Yazılarımı okuma teveccühünde bulunan okurlarım belki hatırlayacaklardır,geçen haftadan itibaren pazar yazılarımı hayatımda kalıcı izler bırakan güzel insanlara atfedeceğimi söylemiştim.
Her Pazar iki ya da üç insanım ile tanıştıracağım sizleri.Kabaca hesaplarsak bu yazı dizisi haftalarca sürecek çünkü öyle çok insanım var ki benim.
Bu hafta köşem sevgili Füsun Emecan Özcan ile Sevgili Canan Ekinci Yılmaz’a tahsisli.
Yazı sırası yine yazı tura ile;Atalım bakalım.(interaktif oldu sanki)
Yazı…
Yazı da Füsun Hanımcığım vardı.
Öyleyse sihirle başlayalım;
Adının anlamı sihir.Yakından tanıyınca ismiyle müsemma diye Füsun Hanıma denilebilir dediğimi hatırlıyorum.
LÖSEV’in Bursa Koordinatörüdür Füsun Emecan Özcan.Ama öncesinde sıcacık bir arkadaş,tavizsiz bir dosttur.Ne zaman etrafıma bakınsam bir yerlerden el sallar.Orada olduğunu bilmek içimi ferahlatır.Olduğu yerde insanlık vardır,iyilik vardır,dirayet vardır,gönül gözü açık olanlar görürler bir çiftte kanat vardır.
Koordinatörlük dediysem öyle masa başı ofiste oturan,oraya buraya emirler yağdırıp,başarıyı nalıncı keserine emanet eden,elinde selfi çubuğu eller havaya modunda bir dernek yöneticisi canlandıysa gözünüzde fena halde yanılırsınız. Kartvizitinde koordinatör yazsa da gerçek bir neferdir Füsun Hanım.
LÖSEV’e ve ilkelerine gönülden bağlı,löseminin ve dahi tüm kanser çeşitlerinin baş düşmanlarından biridir.
Lösemi özelinde kanser ile ilgili her konuda,her seminerde hatta lösemi konulu olmayıp ta,lösemi farkındalığına yol açabileceği muhtemel her etkinlikte karşılaşabilirsiniz onunla.
Her bir araya gelişimizde gözlerinden yorgunluğunu okurum ve o yorgunluğu makyajladığı basiretini.Üç kişilik yaşar hayatı.Amacına aşıktır,hayatlarını kurtardığı lösemili çocuklara aşık olduğu kadar.
Onun LÖSEV nöbeti hiç bitmez.Yazar,çizer,araştırır,konuşmalar yapar,konuşmacılar bulur,seminerler düzenler,çok meşguldür genellikle.Aradığınız da ulaşamazsanız bilin ki,bir yerlerde farkındalığı kovalıyordur.Kovalamaca bitince o sizi arar bulur.Aksini hiç görmedim.
Turanın sahibi Canan Ekinci Yılmaz gibi Füsun Emecan Özcanda önemli hiç paylaşımı sosyal medya üzerinden yapmazlar.Derhal ararlar yüz yüze olamasa da ses sese veririz.
Füsun Hanım öğretmendir de bir yandan, LÖSEV’in ilkelerinden asla ödün vermeden personelini yetiştiren bir öğretmen.Sevgili Aslı’da bunun en güzel örneklerinden.
Lösev deyince Füsun,Füsun deyince Lösev çağrışır ben de.Öyle yakışırlar ki birbirlerine….
***
Her ne kadar günümüzde tura olarak adlandırılsa da gerçek ismi tuğra dır.Tuğranın da bu yazıdaki karşılığı Canan Ekinci Yılmazdır.(Bunu yazdım ki tura değil tuğra onun aslı demesin)
Çağdaş vakanüvis derim ona; tanıklık ettiği etkinlikleri öyle ayrıntılı ve akıcı yazar ki,insan oradaymış hissine kapılır.Kalemi kadar ekranı da güçlüdür Ekinci’nin.Öyle çok video söyleşisi vardır ki sorsam o bile hemen yanıt veremez kaç tane diye.Bu arada ben denizle de çekilmiş olanı var.Hava atmak gibi olmasın ama söylemeden de geçemeyeceğim.
