Bayramlarımız bireysel ve toplumsal hafızamızın en nadide köşelerinde yer ayırdığımız özel günlerdir. Çocukluğumuzdan itibaren gelişi heyecanla beklenen, eş, dost ve akraba ziyaretleriyle şenlenen bayramların önemli bir sosyal yanı da var elbette. Küslerin barıştığı (ya da barışması gerektiği) unutulan kapıların çalındığı, günümüzün hızlı akan dünyasında örselediğimiz beşeri yönlerimizin tekrar öne çıktığı zamanlar bayram günleri.

Özellikle çocuklar açısından heyecanla beklenen bayramlar, sık gidilemeyen akrabaları tanımak ve el öpmelerin sonucunda toplanan bayram harçlıklarıyla daha bir renkli geçiyor. O saf ve tertemiz duygularıyla elbette bayram en çok onlara güzel.

Bayramlaşmalar ve siyaset

Milli ve manevi genlerden uzaklaşmanın bir sonucu olarak (şimdilik azınlık olsa da) bir kesim de maalesef bayramları bir kaçış fırsatı olarak görüyor. Oysaki bayramı bayram yapan dokuz günlük tatiller değil işlerden uzaklaşma fırsatı yakalanmışken sık gidilemeyen yolları arşınlamaktır. Elbette herkesin kendi hayatı ancak yollarını gözleyen insanları yok sayarak tatil beldelerine akmak bizi biz yapan değerlerle örtüşmüyor. Gerek mevcut yaşam ve çalışma şartlarının zorlamasıyla gerekse de ihmalkarlığımızın bir sonucu olarak gidemediğimiz büyükleri ziyaret ettiğimizde gördüğümüz gözlerindeki ışıltı inanın her şeye değer.

Bayramların bir geleneği de şüphesiz ki siyasi partilerin gerçekleştirdiği bayramlaşmalar. İşin katılım ve coşku yönünden değerlendirmesini yaparak siyasi mülahazalara girmek değil niyetim. Bu bayramda hoşuma giden güzel hareketler vardı siyasi parti bayramlaşmalarında. Bursa Milletvekili ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun CHP'nin, Bursa Milletvekili olmak için gün sayan İçişleri Eski Bakanı Efkan Ala'nın da MHP'nin bayramlaşmasına katılması güzel birer siyasi jestti. Normalde çok göremediğimiz siyasi nezaketin böylesi manevi günlerde sergilenmesini önemli buldum.

Mikro milliyetçilik yapılmamalı

Bursa'nın mevcut siyasi ortamında liste başı olan iki ağabeyin başka ziyaretleri de oldu ve her ikisi de kendi hemşerilerinin bulunduğu derneklerin bayramlaşmalarına katıldılar. Bu elbette normal karşılanması gereken bir durum. Konuşmalarında verdikleri mesajlar gayet genele hitap eden türdendi ve doğruydu fakat ben yine de ilgili kesimlerdeki hareketlenmeleri ve beklentileri gözlemlediğim için küçük bir uyarıda bulunmak istiyorum.

Özellikle Efkan Ala'nın gelişiyle Erzurumlularda bir heyecan ve hareketlenme oldu. Yine bunu da doğal karşılıyorum ancak sonrasındaki yaşanması muhtemel sıkıntılarla ilgili de kaygı duyuyorum.

Mesela yine AK Parti iktidara gelip (tek başına ya da koalisyonun büyük ortağı olarak) söz konusu isimler tekrar bakanlık koltuğuna oturduktan sonra Bursa'daki atamalar ve görevlendirmeler de ehliyet ve liyakatin yerini hemşeri kollamaları alırsa bu kabul edilemez. Bursa yakın geçmişte bunun onlarca kötü örneğini yaşadı ve inanın ne çektiysek hep bu mikro milliyetçilik yaklaşımları yüzünden çektik.

Yeni dönemde iki bakan adayımız olan bu değerli isimlere bu fakirin acizane tavsiyesidir. Ekibinizde, yanınızda elbette hemşerileriniz olacaktır lakin önce Bursa Milletvekili olduğunuzu lütfen unutmayın. Bursa'nın ayrışmaya değil birlikteliğe çok ihtiyacı var. Yıllardır bu kaynaşmayı ve ortak hedefe yönelmeyi beceremediğimiz için hep yaya kaldık.

Yıldırım Belediyesi'ne çağrı

Malum bu bayramın muhtevası kurban ve ana teması da kurbanlıklar. Son iki yıldır kurbanlık için Yıldırım Belediyesi'nin İsabey'deki kurban pazarına birçok kez gittim. Bu pazarın kesinlikle elden geçmesi gerekiyor. İçerideki ortam hijyen açısından içler acısı. Buraya acilen altyapı yatırımı ve güzel bir planlama gerekiyor. Yollarda yarıya kadar açılmış rögar kapakları iki şeritli yolların birçok noktada tek şerit olarak kullanılmasına yol açıyor. Derme çatma pazarcı çadırlarıyla oluşturulan satış yerleri gecekonduyu andırıyor. Buraya mutlaka kapalı pazar yerleri gibi yüksek çatılı hayvan satış yerleri yapılmalı. Sadece bir giriş ve çıkışı olan pazar yerine mutlaka iki kapı daha açılmalı. Üstelik her tarafı boş bir arazi olan bu alanda böylesi işleri yapmak bu kadar da zor olmamalı.

Bayramın ikinci günü, kurban bayramında nasıl güzel hizmet ettiklerini ve kurban kesim yerleri dışında kesim yaşanmadığını belirten bir mesaj aldım Yıldırım Belediyesi'nden. Sayın Başkan İsmail Hakkı Edebali'ye sadece bürokratların bilgilendirmesiyle yetinmemesini tavsiye ediyorum. Başkan mutlaka arife ve bayram günü buraları bir dolaşmalı veya güvendiği isimleri buralara yollamalı. Eğer öğle yapsaydı bayramın birinci günü kurban pazarının yanındaki derenin ne kadar kırmızı aktığına şahit olacaktı.