Ramazan ayını çok şükür tamamladık. Hali vakti yerinde olanlar, sağlık durumları elverenler 30 gün oruçlarını tuttular. Şimdi, tutulan bu oruçların yüzü suyu hürmetine bayram etme vakti geldi.

Bayram öncesinde her yıl ülkemizde yaşanılan tatil konusu bu senede tekrarlandı. Arife ile hafta sonları arasındaki mesai günleri otomatik olarak idari izinli sayılmasına karar verilmesiyle birlikte tatil günü tam tamına resmiyete göre 10 gün, Cuma gününü hesaba katarsak ise on bir gün oldu. Yollardaki trafik akımlarına baktığımızda, özellikle İstanbul ve Ankara istikametinden Ege ve Güneye doğru yoğun bir trafik akımının olduğunu görüyoruz. Yollar araçlarla doldu.

Tabi, yola çıkan herkesin kurallara uyması, dört dörtlük araç kullanması beklenmiyor. Kimisi, ayağını gazdan çekip, sağındaki solundaki araçlara geçiş önceliği vermek yerine, “önce ben giderim” düşüncesiyle makas atıp, sağa sola yan çizip gittikleri için trafik allak bullak oluyor. Ne yazık ki, yollarda ne kadar denetim olsa da bu kişiler, sanırım pek yakalanmadıkları için de yolları Arap saçına çeviriyorlar.

İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, Ramazan Bayramı öncesinde Bursa’nın Karacabey Kavşağı ile Susurluk Kavşaklarında incelemelerde bulunup, araç sürücüleriyle sohbet etti. Ülkemizdeki trafik önlemlerinin artırılması ve sürücülerin eğitimlerine göre trafik kazalarında son 10 yılın ortalamasında ölümlü kaza sayısı 20 iken bugünlerde bu sayının yüzde 7 düzeyine gerilediğini söyledi. Soylu, “amacımız hiç kaza olmasın. Kimsenin canı acımasın” diye beklentileri ifade etti.

Evet, gerçekten araç kullanan sürücülerin çok sabırlı ve oldukça dikkatli hareket etmesi gerekiyor. Çünkü,araçların birisi sollarken, diğeri de sağdan fırlayıp gidebiliyor. Oysa ki, o arabanın içinde insanın kendisi var. Eşi var. Çocukları var. Anne- babası var. Hırs ve hız uğruna sadece kendi hayatlarını veya arabasında bulunanların hayatlarını değil, o yolda gitmekte olan diğer araçları da tehlikeye atıyorlar.

Ülkemizdeki trafiğin kaderi bu. Kimse kimseye saygı gösterme konusunda pek de anlayışlı davrandığından söz etmek mümkün değil. Çünkü, direksiyon başına geçen herkesin işi acele. Herkes hız konusunda sanki birbirleriyle yarışıyor. Sonra, bayram sevinci, mutluluğu bin anda hüzne, acıya dönüşüyor.

Kısaca Bayram zehir oluveriyor.

Ramazan Bayramı ülkemizde diğer adıyla Şeker Bayramı olarak biliniyor. Fakat, trafik kazaları bu Şeker Bayramını da tatsız, tuzsuz hale getiriveriyor.

İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, Bursa’nın Karacabey ilçesi Harası önünde, yeni ismiyle Tarım İşletmeleri önünde yapılan trafik kontrollerine katıldı. Sürücülerle konuşup, trafikle ilgili, yollarla ilgili sorular soran Soylu, insanların araç kullanırken hata yapmama adına çok dikkatli olmaları gerektiğine dikkat çekti.

Bakan Soylu’nun, arabalarda bulunan çocuklardan bir isteği de oldu. Arabaları kullanan anne- babalarına direksiyon başında iken not vermelerini istedi. Mesela, araba kullanırken cep telefonu ile görüşme yapıyor mu? Emniyet Kemerini takıyor mu? Araç geçişlerinde veya virajlarda, dönüşlerde gerekli sinyalleri veriyor mu?

Çocuklar, içinde bulundukları arabalarda yaşanılan bu olayları görüp, sosyal medya hesabından paylaştıkları takdirde, İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, kendilerine bisiklet hediye edeceklerini söyledi.

Araçlardaki çocuklara ise oyuncağın yanı sıra şoför anne ve babalarına not vermeleri için 'Seyahat Karnesini doldurmalarını istedi. Dolduran karnelerin sosyal medya üzerinden kendilerine ulaştırılması halinde bisiklet hediye edileceğini belirten Soylu, bayram şekeri ve çeşitli hediyeler vererek, bayram öncesinde onları sevindirdi.

Soylu, "Özellikle otogarlarda otobüs şirketlerinin yöneticileri ve şirket sahiplerine bayram tatili ve yaz dönemi için bilgilendirmeler yaptık. Yaz döneminde turizm sezonun hareketli olduğu kesimi hem de okulların son dönemlerinde gezilerinin yoğun olması ve yaz döneminde tarım işçilerinin taşınması konusunda dikkatli olması gerektiği noktasında ciddi adımlar attık. Bizim aldığımız tedbirler kadar sürücülerin de dikkatli olarak bu kurallara uyması gerekiyor. Özellikle emniyet kemeri, cep telefonu, yakın takip mesafesi, hız limiti ve gittikleri yerlerde yaya trafiğine emniyet vermelerini istiyoruz. Biz tedbirlerimizi alacağız, takdiri Allah'a bırakacağız. Bu bayramda acılarımız olmasın. İnsanlarımız bayram sevinçlerini layıkıyla yaşasınlar istiyoruz” dedi.

Evet, bayram geldi. Allah hepimize, sağlıklı, sıhhatli, mutlu ve huzurlu bayramlar geçirmemizi nasip etsin. Okurlarımızın bayramlarını kutluyorum. Sağlıklı ve mutluluk dileklerimle…