Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bir dernek, başkan, bir şef, bir koro

Yazının Giriş Tarihi: 27.02.2019 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.02.2019 00:03

Kesin ve doğru rakamı alabileceğim bir veriye ulaşamadım.

Eşe dosta sordum;

Kimi altmış dedi, kimi seksen kimi de yüzü geçti.

Ancak anladım ki sayıları elliden aşağı değil.

Korolardan söz ediyorum;

Bursa’da ki amatör ve gönüllü özneli korolardan.

Geçen akşam bu korolardan birinin Bursa Hayvanlarla Yaşam Derneği (buraya dikkat lütfen, hayvanları koruma, hayvan hakları filan değil. Hayvanlarla yaşam Derneği. Yani yer yüzünü paylaştığımız  türlerle birlikte yaşadığımızı vurgulayan dernek.Dünya’nın sadece insanın yüzü suyu hürmetine yaratılmadığını anlatan dernek)

Koro; Uludağ Sanat Derneği Müzeyyen Senar Musiki Korosu

Dernek; Bursa Hayvanlarla Yaşam Derneği BUHAYDER

Başkan; Öğretmen, yazar, aktivist, hayvan gönüllüsü ve manevi kızım Sibel Akıncı

Şef ise Üstad Hilmi Bozdemir

Onları anlatmaya sıralamanın sonundan başlayacağım.

Sevgili arkadaşım Hilmi Bozdemir’den.

Devlet Klasik Türk Müziği Ses Sanatçısı ve Şef Hilmi Bozdemir, zekasını en çok sevdiğim arkadaşlarımdan.

Gerçi tanışıklığımızdan bu yana çok uzun bir mesafe kaydetmedik.

Ama her görüştüğümüzde kaldığımız yerden devam edebilecek kadar da arkadaş olduk.

İnanıyorum ki bu arkadaşlığı dostluğa da taşımayı başaracağız.

Şef Hilmi Bozdemir sanat için yaratılmışlardan.

Zerafetinin ve zekasının parantezine aldığı mesleğinde onu tanımak için üstadı sahnede görmek gerekiyor.

Koroyu yönetirken vücut diline baktığınızda bedeninin notalara dönüştüğünü görebiliyorsunuz. Her hareketi bir notaya denk geliyor.

Üstadın sanatı ile bilgiler hem yazılı hem basılı her yerde var.

Ben Hilmi Bozdemir’in farkından söz etmek istiyorum.

Hani Bu fark yaratma meselesine takıntılıymışım ya; hakkını vereyim bari.

Bursa’da pek çok koroyu ve onların şeflerini tanıyorum.

İşini tribünlere oynamadan, korosunu kendi reklam aracı olarak kullanmadan, eşini dostunu sazende yaparak nemalandırmadan sanatı sanatkarane olarak algılayıp icra edenleri de hem ayrı bir yere hem de başımın üzerine koyuyorum. Hilmi Bey de bunlardan biri.

Sayıları da hiç az değil. Canla başla çalışıyorlar ömürlerinde bir tek şarkıyı bir tek türküyü hamamdan başka yerde söylemeyenlerden(bunu asla küçümsemek için demiyorum kızsalar da yazıyı sonuna dek okuyanlar ilerideki satırlarda beni affedeceklerdir) korolar kurup üstüne bir de onlara sololar yaptırıyorlar.

Korolarında ki meslek grupları ve siyasi statüler de hiç umurunda değil şeflerin. Müzik kulağı olan herkese musikiyi öğretebiliyorlar. Sesi de olanları yakaladıkları zaman değmeyin keyiflerine.

İşte bu keyfi yaşayanlardan biri de Hilmi Bozdemir. Siz onu konser sonrası bir de kuliste görecektiniz ki keyif nasıl tavan yaparmış tanık olacaktınız.

