Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bir kahramanlık hikayesi(!)

Yazının Giriş Tarihi: 17.11.2020 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.11.2020 00:01

Helal olsun avcı beye;

Üşenme, durumdan vazife çıkart, kap tüfeği doldur fişeği, içinde vatan millet sevgisi düş yollara, taa Alanya’dan 487,5 km yap,dağ tepe dolaş, ara bul son derece tehlikeli bir tür olan Kızıl Geyiği, üzerine küffara yürür gibi yürü ve onu  bir sniperin hassasiyeti ile uzaktan alnının çatısından vur; büyük tehlikeyle karşı karşıya kalmış  mazlum  Kütahya Türkmenbaba ahalisini bu canavara yem olmaktan kurtar.

Pes vallahi;

Hani heykelini dikseler yeridir avcı beyin.

Geyiğin yaptığı da hiç iş değil yani; Geyik haline bakmadan sen kalk  Yaban Hayatını Geliştirme Sahasında, nasıl olsa burada güvendeyim diye kafana göre takıl,eşinle dostunla türdeşinle geyik muhabbeti yap.

Yok öyle;

Daha bir kaç gün önce Yozgat'ta ülkemizde nesli tükenen Kazakistan'dan, Anadolu'ya gelen zır tehlikeli Yakalı Toy kuşunu vurduk biz;

Senin gözünün yaşına bakar mıyız?

Birimiz çıkar,madem öyle, işte böyle der; çakar mermiyi beynine.

Tıpkı avcı beyin çaktığı gibi.

Avcı bey deyip geçilmesin ama; öyle zevk olsun diye yaban hayvanlarını vurmayı hobi edinmiş lâlettâyin bir kişilikte sanılmasın; eskiden belde belediye başkanıymış kendileri.

Bu Kızıl Geyik terörüne birilerinin dur demesinin zamanı çoktan gelmişti zaten.

Maazallah ya avcı bey ıskalasaydı da kaçırsaydı o tehlikeli yaratığı elinden; o da can havliyle bu eller artık bize yaban eller diyerek alıp sülalesini buralara kaçsaydı halimiz nice olurdu?

Düşünmesi bile insanın içini ürpertiyor doğrusu.

Bu Kızıl Geyikler bildiğiniz gibi değiller.

Nasıl saldırganlar,nasıl vahşiler,nasıl ot düşmanılar,nasıl korkunçlar, yakından görseniz ödünüz kopar.

Kafa deseniz  uzunlamasına büyümüş, Kulaklar yarım metre, erkek olanlarının boynuzlarını hiç sormayın iki uç noktası arası bir buçuk metre; üstüne üstlük bir de çatallı. Tüyleri de bir başka ürkünç te,yeleleri daha bir ürkünç; yere kadar sarkanları var yeminle.Vücutları da kalın mı kalın, kuyrukları kısacık, bacakları ince uzun.

Tazmanya canavarı halt etmiş yanlarında.

Ben bunları televizyonda gördüm de rüyama girecekler diye korkumdan iki gece uyuyamadım;

O derece yani.

Hele bir de geviş getirirken çıkarttıkları sesler var ki;sanırsınız  Gülyabani dile gelmiş nara atıyor.

Noel baba bile baş edememiş onlarla da çareyi kızağına kahverengi olanlarını bağlamakta bulmuş.

Hadi renkleri normal geyik rengi olsa yine bir derece,’’Geyik geyik ne bakıyon birder’’der geçersiniz yanından da  bir de kızıl bu yaratıklar. Geyiğin Kızılderili cinsi yani.

Siz deyin Mohikan Geyiği,ben diyeyim Apaçi Geyiği.

Renklerinin ve canavarlıklarının dışında başka yönlerden de tehlikeliler; mesela bundan kırk önce yakalansalar her birinin komünizm propagandasından en az on yıl yatarı var.

Allahtan avcı beyin av mahiyetinde bir de Milli Parklar görevlisi bulunuyormuşta iz sürerken bu melun hayvanın kurduğu sinsi tuzaklara düşmemiş.

Ancak vurmasaymış ta olurmuş aslında; çünkü Kızıl Geyik denilen bu meşum hayvanın nesli zaten başka keskin nişancı kahramanlar tarafından vurula vurula tükenme noktasına gelmiş.

