Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bir mekan- Bir insan (1)

Yazının Giriş Tarihi: 13.10.2019 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.10.2019 00:03

Sevgili okurlarım bu haftadan itibaren sadece Pazar günleri yayınlayacak bir yazı dizisine başlıyorum.

Adı; Bir Mekan-Bir İnsan.

Her hafta bir mekanı ve bir insanı anlatmaya çalışacağım bu yazı dizisinde amacım her zamanki gibi.İyiyi,güzeli,olması gerekeni bulup,bu değerleri önemseyenlerle ile paylaşmak.Aynı Sivil Gündem’in kuruluş amacın da olduğu gibi, güzel olanı sizlerle tanıştırmak yani.

Mekanları yazarken (tanıdıklarımın sahip oldukları dışında)hiç birinin sahibi ya da işletmecisi ile söyleşi yapmayacağım.iyiye,güzele,olması gerekene özgü neleri varsa sadece onları yazacağım.Yani mekan sahipleri bu satırlardan ancak basıldıktan sonra haberdar olacaklar.Dizinin kriterlerine uymayanları ise görmezden gelerek yok sayacağım.Kısacası bence yazmaya değer olanları konuk edeceğim köşeme.

Elbette mekanların isimlerini de zikredeceğim yazılarımda.Ancak bunun reklammış gibi algılanmasını hiç istemem.Bu yüzden sizlerden ricam mekanlara ve kişilere dair yazıları okurken bu düşünceye saplanmamanız.

Dizinin ikinci kısmını da Bir İnsan oluşturacak ve her hafta yaptıkları yapacakları teminatı olan içimizden biri köşeme konuk olacak.Tabi ki o da kendisi ile ilgili satırları basıldıktan sonra görecek.(Bu konuda çok güçlü bir insan stokumun olduğunu da belirtmek isterim)

O halde başlayalım;

BİR MEKAN :

Mekanın sahibesi  Meral Altundal.

Fark Yaratanlar Projesini faaliyetlerini yakından izledikten sonra oluşturduğum Busad Dernek Başkanı sevgili kardeşim Metin Altundal’ın eşi.

Metin,aslında Fark Yaratanların ilham kaynağı olduğunu yeni öğrendi.Beş yıl önce onu ve Busad’ı tanıdığımda dernekçilik adına yaptıklarını görünce içimde ki ses ‘’Haydi bunu genele yay,iyi iyiyi arayanlara örnek teşkil etsin’’ dedi.Bu Aralık ayının 16 sında 7.sini gerçekleştireceğimiz Fark Yaratanlar fikri de böyle doğdu.Demem o ki,bu güne dek onurlandırdığımız 162 sivil toplum kuruluşu ve kişi ve kurumun Metin Altundal’a birer teşekkür borcu var.

Meral Hanımın adını Misi Masal Kahvaltı ve Et-Mangal Dünyası koyduğu işletmesi   Misi Köyü’nün hemen yol ayrımda; Misiye giderken ana yolun sol,Bursa’ya dönerken sağ tarafında.

Misi Masal  hakikaten bir masal gibi. Ama masalın gerçek hali.

Bahçesi ve kışlık kısmı birbirlerini tamamlayıcı bir kompozisyon gözetilerek tasımlandırılan işletme de konukların hem midelerine hem de ruhlarına hizmet amaçlanmış.

Gerçi insan önüne koyulan tamamı el yapımı otuz beş çeşit (tek tek saydım da yazdım) kahvaltılık ürüne dalınca bahçeyi ve doğayı biraz güç fark ediyor ama,sonuçta ağza atılan her lokma çevrenin verdiği huzurla daha bir lezzetleniyor.

Misi Masal bir hizmet işletmesi. Dolayısı ile ‘’Hizmette pardon yoktur’’sloganın verdiği bir sorumlulukla konuklarını ağırlıyor. Bu dediğime hak vermeniz için Masal’a giderek,Şef Oktay Beyhan ve yardımcısı Mustafa Bayraktar’ı tanımanız gerekiyor.Gerçi  ben sonuçtan eminim ama siz yine de bir test edin derim.Bazı şeylerin anlatılabilmesi yaşanılmasını gerektirir çünkü.