Hilmi Hocayı ve korosunu sahnede izlerken ‘’Gelecek yıl neden Fark Yaratan Korolar Ödül Töreni yapmayayım ki’’düşünmedim de değil dorusu.

Eee ayının kırk lafı varmış otuz dokuzu ahlat üstüneymiş. Benim ki de o hesap.

Nasıldı tersten sıralama?

Başkan vardı değil mi?

Yaklaşık dört yıl önce tanıdım onu. Sevecenliği, azmi, dur durak bilmeyen havan sevgisi ile hem eşimin hem de benim gözdemiz oldu kısa sürede.

Artık manevi kızımız da.

Ama şimdi yazacaklarımın bu maneviyatla bir ilgisi yok. Yani kızım diye torpil yaptığımın düşünülmesini istemem.

Çünkü gerçek bir gönüllü. Hayvanlara kendi tabiri ile kışın ayazında besleme yaparken üşütüp hastanelik olacak kadar bir gönüllü.

Kim ?

Sibel Akıncı.

Giriş paragrafında Sibel’i, öğretmen, yazar, aktivist, hayvan gönüllüsü diyerek tanıttım. Tanıttım lafın gelişi; kızım artık değil Bursa’da ulusal kanallarda ki programlarıyla Türkiye’nin bu kulvarda çalışmalar yapılan her neresi varsa orada da tanınıyor.

Sibel ile ilgili cümleler kurarken sıralamanın bir diğer unsuruna da hem yatay hem de dikey geçiş yapmak gerekiyor. Çünkü BUHAYDER onunla, o BUHAYDERLE ile anılıyor artık.

Birbirlerinin mütemmim cüzü oldular.

Her an her yerde karşınıza çıkabilirler. Etrafınızda açtıkları standlarla, düzenledikleri programlarla, etkinliklerle hayvan maması toplayan, barınak yapan, yaptıran birileri varsa büyük olasılıkla BUHAYDER’lidirler.

Derim ki Sibel Akıncı’yı ve derneği BUHAYDERİ takip edin, onların hayvanlarla yaşam konusunda verdikleri çabaya destek olun.

Ne demişler sevgi eylem gerektirirmiş.

Gösteriş olsun, aman millet öyle sansın filan diye değil gönülden seviyorsanız hayvanları işte size eylem olanağı.

Ve koro;

Korolarda en hoşuma giden şey, farklı meslek gruplarından, farklı sosyal statülerden insanların bir araya gelerek ortak algıda birleşip sanata bir yerlerden tutunma çabalarıdır.

Dikkat ediniz koristler çoğunlukla belli yaşın üzerindeki gönüllülerden oluşur.

Eğer ellisinden sonra koroya hatta soloya çıkan bir kadın ve bey görürseniz onları gönül kulağınızla dinleyiniz.

Ahlamadan, puflamadan, yaşlandım artık kimselere görünmeyeyim demeden, televizyonlarda ki evlere şenlik kadın programlarına malzeme olmadan, içlerinde ki cevheri sahneleyen tüm koristleri gönülden selamlıyorum.

Her konser öncesi saatlerce, günlerce haftalarca çalışmalar yapılıyor ve inanın benim bildiğim korolarda çok önemli nedenler dışında devamsızlık yok denecek kadar az.

Evde yatılı misafirini bırakıp provaya gidenlerini bilirim

Koristlerin bir başka özellikleri de, içlerinde bulunan sanat sevgisini dışa vurabilecek medeni cesareti gösterebilmeleridir.

Medeni cesaret deyince sadece toplu taşım araçlarına binmeyi anlayanların bunu kavraması pek mümkün değildir elbette.

İşte geçen akşam ki konserde olanda buydu. Başkanından, şefine, derneğinden korosuna tüm eller birleştiler medeni cesaretlerinden yaptıkları barınaklardan kediciklere, köpeciklere mama verdiler.

Bize mi?

Bizim de ruhumuzu doyurdular.

Daha ne olsun…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.