Tam 3 sene boyunca kabuslar gördük. Camiaya umut olması için seçtiğimiz Ali Ay'ın bu takımın celladı olacağını nerden bilebilirdik ki? İlk sene seçildi koltuğa oturdu, dedik ki aday olmaz, ikinci kez başkan seçildi. Yetmedi 3'ledi. Ali Ay'lı dönemde Bursaspor düşmemeye oynadı. Ha düştü ha düşecek derken sonunda korkulan oldu. Bir alt lige düştük. Bu ligde olmamızın sorumlularından biri Ali Ay'dır. Bir başka sorumlu da bir Ali Ay'ı tam 3 yıl boyunca o koltuğa oturtanlardır. Bu tabloda sizin de vebaliniz var, asla unutmayın.

Bütün bunları niye mi yazdım? Başka Bursaspor yok çünkü. Eğer dünü unutursak bugünü anlayamayız.  Gerçek sorumluları unutup, öfkemizi yanlış yere yönlendirirsek bu çukurdan sittin sene çıkamayız. Kimsenin avukatlığına soyunmak değil derdim. Ama haksızlık karşısında her zaman tepki vermişimdir. Bu da benim karakterim. Mesut Mestan yönetimine yapılan eleştirilerin onda birini Ali Ay yönetimine vermediniz. Tam 3 yıl boyunca Ali Ay yönetimine tahammül gösterenler, bugün çıkmış Mestan'ı yerden yere vuruyor. Kimsenin başkanlığa aday olmadığı, vebalı gibi Bursaspor'dan kaçtığı dönemde, çıktı yükü sırtladı. Bu gerçeği asla aklınızın bir köşesinden çıkarmayın. Evet elbette eleştirin ama haksızlık da etmeyin.

Hiçbir zaman bu lige ait olmadık, döneceğiz. Hakemlere inat döneceğiz. Bursaspor düşmanlarına tokat ata ata döneceğiz. İsteseler de istemeseler de döneceğiz. Omuzlarında şampiyonluk apoleti olan Bursaspor'un yeri süper ligdir, aksi düşünülemez. Öylesine büyük bir camiayız ki, rakiplerimiz ekstra motivasyon ile çıkıyorlar sahaya. Eskişehirspor buna en güzel örnek. Bütün enerjilerini Bursaspor'u yenmek için harcadılar. Öyle bittiler ki bizden başka hiçbir takımdan puan alamadılar Gelen yendi giden yendi. Bütün hırsları bizeymiş.

Bu beraberlik, işi biraz zora soksa da umudu kaybetmemek lazım. 6 puanlık bir galibiyet olacaktı eğer kazansaydık. Bütün rakipler berabere kaldı. Ama nedense bu tarz eşik atlama maçlarında bir türlü sonuca gidemiyoruz. Basiretimiz bağlanıyor, top bizi sevmiyor adeta. İstanbulspor maçında sahada 11 kişi var gibi görünse de izlediğimiz sadece iki kişiydi. Recep Aydın ve Tayfur Bingöl. O kadar istediler ki galip gelmeyi. Maça o kadar asıldılar ki, enerjileri basın tribününe kadar yansıdı. Ali Akman ve Burak Kapacak değişikliği de oyuna hareket getirdi. Ancak galibiyet için yeterli olmadı. Burak biraz daha erken oyuna girebilseydi belki şu an çok farklı şeylerden bahsediyor olacaktık. Kalbinizi karartmayın. Balıkesir deplasmanından istediğimiz sonuç ile döneceğiz.

Bir kaç satır da Seleznov'a yazayım.

Ah be Selo. Sevdik seni arkanda durduk. Ama pişman etme bizi be. "Never Give Up" yerine biraz da "ayakta kal" demelisin yani. O kadar yerdesin ki hakemler sana artık inanmaz oldu. Bence bu konuda özeleştiri yapmalısın. Kondisyonun çok kötü. Bu takım için daha fazla sorumluluk almalı ve sana destek veren insanları yüzüstü bırakmamalısın. Biraz da sosyal medyadan ve telefondan uzak durmayı başarabilirsen, sanırım kariyerin açısından çok daha iyi olacak. Gollerine geri dön ve Bursaspor'un zirve yolculuğuna katkı koymaya devam et.