Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Beklentiler ve belirenler...

Yazının Giriş Tarihi: 15.06.2018 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.06.2018 00:03

Eskiyi özlüyoruz hepimiz. Toplum olarak geçmişe özlem duyan bir yapıya ve yaşama duyarsız olan bir kesime olmak üzere ikiye bölündük. Hızla yaşlanan nesil 80'ler ve 90'lar özlemi çekerken, Milennium gençliği diye tabir ettiğimiz zamane çocukları anı ve anlık duyguları yaşayarak ilerliyor hayatta. 80'ler ve 90'lar ile biranda aynı yaşam kuşağı içerisinde kendilerini bulan 1940 ve üstü doğumlular artık çok yaşlı kuşak yerine ileri yaş kuşağı olarak adlandırılıyor. Türkiye'de orta direk gibi orta yaş gurubu da kayıtlardan silindi. Artık ya gençsiniz ya da yaşlı. Yaşama dair beklentilerimiz artık eskisi kadar yüksek değil. Son 16 yılda hızla zenginleştik ve de hızla borçlandık. Teknoloji ile o kadar ileri bir çağa ulaştık ki, anlık iletişimler bizleri duygusuzlaştırırken, tüketti. Enerjimizi yaşama değer katmak yerine hayat mücadelesinde harcadık, hesapsızca. İşte tam da bu noktada değerlendirmek gerekiyor 24 Haziran seçimlerini. Ak Parti'nin vaat ettiği hiçbirşeyin kalmadığını görüyoruz meydanlarda. Ve yine Ak Parti'nin haksızlık yaptığı bir muhalefet ile karşı karşıyayız. Kabul etmemiz gerekiyor ki, aslında halkın istediği yani beklentisi Muharrem İnce gibi halkın içerisinde bir isim. Ve ısrarla Recep Tayyip Erdoğan'ın yoğunluklu korumaları rahatsız ediyor toplumu. Öyle ki, Ak Parti'nin 16 yılda  Ergenekon, Balyoz, FETÖ gibi dev operasyonlarda kaybettiği sinerji ve insan gücüne rağmen Afrin ve devamında Kandil operasyonları ile güçlendirdiği askeri ve stratejik gücünü görmezden geliyor, unutuyoruz hemen. Yine 16 yılda TANAP, Kanal İstanbul, 3'ncü Havalimanı ile sonuçlanan ve devleşen rekabet gücümüzü bir kenara koyuyoruz. Sanayi 4.0 ile üretim kapasitemizi nasıl Dünya ile aynı seviyeye bir anda eşitlediğimizi kavrayamıyoruz. Beklentiler ferah ve huzurlu bir Türkiye, belirenler ise; büyüdükçe ve güçlendikçe rahat bırakılmayacak bir Türkiye. Peki hangisini hangisine tercih etmeliyiz. 80 ve 90'ların samimi ancak yokluk içerisinde, iç çatışma ve teröre teslim edilmiş Türkiyesi ile mi devam etmeliyiz? Yoksa uzay teknolojisinin ihtiyacı olan enerjiyi topraklarında BOR dahil birçok maden ile elinde tuttuğunu fark eden, nesilleri gençleşirken beyin gücü güçlenen, teknoloji ve sanayi alt yapısının yanı sıra Nükleer santral başta olmak üzere diğer santral ve üretim merkezleri ile enerjisi güçlenen, kendi silahından gemisine milli ve yerli ordusu olan, okul sayısı artarken öğretmen açığı hızla kapanan, her ilinde üniversite kurulurken ilerleyen süreçte her beldesinin ilçe, her ilçesinin il ve her ilinin büyükşehir olduğu bir Türkiye mi? Elbette Ak Parti 16 yılda çoğu yatırımı gerçekleştirerek muhalefete konuşacağı veya üreteceği hiçbirşey bırakmayarak haksızlık etti! Ve elbette Recep Tayyip Erdoğan'da ilerleyen yaşına rağmen 25'lik gençlere taş çıkaran ve maşallah dedirten enerjisi ile günde 3 miting yaparak koşturduğu siyasette rakiplerine haksızlık etti. Ve elbette Türkiye, onu on yıllardır engellemek isteyenlere çok fazla ayıp etti. Ve durmaksızın koştu. İşte tam da burada 16 yılın hatırına Bursa'nın beklentileri ve belirenleri nelerdir diye düşünmeden edemiyor insan. Aslında çok basit bir işaret fişeğine, velhasıl sancaktara bakmak yeterli. Türkiye hızla sistem değiştirirken Bursa, Başbakan Yardımcılığı makamı ile Ankara'da temsil ediliyor. Bursa'nın yeni 1 numarası Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu'nun yüklendiği görev ve görevlerin misyonlarını iyi okumak gerekiyor. Bir yanda TİKA, diğer yanda Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları, öbür tarafta Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile devam eden güçlü sorumlulukların finalinde Medeniyetler buluşması ile değerlenen bir kent Bursa. Çavuşoğlu'nun sadece görevlerini ve yetki alanlarını bile Bursa ile kıyasladığımızda aslında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bursa'ya ne kadar önem verdiğini görmüş oluyoruz. 16 yılda Bursa'nın çok durduğu doğrudur. Ve elbette FETÖ başta olmak üzere 16 yıldır çok fazla terörist yapının kentte yuvalandığı da! Bursa Emniyet Müdürlüğü'nün son 1 yılda Narkotik timleri aracılığıyla teröre vurduğu darbe milyonlarca dolar değerinde. Ve yine Bursa artık Ankara'dan yönetilen bir kent haline getirilerek Türkiye Cumhuriyeti ile aynı hızda koşturuluyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının hemen ardından Bursa Ticaret Borsası'nın da kabuğunu kırmasıyla birlikte Bursa, ciddi bir ekonomi kenti oldu. Beklentilerin maksimum olduğu Bursa'dan beklenilenlerde çok fazla. Ortaya çıkan belirenler ise, Bursa'nın siyasi bir intihar ile Yeni Türkiye'nin en güçlü kenti olma fırsatını ciddi anlamda tepeceği yönünde. Siyasi gücü kesilmiş bir Bursa ve yine Ankara ile siyaset damarları yeniden tıkanan bir Bursa hızla önüne Gaziantep'i Kayseri'yi, Eskişehir'i alacağını unutmamalı. Kısacası Bursa, beklentilerini daha da belirginleştirerek kendi adına en doğru kararı bir bütün olarak verebilmeli...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.