2008 Yılında Kurucu Genel Başkanlığını yapmış olduğum Bağımsız Metal İşçileri Sendikası (BAMİS) pazar günü 3. olağan genel kurulunu yaptı. Kuruluş aşamasında bir hayli emek verdiğimiz sendikanın kuruluş amacı öncelikle bilinçli ve eğitimli işçi kadrolarını var ederek destek vermektir. Gelişen teknoloji ve sanayinin iş gücünü işçi yerine makineleşmeye yöneltmesi ile yaşam şartları işçi açısından giderek zorlaşmaktadır.

Üretim alanlarının gelişmesi yerine ülkemizde gıda, hizmet ve inşaat sektörü büyüyor. Oysa gelişmiş ve ekonomisi oturmuş olan ülkelerde her alanda üretim ön plandadır. Sanayi, tarım ve hayvancılık öncelikli vazgeçilmez sektörler olmak zorundadır. Bunu başarabilen Türkiye lider ülkeler arasına girebilir.

BAMİS Genel kurulunda Divan Başkanlığına bu davaya ömrünü harcayan Metin Burak seçildi. Divan Başkan Yardımcılığına Pervin Şahin, Divan Katip Üyeliğine Mehmet Yıldırak seçildi. Metin Burak yaptığı konuşmada asgari ücretin yoksulluk sınırına eşdeğer olması gerektiğini söylerken bununla ilgili geçmiş yıllarda yaptığı çalışmaları anlattı. Günümüzde ise örgütlü mücadelenin kaçınılmaz olduğunu, işçinin örgütleneceği kurumların sendikalar olduğunu vurguladı.

BAMİS Genel başkanlığına seçilen Volkan Dursun ise “Sendikanın kurulduğu tarihten itibaren başta dünya işçi sınıfına ve özelde Türkiye işçi sınıfına hizmet ederek elde edilen kazanımlara sahip çıkarak değişen ve gelişen dünya şartlarına uygun; hakları da ekleyerek sömürüsüz bir dünyada paylaşım içinde yaşamamız gerekir. İşçilerin sendikalarına sahip çıkarak sınıf bilincine varabilmeleri ile refah içinde yaşamlarını idame edeceklerini” söyledi.

BAMİS Genel başkanlığına seçilen Volkan Dursun'un yanı sıra Genel Sekreterliğe Ali Turan, Genel Mali Sekreterliğe Ayşegül Bozdağ Caner seçildi.

Genel Denetleme Kuruluna Elif Çubukçugil, Daimi Akbal, Musa Yılmaz seçilirken, Genel disiplin kuruluna Hayriye Demirci, İbrahim Bulut, Özgür Burak seçildi.

BAMİS Sendikası sendika olması haricinde bilinçli işçi yetiştirme eğitme işçilerin yitik haklarının da mücadelesini vermekte. İşçi kesimi aslında temel eğitiminin zayıf olması sebebiyle kazanılmış olan birçok hakkından bihaber yaşamakta. Benzeri birçok konuya bizzat şahit olduğum için bunu rahatlıkla dile getirebiliyorum. İşte bu kazanılmış olmasına rağmen işçi tarafından bilinmeyen bu haklar yine sendika tarafından işçi kesimine kazandırılıyor.

İşçi ve işveren bir bütün olarak ele alınmalı çalışma barışı paylaşımın daha adaletli olması ile sağlanır. Bu sebeple her iki kesimde haklarını ve hukuklarını bilmelidir. Bu sebeple yıllardır önermekten bıkmadık. 4857 sayılı iş kanunu orta öğrenimler de ders kitaplarına girmelidir.

Hakkını okulda öğrenen bir öğrenci çalışma hayatına girdiği zaman daha bilinçli, özgüvenli bir şekilde verimli ve üretken olacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın. Unutulmasın ki işçi doyarsa işverene fazlasını kazandırır. Esen kalın…