Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bir mekan bir insan (3)

Yazının Giriş Tarihi: 27.10.2019 00:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.10.2019 00:19

Pazar günleri yayınlanan  yazı dizisinin üçüncü hafta konukları hazır.
Hemen başlayayım o zaman.
BİR MEKAN : 
Belki başka şubeleri de vardır; onu bilmiyorum.Araştırmadım da.
Ancak Kız Lisesi yokuşunun hemen başında ki  bu kafeteryanın sık sık müşterisi olacağım kesin.
Adı PATİLA’S
Bursa’da İstanbul da ki muadillerini aratmayacak şekilde hizmet sunan bir kafeterya. 
Hizmet kalitesi ve konsepti bir zamanların Beyoğlu’sunun BAB CAFETERİA’sını  andırıyor.
Patila’s ın adını ilk kez eşimin yeğeninden duymuştum. 
Öyle bir anlatmıştı ki bu kafeteryayı, daha gitmeden bir Bursa’lı olarak kentime böyle bir işletme kazandıranları içimden tebrik etmiştim.
Gidince de bu tebriği mekanın personeli ile paylaştım.
Bizim kuşaktan kuşağa geçen bir takıntımız vardır; gittiğimiz yerde nasıl karşılandığımıza çok önem veririz.
Bu ister bir misafirlik olsun ister bir otel ister herhangi bir mekan.
Oradan çıkarken aklımızda kalan en önemli ayrıntı girerken gördüğümüz muameledir.
Örneğin benim daha girerken çark edip terk ettiğim mekan sayısı hayli fazladır.
Suratı sirke satanların,bu satışı mal ya da hizmetlerine de yansıttıklarını düşünürüm.
Tabi, işletmeler kapıya eleman koyup her gelene eskilerin taverna jargonuyla ‘’ooo bilmem ne bey ve zarif eşleri de aramızdalarrr’’gibi sahte bir karşılama yapmalılar manasında söylemiyorum bunu.
Patila’s ın yaptığı gibi yapsınlar,yeter de artar.
Kibar,samimi ve güleç .
Mekanın arkasında ki yarı bahçe tasarımı ile hoş bir görüntü veren bölümüne girerken yüzü ile gözlerinin içinin aynı anda gülümsediği bir personel tarafından karşılanmak ödeyeceğiniz parayı helal edeceğinizin ilk sinyali oluyor Patila’s ta.
Üniversite okuduğum yıllarda Yönetim derslerimize giren bir akademisyen (adını anımsamıyorum ama aradan yaklaşık kırk yıl geçmesine karşın dediği hala aklımda)Hizmet işletmeleri müşterilerine kendilerini özel hissettirebildikleri kadar kalıcı olurlar demişti.
Bu sözün haklılığının hakkını Patila’s ta tüm personel veriyor.
Menüsü de oldukça zengin işletmenin. Hem zengin hem de her ne yiyor içiyorsanız yemek ve içmek istediğinizin tadında.
Dükkan çok kalabalık bahanesinin ardına sığınıp  yalap şap hazırlanmış tabakları ‘Umduğunu değil bulduğunu ye’ diyerek dayatmıyorlar müşterilerine.
Yani siparişiniz bir kumru ise,önünüze gelen karga değil.
Tercihleri başka menülerden olanlar da benim ile aynı fikirdeler ki,bu konuda konuştuğum hangi tanıdığım varsa hepsi de memnuniyetlerini belittiler.
Fiyatlara gelince;
Artık ülkemizde ucuz etin yahnisi bile ederinden çok çok fazla olduğu için,Patila’s ta ödenen ücretin normal olduğunu söylemek gerekir. 
Aldığınız hizmet ile karşılaştırıldığında pek çok mekana göre ucuz bile denilebilir.
İşletmenin sahiplerini tanımıyorum.Ancak çalışanların müşteri memnuniyeti konusunda gösterdikleri titizlik haklarında bir fikir sahibi olmam için yeterli.
Hem onları hem de çalışanlarını Bursa’ya öznesi insan olan bir işletme kazandırdıkları için bir kez de buradan tebrik etmek isterim…
BİR İNSAN;
Türkiye Sakatlar Derneği Bursa Şubesi Başkanıdır.
 Başkanı sözcüğü  tüzük gereği;
Aslında şubenin odacısından muhasebecisine her şeyidir.
Özellikle ofis temizliği ve boya badana işlerinden çok iyi anlar. Bu yüzden de ihale hep onda kalır.Son derece meşguldür.Meşgul olmadığı zamanlarda da meşguliyet peşindedir.
Tanıyanlar bilenler Müzeyyen Başkan derler,benim Müzeyyen Hanımcığımdır.
Müzeyyen Yıldırım…
1958 de temelleri atılan 1960 ta faaliyete başlayan (aramızda bir yıl var)60 yıllık bir derneğin Bursa gibi büyük şehir şubesinin başkanı nasıl olmalıysa öyledir.
İyiliğin ve gönüllüğün ne kadar ciddi bir iş olduğunu onu tanıdıktan sonra çok daha iyi anladım.
Engelli derneklerinin bölünüp parçalanarak yeni yeni engelli derneklerinin ortaya çıktığı bunun da engelliler aleyhine sorunlara neden olduğu bir ortamda kaleyi korumak ve derneğin adını şanını ilk günün azmiyle sürdürmek her şeyden önce gönülden bir gönüllük gerektirir.Müzeyyen Yıldırım’ın gönlü de tüm gereklilikler için daima açıktır. 
Son zamanlarda mücbir nedenlerden dolayı pek yüz yüze görüşemesekte dernekte ki kahvemin her daim hazır olduğunu bilirim. 
Tıpkı yine her daim acı gün dostu olduğunu bildiğim gibi.
Bir gün Türkiye Sakatlar Derneği’nin Altıparmak’ta ki Bursa Şubesini ziyaret ediverin,orada sizi duayen bir dernek yöneticisi karşılayacak ve siz hayatınızda Müzeyyen Yıldırım parantezi açacaksınız.Ben parantezi açalı yıllar oldu bırakın kapanmasını tozlanmadı bile.
Müzeyyen bezenmiş anlamına geliyor. İsmiyle müsemmadır Müzeyyen hanım,hem müsemma hem de insanlıkla bezenmiştir. 
Ajitasyondan uzak,doğru kişiye doğru yardım ve gerçek ihtiyaç sahibini bulan bir hizmet sistemi geliştiren Müzeyyen Hanım her defasında sivil toplum örgütü olma kavramının içerisini hakkını vererek doldurarak bu işin nasıl yapılması gerektiğinin eğitimini verir.
Velhasıl benim kız kardeşlerimden biridir ve ben ölene dekte öyle kalacaktır Müzeyyen hanımcığım…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.