Her şey Yıldırım Belediyesinin Otosansit’in hemen üst kısmında yer alan “Sahipsiz Hayvan Barınağı ve Tedavi Merkezi”ni ziyaretimizle başladı.

Tam 19 ay önceydi. Ailecek bu barınağı ziyarete gitmiştik. İlk kez orada gördük Duman’ı. Küçücüktü. Ayakta durmakta zorlanıyordu. Etrafta havlayan köpek seslerinden korktuğu belliydi. Annesi de yoktu yanında. Kızım, oğlum, eşim göz göze geldik. Bir saniye bile tereddüt etmeden bu kediyi sahiplenmeye karar verdik.

O günden sonra 4 kişilik ailemiz oldu 5 nüfus. Duman artık aileden biriydi, ve dışarıdan eve dönüldüğünde ilk o karşılıyordu geleni.

Dumanla başlayan kedi sevgisi, daha genel bir ifadeyle hayvan sevgisi bizi bu canlılara karşı o kadar duyarlı hale getirdi ki, evin içinde bir tane vardı ama dışarıda onlarcası bizim ilgi alanımıza girmişti.

Nerede bir kedi köpek görsek, yanında biraz oyalanıyor, onu biraz okşuyor, mümkünse önüne biraz yiyecek koyarak karnını doyurmaya çalışıyorduk. Özellikle soğuk kış günlerinde, hele de yağışlı havalarda kaç kez kızımın eline mama kutusunu alarak etrafta kedi aradığını, soğuktan donup ölmemeleri için onlara yemek verdiğini hatırlarım. Bu sevgi bambaşka bir şeydi. Hatta oğlum ve kızım bir adım daha ileri gitmiş, marketten aldıkları boş kutulardan son derece korunaklı iki tane kedi yuvası yaparak sitenin bahçesine koymuş, düzenli olarak onları da beslemeye başlamışlardı. Tabi bu iyilik hareketinin başka hayvan severler tarafından da desteklendiğine şahit olduk zaman içinde. Önce sitenin çocukları sonra büyüklerde bahçedeki kedilerle ilgilenmeye, onları doyurmaya başlamışlardı.

Bütün bunları düşünmeme sebep olan şey, elektronik postama düşen İnegöl Belediyesinin sokak hayvanlarıyla ilgili haberi oldu.

İNEGÖL BELEDİYESİ KEDİ SAHİPLENENE YUVA HEDİYE EDECEK

İnegöl Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Bakım ve Tedavi Merkezinden kedi sahiplenmek isteyenlere “kedi yuvası” hediye ediyormuş. Başkan Alper Taban’ın  konuyla ilgili açıklamasında “ Biz yaratılanı yaratandan ötürü severiz, merhamet ederiz, koruruz, kollarız”  ifadesi konunun özünü ne kadar da güzel izah ediyor.

Açıkçası, Tüm Türkiye’deki belediyelerin bu konuya karşı son derece duyarlı olduğunu biliyorum. Özellikle Bursa belediyelerinin bu konudaki çalışmalarını yakından takip ediyorum. Sokak hayvanlarının korunması, tedavisi, bakımı ve sahiplendirilmesi konusunda son derece güzel çalışmaları var. Ayrı ayrı hepsi de büyük bir övgü ve teşekkürü hakkediyorlar.

Belediye Başkanlarına iyi bir haberim de var; sokak hayvanlarıyla ilgili yapılan her haber vatandaştan yoğun ilgi görüyor. Nerden mi biliyorum;

Anadoluyerelyönetim.com adlı bir haber sitemiz var. Sadece belediye haberlerine yer verilen bir haber sitesi portalı. Buraya girilen haberlerin okunma, tıklanma sayılarını rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Sitede yer alan haberler içerisinde en çok tıklanan haberlerin arasında  “sokak hayvanları” ile ilgili olanlar da var. Vatandaş bu konuya son derece duyarlı.  Alper Başkan’ın dediği gibi, yaratılanı yaratandan dolayı önemsiyor olsak ta, nihayetinde belediyeler seçim günü sandıklar kurulduğunda vatandaşın oyunu alabilmek için de icraatlarını şekillendiriyorlar.

O halde, sokak hayvanlarına ilgiye, şefkate devam.

Onlarla ilgili projeler üretmeye devam.

Hem Allah’ın rızasını, hem vatandaşın oyunu kazanmaya devam.

Yeni yılın hepimiz için hayırlı olması temennisiyle,