak zorunda bırakıldıkları ifade edilmektedir. Serbest ticareti engellemeye yönelik resmi veya gayri resmi uygulamaların ülkelerimiz arasındaki mevcut ticari ilişkiler üzerinde olumsuz sonuçları olacağı ve her iki ülke ekonomisine de zarar vereceği açıktır. Mesnetsiz, organize ve örtülü önlemler ekonomik çıkarlara zarar vermektedir. Sağduyu ile hareket ederek buna izin vermememiz gerektiğine inanıyoruz. Diğer taraftan, bu konu artık ikili ekonomik ilişkiler boyutunun ötesinde, küresel şirketler ve tedarik zincirleri açısından da bir sorun teşkil etmektedir zira, Türkiye ve Suudi Arabistan küresel tedarik zincirleri açısından da güvenilir ortaklar olmalıdır” diye yazdığını ekleyerek, konuyu devam ettirelim.

Peki Suudi Arabistan neden bunu yapıyor?

Suudi Arabistan'ın Türk ürünlerine uyguladığı "yarı resmi boykot" ile İsrail ürünlerinin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn üzerinden Suud piyasasına girme olasılığı arasında güçlü bir bağlantı olduğu belirtiliyor.

Gözlemciler, Suudi Arabistan'ın yakın müttefikleri BAE ve Bahreyn'in eylül ayında İsrail ile normalleşme anlaşmaları imzalamasının ardından Riyad ile Tel Aviv arasında gayriresmi ve dolaylı bir yakınlaşma olmasını da bunun kanıtı olarak görüyor.

Bir de Fas’ın yaptıkları var…

1200 Türk menşeli ürüne ek gümrük vergisi koyan Fas’ın Cezayir ve Tunus gibi diğer Kuzey Afrika ülkelerinin de benzer bir uygulama başlanması yönünde ısrarcı olduğu ifade ediliyor.

Tabii ki Körfez bölgesinde Suudların arkasında kimin, Kuzey Afrika’da ise Fas’ın arkasında da kimlerin bulunduğunu bu işe biraz kafa yoranlar biliyor. Çünkü hala daha Türkiye’nin Ortadoğu’da ve Akdeniz kıyılarında güçlü olması istenmiyor ve her fırsatta engellenmeye çalışılıyor.

Meselenin aslı budur…

Bu arada Türkiye’den Suudi Arabistan’a yönelik ilk karşılık geldi.

Suudi Arabistan menşeli "alçak yoğunluk polietilen" ürününe yönelik damping soruşturması açılmasına karar verildi.

Ticaret Bakanlığı’nın İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliği Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, Petkim Petrokimya Holding AŞ'nin başvurusuna istinaden, Suudi Arabistan Krallığı menşeli ‘alçak yoğunluk polietilen’e yönelik bir damping soruşturması açılması kararlaştırıldı.

Bundan sonrasını takibe devam edip gelişmeleri yine aktaracağız.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.