Masal,kahvaltı etkinlikleri düzenleyen Sivil Toplum Kuruluşları içinde mükemmel bir ortam. Özellikle çocukları ile gelenler onlar güvenli bir ortamda oynarlarken dostları ile yediklerinin yanında sohbetin tadını da çıkartabiliyorlar.

İşletme de, biz Bursalıların pek sevdiğimiz mangal hizmeti de var ve ister kahvaltı ister mangal, seçiminiz ne olursa olsun her ikisinde de servis gün boyu açık.(Ayy geç gitmek için kaldık;kahvaltı saatini kaçırdık tüh tüh denmemesi için yazıyorum bu ayrıntıyı.)

İyi de bu kadar güzel yer tuzludur birader diyenler içinde bir ayrıtı yazayım da yüreklerine su serpilsin.

Eğer bir garip gazeteci eşi ile birlikte gidebiliyor ve kasada yedikleri boğazına düğümlenmiyorsa fiyatlar konusun da tahmini size bırakıyorum.

Bursa Misi Masal ile çok güzel işletme kazanmış. Bursalılara düşen de yaşamasını sağlamak.

Gidiniz,görünüz,tadınız,yediğinizden içtiğinizden keyif alınız derim; Başka da bir şey demem…

BİR İNSAN:

Yazı dizisinin Bir İnsan başlığı altında ki  ilk konuğu bir Öğretmen.

Selçuk Var;

    Kırsal bir bölgede, olanaksızlıklarla dolu  bir coğrafyada meslektaşları bir an önce gitmeyi düşünürlerken  orada kalıp yaşadığı yeri dünyanın en güzel yeri haline nasıl getiririm sorusunu sorup kendi sorusana yanıt arayan son tahlilde yanıtı bulup hayata geçiren bir Cumhuriyet öğretmeni Selçuk Var.

İnsanlardan kaçmak yerine onları anlamaya çalışmayı ve hayatlarına dokunmayı ilke edinen, çalıştığı  İlçede bir çok yeniliğe imza atan,meslektaşlarına rol-model olan Selçuk öğretmen gösterdiği azim ve kararlılıkla olanakları çok daha fazla,fiziki koşulları çok daha elverişli yerlerde görev yapma olanağı varken tüm mesaisini ‘’Güzel İnsanlar’’dediği ilçe sakinleri ve onların evlatlarına vakfetmiş.

Yukarı da kırsal bölge diye kapalı yazdığım coğrafyayı  merak edenler varsa Selçuk Var’ın ağzından yazdığım aşağıda ki paragraflar meraklarını giderebilir kanaatindeyim.

Diyor ki Selçuk Öğretmen;

‘’2008 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra 22 yaşımda Şanlıurfa ilinin Harran ilçesine bağlı Buldum köyüne sınıf öğretmeni olarak atandım.  Okulda tek öğretmendim. Yanımda sadece geçici öğretmen vardı. O da öğretmen okulu mezunu değildi.  Ben 1.ve 2. sınıfları  okuturken 3-4-5 . sınıfları da ücretli öğretmen okutuyordu. Kendi dersim bittikten sonra gönüllü olarak 3-4-5 sınıfların dersine girip onlara ders veriyordum. 1.sınıfların %90’ı  Türkçeyi bilmiyordu. Ana dilleri Arapçaydı. Aileler okula ve eğitime karşı ilgisizdi. Öğrencilerin eğitim seviyesi  ve okula devam oranı çok düşüktü. Sık sık öğretmen değiştirdikleri için okula bağlılıkları ve devam oranı çok düşüktü. Bölgedeki öğretmenler sürekli sosyal faaliyetlerin azlığından yakınmaktaydı. Kırsalda, tarım arazilerinin ortasında kalan bir yerde elektrik, su, ulaşım ve barınma gibi sorunların içinde  sosyal etkinlikler çok lüks kalıyordu. Bu nedenle öğretmenler ortalama 1.5 yıl kalıp bölgeden ayrılıyorlardı. Öğretmenlerin bu durumuna çözüm olarak bölgenin gelişimine katkı sağlayacak Cur-Cuna Tiyatro Grubunu kurdum.  Halka ve çocuklara yönelik toplumsal mesaj içeren oyunlar sergilemeye başladık. Bu zamana kadar toplam 4 oyun farklı ilçelerde sergilenerek  5000 e yakın seyirciye ulaşıldı.  Gösterilerden elde edilen gelirleri okul yapıma bağışladık. Kendi okuluma 2 sınıf bir lojman yapımını sağlayarak sınıf mevcutlarının azalmasını sağladım.’’

