Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde yılın ilk üç ayına ilişkin banka kredileri eğilim anketi sonuçlarını yayınladı. Ocak-Mart ayları arasındaki ilk çeyrek verilerine göre, bankaların işletmelere kullandırdıkları kredilerde önemli ölçüde sıkılaştırmaya devam ettikleri, bireysel kredi türlerinden konut ve taşıt kredilerinde standartları temelde aynı bırakırken, diğer bireysel kredilerde sıkılaştırdıkları görülüyor. 2016 yılının ikinci çeyreği için beklentiler, işletmelere kullandırılan kredilerde sıkılaştırmanın devam edeceği, konut ve taşıt kredilerinde standartların temelde aynı kalacağı ve diğer bireysel kredilerde ise standartların sıkılaşacağı yönünde.

Kredi talebi açısından bakıldığında, işletmelerin bir önceki çeyrekte azalış gösteren kredi talepleri bu çeyrekte sınırlı bir artış göstermiş durumda. Öte yandan bireysel kredi türlerinin hepsinde talep azalışı gerçekleşmiş olup taşıt kredi talebinde önümüzdeki dönemde bir miktar artış beklenmektedir.

Bankaların fon sağlama imkânlarının gelişimi incelendiğinde ise, yılın ilk çeyreğinde yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın artarak devam ettiği görülüyor. Yurt dışı fonlama koşulları ise hem fonlama maliyetinin hem de diğer koşul ve kuralların etkisiyle Ocak-Mart 2016 döneminde belirli ölçüde sıkılaşmış. 2016 yılı ikinci çeyreği için bankaların beklentileri, yurt içi ve yurt dışı fonlama koşullarının sınırlı düzeyde gevşeyeceği şeklinde.

Bu arada tasarruf yetersizliği nedeniyle fon bulmakta zorluk çeken bazı bankaların küçük miktarlı kredileri erken çağırdıkları, hatta bankacılık kesimi tarafından çok dillendirilmese de bazı bankaların şube müdürlerine uyguladıkları kredi verme kotalarını kaldırdıkları teyide muhtaç bir bilgi olarak iş dünyası arasında konuşuluyor, başka bir ifadeyle duyumlar bu yönde.

Durum böyleyken 3 gün önce Forum İstanbul Toplantısında konuşan ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Türkiye için de, dünya için de çok temel sorunlar var. Ve biz, geçici bir bahar havası yaşıyoruz. Bu geçici bahar havasına aldanmamak lazım” dedi.

“Bölgemizde jeopolitik gerginlikler var. Bu gerginlikler daha da artarsa, büyümeyi olumsuz etkileyebilir” diyen Bakan Şimşek, Türkiye’nin önemli bir iyileşmeye rağmen hala enflasyon sorunu yaşadığını hatırlatırken, “Türkiye’nin, orta gelir tuzağına düşmemek için, verimliliği arttırmak için, katma değer zincirinde yukarı çıkmak için ve rekabet gücünü arttırmak için reform yapmak dışında hiçbir seçeneği yoktur. Hiçbir hükumet reform yapmadan bu işi ileriye götüremez. Ve bizim hükümetimizin çok net bir yol haritası var, kapsamlı bir reform programı var ve biz bu reform programlarını uygulayarak inşallah Türkiye’yi yüksek gelir grubu ülkeler arasına sokacağız. Gümrük Birliği’nin kapsamını genişletip Türkiye’yi Avrupayla 300 milyar doların üzerinde bir ticaret hacminin üzerine çıkarabiliriz” diye konuştu.

Sayın Şimşek’in değerlendirmelerine elbette katılıyoruz ama, bu arada siyasetin yine öncelikli konu durumuna geldiğini dikkatlerinize sunarım.