Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bol bol yiyen, bel bel bakar…

Yazının Giriş Tarihi: 23.06.2014 09:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2014 09:37


 

Tasarruf konusunda “Ayağını yorganına göre uzat”, “Ak akçe kara gün içindir” şeklinde anlamlı atasözlerimiz vardır.

Bir de, “Bol bol yiyen, bel bel bakar” derler…

Yani; bugünün yarını da vardır. Savurganlık yapıp elindekini bol bol harcayan, düşünceli davranıp ilerisi için bir şey bırakmayan, biriktirmeyen kimse, yarın geçimini temin edecek bir şey bulamaz. Başkalarına muhtaç olur, eline bakar anlamında…

Nerden çıktı bu konu demeden açıklama yapacağım ama önce şunu eklemeliyim…

Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ortalama tasarruf oranı yüzde 33 düzeyinde, yani milli gelirlerin yüzde 33'ü kadar tasarruf ediliyor. Bizde bu oran yüzde 12.5 seviyesinde…

Gerçi “tasarruf edecek bir şey kalmıyor” dediğinizi duyar gibiyim ama, aşağıda vereceğim örnekteki gibi lüks harcamalardan da kaçınmıyoruz…

Şimdi detaylar…

Tüketici kredileri son 6 ayda yüzde 4.73 oranında artarak 259.3 milyar TL’ye ulaştı.

Merkez Bankası’nın son açıkladığı verilere göre bu kredilerin 247.4 milyar TL'si mevduat bankaları, 1.5 milyar TL'si kalkınma ve yatırım bankaları, 10.4 milyar TL'si ise katılım bankaları tarafından kullandırılmış.

Tüketici kredilerinin, 114 milyar 324 milyon TL'lik kısmını konut kredileri oluşturmuş.

Gelelim dış borca…

2013 yılı dördüncü çeyrek sonu itibarıyla Brüt Dış Borç Stokumuz 388.2 milyar dolar olarak gerçekleşmiş durumda.

Cumhuriyet tarihimizde ilk kez özel sektörün dış borcu 200 milyar doları aştı.

Yine Merkez Bankası verilerine göre Nisan ayı sonu itibariyle özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu 162.6 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcu da 40.7 milyar dolar olmak üzere toplamda 203.3 milyar dolara ulaştı.

Tamam, bilhassa özel sektör için “borç yiğidin kamçısıdır” yaklaşımıyla alınan borçla yatırım yapılıyor, ekonomik faaliyetler gerçekleştiriliyor denebilir ama şu var ki, özel sektör borcu artış hızının, ekonomik büyümemizin çok üstünde olduğu görülüyor.

Nitekim, Türkiye'de özel sektörün son yıllarda yatırım yaparken artık daha temkinli davrandığı ve TÜİK verilerine göre son 11 çeyrektir özel sektör yatırımlarının zayıf seyrettiği, hatta yatırım yapmanın cazibesini kaybettiği konuşuluyor.

Evet, tasarrufun yapılmadığı, borçların arttığı, üstüne yeni yatırım şevkinin azaldığı ortamda akıllı telefona 9 milyar dolar harcamışız.

Bu açıklama Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince’den geldi.

Türkiye'de genç nüfusun fazla olduğuna ve tasarruf etmek istemediğine dikkat çeken Özince, bugüne kadar 9 milyar dolarlık akıllı telefon alındığına işaret ederek, “Gençken tasarruf etmiyorsun ve harcamak istiyorsun. Eskiden daha orta yaşta bir toplumduk. Daha az çocuğumuz vardı. Daha büyük ailelerle yaşardık. Erzakımız şuyumuz buyumuz memleketimizden gelirdi. Almanya'da bile olsak gelirdi. Şimdi daha küçük aile yapısı, genç nüfus, ev açma arzusu, serbest yaşama arzusu, tüketim alışkınlıkları. 9 Milyar dolarlık sadece akıllı telefon almışız” demiş.

Hani yine atasözümüzde ifade edilen “ayranı yok içmeye………” misali.

İnegöl’de bir toplantıda konuşan Özince “Son 10 yılda ticari krediler 10 kat, tüketici kredileri ise 19 kat büyümüş. Yani Türkiye hızlı bir şekilde harcıyor. Harcayınca da daha az tasarruf ediliyor” diye eklemiş.

Bizim atasözlerimizle başladık, dünyada tasarruf oranının en yüksek olduğu ülkelerden birisi durumundaki Çin’den bir atasözüyle bitirelim. Çinliler, “Para biriktiren kişi sonunda hür olur” dermiş…

Bilmem anlatabildim mi?

İsteyen üzerine alınabilir…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.