Canan hanımcığım gün dostudur. İyisini kötüsünü hiç ayırmaz.Nerde ne zaman olması gerekiyorsa orada o zaman hazırdır.Ben onunla geçirdiğim zamanları her zaman keyif haneme yazarım.Entellektüel birikimi ve hayata bakış açısı karşısındakinin ufkunu açacak kadar derindir.
Sivil Gündem’in ilk Fark Yaratanlarında tabloid şeklinde çıkarmak zorunda kaldığım sayısını göstererek verdiği poz hala bu konuda ki motivasyon kaynağımdır.
Eminim ki, Ben’ce ana başlığında pek çok yazısını okuyanlar çıkacaktır aranızdan.O Ben’ce lerden kaç tanesini çalıp çalıp Sivil Gündem’de yayınladım hatırlamıyorum ama hepsini helal ettiğini biliyorum.
Yazarın kalemi kadar gözü de çok etkilidir satırlarında.Doğru yerde durup doğru görmez ise suya yazar.Canan Ekinci Yılmaz suyu su gibi yazabilenlerdendir.
Bu güne dek hiçbir şeyi laf olsun torba dolsun diye yaptığını görmedim.Hele aman aman tanınayım,bilineyim diye bir kaygısı olduğunu asla.Tanır da bilinir de aslında.Tanıyan da bilen de onun bu özelliğini bilir.
Canan Hanım kendini okur yazar çizer olarak tanımlar.Bu üç sıfatı da sonuna kadar hak eder.Resim çalışmaları,yazıları ve dahi Kitap Kurtları bu durumun ispatı mükemmelidir.
Ben en çok tevazusunu severim.Yerinin beş basamak altından iletişim kurabilir insanlarla.Ha bir de yüzüne çok yakışan gülümsemesi vardır ki,yazmazsam klavyem hatır koyar.
Eşim de ben de çok üzeri çok severiz bu cumhuriyet kadınlarını.Pek sık görüşemesek te çok sık anarız.
Ez cümle kıymetlimdir benim kız kardeşlerim.Her ikisi de vazgeçilmezim…
En son babamı sonsuzluğu yolcularken yanımdaydılar bu yazıyı yazarken de eski yerlerinde yüreğim içindeler…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Benim insanlarım (II)
Bu gün Pazar;
‘Benim İnsanlarım’ günü.
Yazılarımı okuma teveccühünde bulunan okurlarım belki hatırlayacaklardır,geçen haftadan itibaren pazar yazılarımı hayatımda kalıcı izler bırakan güzel insanlara atfedeceğimi söylemiştim.
Her Pazar iki ya da üç insanım ile tanıştıracağım sizleri.Kabaca hesaplarsak bu yazı dizisi haftalarca sürecek çünkü öyle çok insanım var ki benim.
Bu hafta köşem sevgili Füsun Emecan Özcan ile Sevgili Canan Ekinci Yılmaz’a tahsisli.
Yazı sırası yine yazı tura ile;Atalım bakalım.(interaktif oldu sanki)
Yazı…
Yazı da Füsun Hanımcığım vardı.
Öyleyse sihirle başlayalım;
Adının anlamı sihir.Yakından tanıyınca ismiyle müsemma diye Füsun Hanıma denilebilir dediğimi hatırlıyorum.
LÖSEV’in Bursa Koordinatörüdür Füsun Emecan Özcan.Ama öncesinde sıcacık bir arkadaş,tavizsiz bir dosttur.Ne zaman etrafıma bakınsam bir yerlerden el sallar.Orada olduğunu bilmek içimi ferahlatır.Olduğu yerde insanlık vardır,iyilik vardır,dirayet vardır,gönül gözü açık olanlar görürler bir çiftte kanat vardır.
Koordinatörlük dediysem öyle masa başı ofiste oturan,oraya buraya emirler yağdırıp,başarıyı nalıncı keserine emanet eden,elinde selfi çubuğu eller havaya modunda bir dernek yöneticisi canlandıysa gözünüzde fena halde yanılırsınız. Kartvizitinde koordinatör yazsa da gerçek bir neferdir Füsun Hanım.
LÖSEV’e ve ilkelerine gönülden bağlı,löseminin ve dahi tüm kanser çeşitlerinin baş düşmanlarından biridir.
Lösemi özelinde kanser ile ilgili her konuda,her seminerde hatta lösemi konulu olmayıp ta,lösemi farkındalığına yol açabileceği muhtemel her etkinlikte karşılaşabilirsiniz onunla.
