Evde hanım yemeği yaptıktan sonra kaç kere ısıtıp koyuyor önünüze?

Ya iki ya da hiç.

Öyle ya yemek ısıtılınca o ilk yemek asla olmuyor. Tadı da vitamini de kaçıyor. Yemek olmaktan çıkıyor. Hadi o yemek, yemeseniz iki yumurta kırsanız da olur.

Bir de halt yemek var ki, işte onun izahı da yok, telafisi de…

Kızımın ilkokul ikinci sınıftayken ‘Baba biz Ermenileri kesmişiz doğru mu?’ diye sorduğunu anımsıyorum. İpek şimdi üniversite hayatına anılarım diyen bir yaşta.

Aradan yıllar geçti, aynı konu temcit pilavı misali ısıtılıp ısıtılıp konuyor milletler arası denilen o kurtlar sofrasına.

Malumunuz en sonda servisi üstlenen Papa Bey oldu.

Hazret geldi Türkiye’ye; yedi, içti, ağırlandı pek bi mütehassıs oldu.

Döndü Vatikan’a açıklama yaptı.

Türk’ler Ermenileri kestiler…

(Bu yazının yazıldığı saatlerde de, Avrupa Parlamentosundan da, ’Papa Bey haklı’ mealinden bir haber geldi.)

İyi mi?

İyi değil tabii. İyi değil çünkü hem yanlış, hem de yalan. Yanlışı papa beyin bu konuda ki, aslı mesnedi olmayan bir açıklamayı sanki tarihi bir saptamayı yapar gibi yapması, yalanı tarihin bizzat kendisi.

Biz Türkler sabrın sonunun selamet olduğuna inanırız. Dolayısı ile pek çok konuda bıçağın kemiğe dayanmasını bekleyecek kadar da durumu abartırız. Ancak bunun bizim bir eksikliğimiz olarak yorumlanmasına da tahammül etmemizi kimse beklememeli.

Hiiiç uğraşmayınız efendiler, ne yüzyıllardır birlikte yaşadığımız Ermeni vatandaşlarımızla aramızı açabilirsiniz, ne de yalan parantezine alınmış iddialarınızla bizden tazminat alabilirsiniz. Hele toprak işte onu hiç mi hiç alamazsınız.

Biz bin bir çeşit dertle uğraşıyor olabiliriz, mutlu ülkeler sıralamasında sonlarda yer alıyor olabiliriz, parti liderlerimiz birbirlerinin canını yakıcı demeçler verebilirler, ekonomimiz bıçak sırtında olabilir, ezcümle sizin oradan bakıldığında zayıflamış gibi görünebiliriz.

Ama gelin sorun kapısının önünde salçalı ekmek yiyen beş yaşında ki çocuğumuza, mevzu bahis vatansa gerisi ne olur diye?

Teferruat olur’un tokadı patlar suratınızın tam ortasında.

Biz o teferruatı tarih boyunca yüz binlerce şehidin kanı ile yazdık; dolayısı ile mürekkebimiz bitmez, her an yine yazarız. Denemesi bedava diyeceğim ama size çok pahalıya mal olur.

Demem o ki;

Bayat yemeği sevmeyiz biz;

Çok servis eden oldu yemedik;

Yemeyeceğiz de…