Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Belediye Başkanlarına Önerimdir…

Yazının Giriş Tarihi: 06.11.2019 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.11.2019 00:04

Bu ülke de başımıza ne geliyorsa onu bir türlü denetleyememizden geliyor.

Kanun çıkartmayı, yönetmelik hazırlamayı,tamim yayınlamayı çok iyi hallediyoruz da,iş bu kanunların, yönetmeliklerin,tamimlerin nerede ne ölçüde dikkate alındığını ve sorumluları tarafından  ne kadar karşılık gördüğünü saptamaya gelince su yutuyoruz.

Koskoca Sayıştayın saptadığı ve çarşaf çarşaf yayınladığı denetim sonuçlarının bile ciddiye alınmadığı bir ülkede buna şaşmamak gerek elbette.

İyi de ona şaşma,buna şaşma,olursa olur suyu, olmazsa bulgur suyu diye diye nereye kadar ?

Gerçi denetim denilince apartman yöneticisinden mahalle bakkalına,resmi kurumlardan özel kuruluşlara ne kadar sorumlu varsa hemen bir tırsarlar ama bunu mutlak surette başarmak zorunda olduğumuz da inkar edilemeyecek bir gerçek.

Herkesin kafasına göre takıldığı bir toplumda,ne nizam ne de intizam olur.

Kural koymak, kuralı uygulanırken denetleme ile anlam kazanır.

Sen istediğin kadar ‘’Şunu yapmak yasaktır’’de; denetlemezsen yapanları saymaktan ileri gidemezsin.

Bakın eğitimden,sağlığa,ekonomiden,siyasete sürekli aleyhimize tezahür eden istatistiklere bana hak vereceksiniz.

İşin tuhafı olumsuzluk yaşadığımız ne varsa doğrusunu gayet iyi biliyoruz.

Sıkıntı rayından çıkanları rayına oturtma da…

Elbette siyasi,kişisel,parasal bir çok etken var bu beceriksizliğimizi tetikleyen.

Aslında gereken denetimi oralarda da yapsak bu etkenler de olmayacak ama neyse…

Lafı yazının başlığına getirmek istiyorum ama direniyor,bir türlü gelmiyor.

İyisi mi kestirmeden sadede geleyim;

Trafik kurallarının ihlali konusunda görevlendirilen  ve yetkilendirilen Fahri Trafik Müfettişleri hazır ülke gündemine yeniden gelmişlerken (Ben bu oluşumu yürekten destekleyenlerdenim,tabii fahri müfettişlerin de denetime tabi tutularak yetki gaspı yapmalarının önüne geçilmesi kaydıyla)

Diyorum ki;

Belediyeler de aynı uygulamaya başvursunlar,

‘’Fahri kent/ilçe Müfettişleri’’ oluştursunlar.

Eeee zaten var arkadaş,zabıta diye bir şey duymadın mı sen ?

Duydum elbette;

Var da, zabıtanın da günlük hayatın içerisinde fark edemediği, atladığı,kendisine bildirilmesini beklediği bir sürü de yanlış var.

Hatta bu yanlışların pek çoğu artık öylesine kanıksanmış ki,yanlış dediğinizde neresi yanlış diye birbirine bakıyor insanlar.

Yanlışlar yanıla yanıla evriliyor,bu kadar yanlıştan doğru çıkartmakta mümkün olmuyor.

Örneğin,

Esnafın dükkanın önünde ki yaya kaldırımını dükkanına dahil etmesi,

Balıkçının tezgah suluyorum diye pis suyu caddeye kaldırıma dökmesi,

Açıkta satılması kesinlikle yasak ve sağlık açısından tehlikeli olan gıda maddelerinin otobüs durağının dibi dahil akla gelebilecek her yerde rahat rahat satılması

Köftecinin bulunduğu semtte ahalinin oksijen yerine ızgara köfte kokusu solunması,

Kafeterya da,çay ocağında  vs de çay bardaklarının sadece sudan geçirilerek yalap şap yıkanması (bu konuda bulaşık makinesi kullananları tenzih ediyorum tabii)

Ucuza gelsin ama satarken de iyi para bıraksın diye içerisine ne koyulduğu belli olmayan tostçusundan,kokoreççisine gıda maddesi satıcıları,

Kendilerine verilmiş tarifeleri yok sayıp kafalarına göre ücret talep eden hizmet esnafı,

Enflasyonu kullanıp günde iki kere etiket değiştiren,ürünlerin son kulamla tarihlerinin üzerini kazıyan  bakkal irileri ve marketler…

Falanlar filanlar…

Ne kural tanıyorlar ne de gerektiği gibi denetleniyorlar.

Sözüm elbette insan sağlığına duyarlı esnaf  ve işletmeler için değil.

Bu arada ‘’Biz denetliyoruz sen ne diyorsun birader’’diyenlerde çıkabilir;

O zaman ben de derim ki madem denetliyorsunuz niye bu yanlışlar hala var?

Hiç birbirimizi kandırmayalım.

Bu denetleme işi bile denetime tabii olmuş artık farkında değiliz.

İnanmayan çıksın çarşı pazara alıcı gözüyle  baksın.

Ekmek parası bahanesiyle halkın sağlığı ile oynanan en az on tane örnek görmezlerse ben uydurdum der, özür dilerim.

Bir deneyin;

Koyun kıstaslarını hazırlayın prosedürünü

Verin halka  Fahri Kent Müfettişliğini  Tutsunlar zabıtlarını,göndersinler zabıta müdürlüklerinize bakın bakalım ne oluyor o zaman.

Zabıta müdürlüklerinize gelen şikayetlerin yarısından fazlası bitiyor mu bitmiyor mu?

Hem fahrilik mevzu bahis olunca gönüllülükte otomatik olarak devreye girdiğinden bu müfettişlere para filanda ödemeyeceksiniz.

Alın size en gönüllüsünden bedava iş gücü.

Hatta belediyeleriniz için yepyeni bir gelir kapısı da olabilir bu uygulama.

Şöyle bir araştırın bakarsınız bu görevi üstlenmek için üzerine para verebilecek vatandaşlarımızı bile bulabilirsiniz.

Gerçi bu sefer de yerlere tüküren,izmarit atan, çöp bidonlarının yanına çöp bırakan,oraya buraya işeyen,sümküren kent zararlıları da var ama onlara müfettişten ziyade müfredat gerekiyor.

Bu da belediyelerin değil,

Eğitimcilerin işi.

Artık onu da ilgilileri düşünsün.

Ama ben bu fahri kent /ilçe müfettişliği konusunda ısrarcıyım.

Belki bir sallayan çıkar

Umut dünyası işte…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.