Öğretmeni İnsan ve Toplum Mühendisi olarak tanımlayan Selçuk Var’ın mesleğinde yarattığı farklar bunlarla da sınırlı değil;

Türkiye geneli kitap toplama kampanyası düzenlenmesi  sonucunda ilçeye 35 bin kitap kazandırılması, Okunan kitaplardan çocukların etkilenerek bir eser (resim,şiir,kompozisyon vb) üretmesini amaçlanması  ve dereceye giren öğrencilerin  her ay çeyrek altınla ödüllendirilmeleri,

Tartışıyorum (Münazara) Projesi ile lise ve ortaokullarında öğrencilerin muhakeme ve kendini ifade etme becerilerinin geliştirilmesine katkı sağlanması, Harran Akademi olarak  ilçe genelinde turnuvalar düzenlenmesi, Sağlıklı Yaşam Mutlu Gelecek projesi ile anne-baba sağlığı, beslenme, ilaç kullanımı, temizlik konularında eğitimler verilerek  toplumun bilinçlendirilmesi,  Bilim Şenliği Projesi ile Harran’da ki çocukların bilime ve bilimsel çalışmalara ilgisini uyandırmaya çalışılması, İlçe genelinde ilk defa proje yarışması düzenlenmesi, Okulların geri dönüşüm malzemelerini kullanarak ürünler ortaya koymaları, Eğlen Öğren Projesi ile   Matematik ve İngilizce gibi çocukların öğreniminde zorlandıkları dersleri oyunlarla sevdirilmeye çalışılması ve oyunlar öğretildikten sonra okullar arası yarışmalar düzenlenmesi,2018 yılında “Yıldızlar Altında” Projesi ile köylerde sinema kültürünü kazandırılması, öğrencileri sinema ile tanıştırmak için köylerde gösterimler düzenlenmesi,İlçenin kültürel gelişimine katkı sunmak için Harran’da Şiir Akşamı gerçekleştirerek Türk ve Suriyeli şairleri bir araya getirilmesi, Öğrenciler arasında “Harran Sesini Arıyor” adlı ses yarışması organizasyon hep bu vazgeçmeyi lügatından çıkartmayı başarabilmiş öğretmenin çalışmaları.

Yazdıkça çok daha iyi anladım ki,

T.C Karacadağ Kalkınma Ajansına Anasınıflarını geliştirme programı kapsamında 3 proje hazırlayan, “Minik Yüreklerle Aydınlık Geleceğe”, “Küçük Adımlarla Büyük Yarınlara”, “Geleceğe Işık Tutacak Minik Eller “ adlı projelerle 6 okula toplam 475 bin TL bütçe kazandırarak eski atıl binalar ana sınıfına dönüştürülmesine ön ayak olan, 6 okul ana binalarından ilkokuldan bağımsız modern sınıflara kavuşmasını sağlayan,2014 yılında Buldum İlkokulu ve Ortaokulu Müdürü iken, ilkokulda okuttuğu öğrencilerin üç yıl üst üste TEOG sınavında okul olarak ilçede birinci olmalarının yanı sıra ilde de dereceler alırlarken yollarını açan Selçuk öğretmen iflah olmaz  bir Fark Yaratan.

Diziye hızlı başladım.

Arkasının da öyle geleceğinden hiç şüphem yok.

Eğer sizin de yazılması ve kent ile tanıştırılması  gerektiğini düşündüğünüz Bir Mekan- Bir İnsan var ise sivilgundemplatform@gmail.com a mesajla iletebilirsiniz.

Malum söz uçar; yazı kalır…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.