Her bir araya gelişimizde gözlerinden yorgunluğunu okurum ve o yorgunluğu makyajladığı basiretini.Üç kişilik yaşar hayatı.Amacına aşıktır,hayatlarını kurtardığı lösemili çocuklara aşık olduğu kadar.
Onun LÖSEV nöbeti hiç bitmez.Yazar,çizer,araştırır,konuşmalar yapar,konuşmacılar bulur,seminerler düzenler,çok meşguldür genellikle.Aradığınız da ulaşamazsanız bilin ki,bir yerlerde farkındalığı kovalıyordur.Kovalamaca bitince o sizi arar bulur.Aksini hiç görmedim.
Turanın sahibi Canan Ekinci Yılmaz gibi Füsun Emecan Özcanda önemli hiç paylaşımı sosyal medya üzerinden yapmazlar.Derhal ararlar yüz yüze olamasa da ses sese veririz.
Füsun Hanım öğretmendir de bir yandan, LÖSEV’in ilkelerinden asla ödün vermeden personelini yetiştiren bir öğretmen.Sevgili Aslı’da bunun en güzel örneklerinden.
Lösev deyince Füsun,Füsun deyince Lösev çağrışır ben de.Öyle yakışırlar ki birbirlerine….
***
Her ne kadar günümüzde tura olarak adlandırılsa da gerçek ismi tuğra dır.Tuğranın da bu yazıdaki karşılığı Canan Ekinci Yılmazdır.(Bunu yazdım ki tura değil tuğra onun aslı demesin)
Çağdaş vakanüvis derim ona; tanıklık ettiği etkinlikleri öyle ayrıntılı ve akıcı yazar ki,insan oradaymış hissine kapılır.Kalemi kadar ekranı da güçlüdür Ekinci’nin.Öyle çok video söyleşisi vardır ki sorsam o bile hemen yanıt veremez kaç tane diye.Bu arada ben denizle de çekilmiş olanı var.Hava atmak gibi olmasın ama söylemeden de geçemeyeceğim.
Canan hanımcığım gün dostudur. İyisini kötüsünü hiç ayırmaz.Nerde ne zaman olması gerekiyorsa orada o zaman hazırdır.Ben onunla geçirdiğim zamanları her zaman keyif haneme yazarım.Entellektüel birikimi ve hayata bakış açısı karşısındakinin ufkunu açacak kadar derindir.
Sivil Gündem’in ilk Fark Yaratanlarında tabloid şeklinde çıkarmak zorunda kaldığım sayısını göstererek verdiği poz hala bu konuda ki motivasyon kaynağımdır.
Eminim ki, Ben’ce ana başlığında pek çok yazısını okuyanlar çıkacaktır aranızdan.O Ben’ce lerden kaç tanesini çalıp çalıp Sivil Gündem’de yayınladım hatırlamıyorum ama hepsini helal ettiğini biliyorum.
Yazarın kalemi kadar gözü de çok etkilidir satırlarında.Doğru yerde durup doğru görmez ise suya yazar.Canan Ekinci Yılmaz suyu su gibi yazabilenlerdendir.
Bu güne dek hiçbir şeyi laf olsun torba dolsun diye yaptığını görmedim.Hele aman aman tanınayım,bilineyim diye bir kaygısı olduğunu asla.Tanır da bilinir de aslında.Tanıyan da bilen de onun bu özelliğini bilir.
Canan Hanım kendini okur yazar çizer olarak tanımlar.Bu üç sıfatı da sonuna kadar hak eder.Resim çalışmaları,yazıları ve dahi Kitap Kurtları bu durumun ispatı mükemmelidir.
Ben en çok tevazusunu severim.Yerinin beş basamak altından iletişim kurabilir insanlarla.Ha bir de yüzüne çok yakışan gülümsemesi vardır ki,yazmazsam klavyem hatır koyar.
Eşim de ben de çok üzeri çok severiz bu cumhuriyet kadınlarını.Pek sık görüşemesek te çok sık anarız.
Ez cümle kıymetlimdir benim kız kardeşlerim.Her ikisi de vazgeçilmezim…
En son babamı sonsuzluğu yolcularken yanımdaydılar bu yazıyı yazarken de eski yerlerinde yüreğim içindeler…