Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Biz değil, Amerikalı söylüyor

Yazının Giriş Tarihi: 28.10.2016 00:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.10.2016 00:29
Çarşamba günü bir haber yansıdı bizim ulusal medyaya. Washington Post yazarı David Ignatius, ABD'nin Ortadoğu politikalarını eleştiren bir makale yazmış. ABD'li gazetecinin olaylara kendi ülkesi açısından ve ABD içinden bakarak yaptığı değerlendirmeler bizim için de güzel ipuçları barındırıyordu.

 

Güvenilmez ABD

Bugün Türkiye'nin herhangi bir ilinde sokağa çıkıp anket yaptığınızda, vatandaşın yüzde doksanı ABD'yi sözünde durmayan ve güvenilmez bir ülke olarak tanımlayacaktır.

Bakın benzer cümleleri kendi vatandaşları olan gazeteci de kullanıyor.

'Ortadoğu, ABD'ye neden güvenmemesi gerektiğini biliyor' başlıklı yazısında ne diyor David Ignatius: "ABD, Ortadoğu'da yerel güçler ile vekalet savaşı yürütüyor, şartlar ve bölgesel siyaset değiştiğinde ise yerel güçleri başından atmak gibi kötü bir alışkanlığı var. ABD'nin bu 'önce ayartma, sonra terk etme' özelliği hiç sevilmiyor ve bu nedenle de Ortadoğu'da ABD'ye güvenilmiyor."

 

Fırıldaklık politikası

Yani kendi vatandaşı açıkça diyor ki, ABD, Ortadoğu'da önce bir devletin otoritesini ve bütünlüğünü bozuyor. Elverişli ortam oluştuktan sonra da ne kadar ayaklanma ve kendi küçük devletçiğini kurma potansiyeli olan grup varsa onları teşvik ediyor. Bizim yıllardır 'böl, parçala ve yok et' olarak tanımladığımız bu politika zaten ABD'nin, hatta daha doğrusu ABD'yi de yöneten güçlerin en temel hedefi.

Tabi ABD, bu işine gelmeyince terk etme politikasını da bilinçli olarak yapıyor. Bu sayede kazandığı esneklikle bölgede istediği gibi at oynatıyor. Kim daha elverişliyse onu kullanıyor. Ta ki kullanım süresi geçinceye kadar. Zamanında desteklediği bütün diktatörlerin başına gelenler de zaten bunu gösteriyor.

 

Şeytan azapta

Bir önceki yazımda belirttiğim şeytani güçlerin dünya için uygulamaya koydukları; katliam, zulüm, kan ve gözyaşı içeren planları tıkır tıkır işliyor. Bu planlarını geciktirebilen ya da geciktirmeye çalışan liderler de bir şekilde giyotinin altına yatırılmaya çalışılıyor.

Bu şeytani güçler, bundan yüzyıl önce kuvvetli imparatorlukları parçalama hedeflerini gerçekleştirdiler. Kontrol edemeyecekleri kadar büyük ve güçlü hanedanlar yıkıldı. Bunu da sürekli pompaladıkları milliyetçilik akımlarıyla harekete geçirdikleri milletlerle başardılar. İmparatorlukların yerine üniter devletler kuruldu ve artık kontrol edilebilecek onlarca ülke vardı.

Aradan geçen yüzyılın sonunda bu güçler için artık bu da yeterli gelmemeye başladı. Onların için sömürüde sınır olmadığı ve aç gözleri bir türlü altına ve paraya doymadığı için daha fazlası gerekiyordu. O yüzden de şimdi mevcut ülkeleri de mümkün olduğu kadar çok parçaya ayırıp kurduracakları zayıf devletçikleri ve onların idarecilerini daha fazla parmaklarında oynatmak istiyorlar. Bugün bölgemizde yaşanan tüm sıkıntıların nedeni de işte bu. Bunun dışındaki gelişmeler ise günlük hadiseler. Eğer bu gerçek amacı görmeyip ıskalarsak patinaj yapar dururuz.

İşte o yüzden bugün Türkiye ve onun lideri Tayyip Erdoğan bir numaralı hedef. Adamların yıllardır altyapısını hazırladıkları birçok proje bizim yüzümüzden gecikiyor ve inşallah biz başarılı olursak da bu projeler ve bu projelere harcanan emekler ile milyarlarca dolar çöpe gidecek. Niye Türkiye'nin ve Erdoğan’ın her geçen gün biraz daha fazla sesinin çıktığını anladınız mı? Biz bugün bağırıyoruz çünkü eğer susarsak, 'Ortadoğu bataklığında bizim ne işimiz var' dersek, yarın sıra bize de gelecek!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.