İki buçuk aylık zorlu organizasyon süreci bitti ve finali yaptık.

Fark Yaratan İşletmelerimiz ödülleri sahiplerini buldu

Amaçta hasıl oldu.

Ancak bu iki buçuk ayda yaşadıklarımla Bursa’nın bu tip etkinliklerde yetersizliğini ve donanımsızlığını gördükçe çok üzüldüm.

Kendi ekibimi gönül rahatlığı tenzih ediyorum bu eleştiriden. Çünkü onlar bu defa da nasıl yaparız sorusunun yanıtları oldular.

Hepsini bir kez daha kutluyor, gözlerinden öpüyorum.

Son etkinliği bir ana sponsorun destekleri ile yaptığım için sanırım olayı biraz fazla kişiselleştirdim ve projeyi de biraz fazla zorladım.

İstedim ki madem bir güvene mazhar oldum, en az hata ile çalışmalıyım.

Sen misin diyen, sen misin projeyi zorlayan.

Şimdi hiç kimse kızmasın; hatta kızmaktan öte onlara tutacağım aynada kendilerine bakıp hadiselerinin nerelerinde olduklarını görsünler.

Bursa bu konuda bir ezber şehri.

Ajansından, grafikerine, kameramanından, salon sahibine, matbaasından, baskıcısına büyük çoğunluk her etkinliğe hacıağa düğünü ezberi ile yaklaşıyor.

Hani bir düğüncü kavramı vardır ya, madem düğüncü çözsün kırk düğümü diye düşünüp vururlar ya beline, düğününü burnundan getirirler ya düğün sahibinin; aynen öyle.

Madem etkinlik yapıyorsun ve madem bize işin düştü, ne verirsek onu yersin. Hatta canımız isterse vermeyebiliriz de o zamanda hırsından kendini yersin diyorlar da bunu sözle değil eylemleri ile söylüyorlar.

Tek ölçü para.

Ama inanız lütfen bu tip etkinliklerde sorunları parada çözmüyor. Çünkü satın aldığınız hizmet istenilen paranın yarası bile etmiyor. Bazen de üçte biri.

Aslında Bursa’da böylesi etkinliklere hizmet verebilecek ciddi bir ajans ta yok. (Varsa da ben bilmiyorsam, özürüm elimde. Diledikleri zaman verebilirim)

Olanlar da birbirlerinin kalite düzeylerini de aşamıyorlar.

Öncelikle (yine benim konuştuklarım görüştüklerim tabi) sizi kesinlikle dinlemiyor ve ne yapmak istediğinizi anlamaya bile çalışmıyorlar.

Yalap şap iş yaparak ederinin iki üç katı fiyatları kalitesiz hizmetlerine hak görüyorlar.

Avansı alıp sırra kadem basanları da var da onları daha sonra uzun uzun yazacağım.

Siz heyecanla projenizi açıklayıp etkinlikte neler istediğinizi anlatmaya çalıştıkça karşınızdakinin gözü hesap makinesinde çaktırmadan toplamalar yapmaya çalışıyor.

Ve çok ilginç her isteğiniz hazretlerin bir ekstrasına denk geliyor.

Çünkü sizden duydukları onlar için zaten ekstra.

Hele sokak düğünlerine, kına gecelerine sandalye kiraya verenler gibi güzelim salonları işletmeye çalışanları görünce iyice karamsarlığa kapılıyor insan.

Bir etkinliğin olmazsa olmazları birden bire imkansıza dönüşünce aşağıda ki zeytinyağı kıvamında cümlelere muhatap kalmanız işten bile değil.

-Valla ne yapalım ilk kez yaşıyoruz biz de

-İdare ediverin canım

- Ooo onlar ekstra ama

-Biz zaten size verebileceğimiz fiyatın en iyisini verdik

-Hayır, bizim teknik desteğimiz yok

-Sizin arkadaşlar halletsinler.

-Yetkilimiz şu anda burada değil, zaten olsa da elinden bir şey gelmez.

-Gereksiz yere sinirleniyorsunuz, yapabileceğimiz bu kadar.

“Aaa ama siz de çok şey istiyorsunuz yani’’ diyecekler de diyemiyorlar.’’

Eminim onu da diyorlar da söze dökemiyorlar.

Üç yüz kişiyi altı kokteyl masasında ağırlayabilmenin denklemini kurmaya çalışıyorlar. Konuklarınızı 50 şerli kümelere ayırmak ta size kalıyor. Ama haklarını yememek lazım tüm mali riskleri göze alıp iki masa daha kiralama cesareti gösterenler de yok değil. Hani bu kıyağımızı da unutmayın mealinden…

‘’Dünya kadar para verdiniz, biz karşılığında derme çatma önlemlerle gecenizi mahvetsek kusura kalmazsınız değil mi ?’’diye de soramıyorlar; ezberleri ne emrediyorsa öylece geçiştirmeye çalışıyorlar.

Bizim sıkıntımız toplam kalite filan değil;

Toplam kalitesizlik.

Bunda da en büyük sorumluluk kendine dayatılanı kabul edip, ederinin üç katını ödediği baştan savma hizmeti(!) kabullenenlerde.

Sektörde çıta olmadığı için yükselmesi de mümkün değil.

Ama gidin sorun hepsi ‘en bi’

Bir işin iyisini yapmak istiyorsan kendin yapacaksın derler ya

Sivil Gündem Platform uğraşlarının içerisine artık tüm başlıklarıyla dış organizasyonları da almaya karar verdi.

Eğer bir gün başkaları da ‘Bir Etkinliğin Ardından’ diye bir yazı yazarlarsa

Sadece yaşadıkları ve yaşattıkları güzellikleri anlatacak cümleler kurabilsinler diye.

Bu işin de artık bir çıtası olsun diye…