24 Haziran 2018 tarihi itibarıyla Türkiye, 16 yılın ardından bir kez daha AK Parti’ye ve cumhurbaşkanı adayı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın politikalarına ve uygulamalarına ‘evet’ dedi. Erken seçim kararının açıklanmasının ardından tüm adaylar ellerinden geleni yaptılar; mitinglerde konuştular, oyun havası çaldı oynadılar, bisiklete bindiler, binlerce insanın elini sıktılar, televizyon programlarında boy gösterdiler ve ekonomik vaatlerde bulundular…

25 Haziran sabahı Türk Milleti’ni oluşturan herkes yeni bir dönemin başladığını biliyordu; En azından duymuştu…

Etkili bir ‘Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi’ geldi. 600’e çıkan milletvekili sayısıyla TBMM’nin işlevi ve yetkileri ise biraz budandı… Artık bakanlar TBMM içinden seçilmeyecek… Atamalarda yetki Cumhurbaşkanında olduğuna göre; Yetkin insanlar çok daha etkili yerlerde olacaklar ve işlere imza atacaklar. Toplumda beklentiler çok büyük…

Asıl mesele EKONOMİ…

Dün ve önceki gün piyasalarda dalgalı bir seyir izlendi. Piyasalar; Yeni dönem ekonomi yönetimi ve politikalarının netleşmesini beklerken, iş aleminden de reform talepleri gelmeye başladı bile…

Önceki gün birer açıklama yapan TÜSİAD, TOBB, BTSO, BUSİAD, UİB, BOSİAD, BOSB, TÜMSİAD, TÜGİAD, NOSAB, KTSO, MÜSİAD, BALKANTÜRKSİAD, BATISİAD, BEKSİAD, BUMİAD, BTB, BURPAS, BUTTİM, DOSABSİAD, GESİAD, İMSİAD, İMO, KARADENİZSİAD, KSİAD ve BUİKAD başkanları, seçimlerin biran önce netleşmesinin siyasi belirsizliği giderdiğini belirtirlerken, artık yeni dönemde ekonomik reformlara ağırlık verilmesini istediler. BTSO Başkanı İbrahim Burkay’a göre bir ‘Şahlanış’ başlayacak Türkiye ekonomisinde; Reform paketleri ve yeni teşviklerle ilerleme hızlanacak ve ülke çağa damgasını vuracak…

Yerinde istekler, güzel dilekler hepsi…

Piyasalara baktığımızda ise kurların önce düştüğünü, aynı gün içinde 4.73 TL’lere kadar çıktığını, ardından tekrar düştüğünü gözledik… Seçimin galibi AK Parti rüzgarına direnen bir piyasa ile karşı karşıyayız… Piyasa uzmanları bu dalgalı seyrin politikalar netlik kazanana kadar sürmesini bekliyorlar.

Bence de yeni dönemle ilgili yasal düzenlemeler fazla gecikmeden Meclis’ten geçmeli… Geçmeli ki; Sorumlu bakanlıklara atamalar yapılabilsin. Türkiye artan volatilite karşısında fazla yara almamalı. Altından kalkamayacağımız faturalar olmasın bundan sonra. “Borç alan emir alır” sözü asla unutulmasın… Ekmek dilimleri azalmasın artık…

Temmuz ayının başında, önce TBMM başkanlığının oluşumu ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin ederek göreve başlamasını bekliyoruz… Bunun ardından da yeni Bakanlar Kurulu listesi belli olacak. Bakanlar Kurulu’nda ekonomiden sorumlu bakanların kimler olacağı piyasa tarafından yakından izlenecek ama en çok da yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın ekonomik politikalara ilişkin açıklamaları artık eskisinden çok daha titizlikle takip edilecek.

Piyasa ve iş insanlarından gelen istekleri özetleyecek olursak; Para ve maliye politikalarında sıkılaştırma, hukuk sistemi de dahil, bir dizi yapısal reformun hayata geçirilmesi diyebiliriz. Olağanüstü halin kaldırılacağına ilişkin sözlerin yerine getirilip getirilmeyeceği iş alemi ve piyasalar tarafından yakından takip edilecek. Bununla birlikte içerideki kutuplaşmanın giderilmesi, bunun için adımlar atılmasına yine  öncelikli olarak bakılacak.

Türkiye’nin yeniden sağlıklı büyüme sürecine dönmesi için AB ile ilişkiler başta olmak üzere dış ülkelerle ilişkilerin geliştirilip, sorunların azaltılması gerek. Yabancı sermayenin yeniden ve doğrudan yatırım için ülkeye gelebilmesi için gereken kurumsal düzenlemeler unutulmamalı…

2019 yılında gerçekleşecek yerel seçimler de mali disiplini kemirecek özellikler taşıyor. Yeni yönetimin tedirginlikleri bir an önce gidermesi, ekonominin geleceği açısından kritik bir öneme sahip.

TL ve iş dünyası belirsizlikleri sevmez…