Ama bu durum avcı beyin gösterdiği kahramanlığı gölgeleyemez elbet.

Sonuçta nesli tükenmekte olan bir canavarın neslini tüketmesine yardımcı olmak gibi de kotalı bir alicenaplık var ortada.

Şimdi bu işlere takık duyarlılar çıkacaklar;

Yok efendim bu kızıl geyikler neslileri tehlike altında olduğu için Dünya Doğa Koruma Birliğinin (IUCN) yayınladığı nesli tükenme tehlikesi altında olan türlerin kırmızı listesinde yer alıyorlarmış ta, kırmızı liste, en tehlikeli kategori demekmiş te, Kızıl Geyik türünün yaşam alanlarından biri olan ülkemiz bu sözleşmeye imza koyarak bütün dünyaya onları korumayı taahhüt etmişte, taahhütleri yerine getirmek üzere de bakanlık en önemli yaşam alanlarını korumaya almış ve yöreyi ‘Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’ olarak adlandırarak buralarda avlanmayı ve diğer nesillerini tehlikeye atacak her türlü işlemleri yasaklamışta, av turizmi ihalesinin  mahkemesi halen devam etmekteymiş te, buna rağmen  nesilleri tehlike altındaki türler halen katledilmekteymişler de, hem Milli Parkların görevi av vahşetine hizmet etmek değilmiş, yaban yaşamı korumakmış ta…

Gibisinden bir ton laf edecekler.

Yetmedi sosyal medyadan örgütlenip avcı bey nezdinde hadiseyi protesto etmeye kalkacaklar.

Bu çevreci ve hayvan severlere de bir türlü yaranılamıyor yahu.

Avcı bey türlü tehlikeleri göze almış cangıl ormanlarına dalmış görmüş boynuzlu garip bir yaratık ortalarda dolanıyor, kazmış siperini almış mevziini, basmış tetiğe insanlığı kurtarmış…

Onlar hala yok efendim şöyle, yok efendim böyle…

Ha bu arada avcı bey kahramanlığını öldürdüğü geyikle birlikte twitterdende paylaşmışmış; Paylaşır tabi kime ne?

O kadarda havası olmasın mı yani şimdi?

Gerçi bu pozu gören çocuklar nasıl etkilenirler diye filan düşünmemiş ama mühim değil,o çocuklar zaten kurban bayramlarında hayatı öğrensinler diye gözlerinin içine bakıla bakıla kesilen hayvanlardan alışkınlar bu duruma.

Ben de girip bir göz attım hesabına ama o twiti göremedim. Kim bilir belki diğer geyikler durumu çakıp  kaçmasınlar diye silmiştir.

Bu arada olayda bir uluslararası sözleşmeleri ihlal suçu işlenmesi ve uluslararası ihlaleler sonrasında ülkemizin prestij kaybetmesi,  cezai vaziyetlerin ortaya çıkması gibi ufak ayrıntı da var da;

O da hiç mühim değil tabi.

Biz ‘‘Burada sigara içilmez ! cezası şu kadardır’’ yazan tabelanın altında cıgaramızı tüttürüp üstüne ‘‘parası neyse veririz birader’’ diyerek atarlanan cebi olmasa da gönlü zengin milletiz. Bir geyiğin bedelini mi ödemeyeceğiz?

Elin gavuru nereden bilecek bunu?

Mühim olan son derece yırtıcı bir tür olan Kızıl Geyiklerden birinin daha eksilerek artık toplumca daha rahat bir nefes almamızın önünün açılmış olması.

Geriye kalan üç beş tanesini de başka kahramanlara kota ederler bu mevzu da mutlu sonla biter gider.

İşte size dört dörtlük bir kahramanlık hikayesi.

Ama korona morona,dolar molar,çarşı pazar derken yerle yeksan olan morallerinize iyi gelir mi orasını bilemem.

Neyse hikayeyi burada bitireyim; konuyu daha fazla geyiğe bağlamayayım.

Ha ;

Hikayeyi anlattın iyi hoşta; önermesi ne bu hikayenin?

Diye sorarsanız,

Avcılık spor değil, taammüden cinayettir

Derim; başka da bir şey demem.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.