Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin (BALKANTÜRKSİAD) 20. Sinerji Toplantısı, geçtiğimiz hafta sonu Podyum Davet Opal Salonda büyük bir katılımla gerçekleşti… Çok istememe rağmen ani bir ziyaret nedeniyle katılamadığım toplantıyla ilgili olarak sayın başkan Berat Tunakan’dan ve çeşitli kaynaklardan edindiğim bilgilerden size kısa bir özet aktarmak istiyorum bugün…

Çünkü ’20. Sinerji Toplantısı’nın konuğu, Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın’ın konuşmasında geleceğimizin şifreleri var… Malum bankalara borcu sürekli artan bir toplum olduk…

Sayın Aydın, Türk bankacılık sistemi içinde negatif algı yaratan gelişmeleri geride bıraktığımızı söylemiş toplantıda. Ne kredi geri çağırma kalmış ne de hacizler başlamış… Aydın, Türkiye’deki iş insanları ve vatandaşlardan gelen talepleri karşılamakta artık zorluk çekmediklerini anlatmış…

Kuruluş amaçları dışında gerçekleşen bazı taleplerin karşılanması aşamasında eleştiriye uğradıklarını yakından biliyoruz. Özellikle ‘Futbol kulüplerine ait borçların yeniden yapılandırılması’ konusunda, “Neler oluyor orada. Banka işine baksın” sözleri sosyal medyada çokça kullanılmıştı…

İtiraf ediyorum; Ben de o kişiler arasındaydım…

Kısa, orta ve uzun vadeli ekonomik göstergelere baktığımızda Türkiye dar koridorda yürümeye devam ediyor. “Yurt dışından gelen sinyallere açık bir ülke olarak sığ piyasalarda hareket etmenin zorluklarını göğüslemekte mahir bir bankacılık sisteminin yaşatılması kolay değil” diyerek konumuza dönelim…

Hüseyin Aydın, Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri yakından izleyen, izlemek zorunda olan, raporlamalara dikkat eden, ekonominin yabancılaşması, dolarizasyon, stagflasyon, enflasyon, ‘sukuk’, makro ve mikro verileri değerlendirebilen insan kaynağımızın içinden gelen bir isim olarak gelecekten umutlu bir konuşma yapmış BALKANTÜRKSİAD’da… Şifreleri iyi okumak, ülkeyi sırtlayanlara verilen mesajları almak gerek…

“Eylül’den sonra 3 ayda Türkiye’de kur konusunda, devletin borçlanmasında, uluslararası arenada, rezervlerde son derece olumlu gelişmeler görüyoruz. Bu kadar hızlı tepki veren başka bir ekonomi yok… Dolayısıyla iş adamlarımız, girişimcilerimiz de deneyimli. Bugün artık düne nispetle önümüzü net görüyoruz. Beklentilerde son derece olumlu iyileşmeler görüyoruz. Bütün bunlar bizim güçlü ve sağlıklı kalmamıza vesile oluyor. Bütün bunlar yapılacak iş olunca bunu destekleyecek bankacılık sistemi de sağlıyor. Şu anda tüm bankacılık sisteminde öz kaynağımız var, likitte sıkıntımız yok. Likitlerimiz olunca, onu bireylere ve firmalara kullandırmamız gerekiyor. Bu kredilerde bir toparlanmaya vesile oldu. Artık kredilerdeki negatif gidişat bitmiştir. Son 10 gündür kredilerdeki gidişat pozitif gidiyor. Kredi miktarı artıya geçmiştir" sözleri toplantıya katılan iş insanlarını memnun etmiş olmalı…

Süper ligde düşme potasına giren Bursaspor konusunda canımız çok sıkkın… Borçlarını tam olarak bilemiyorum ancak sosyal medyadan yansıyan kadarıyla “Başkan Ali Ay’ın istifası isteniyor. Binlerce taraftar da ‘Kulübe verdiğin paradan vaz geç. Temlik koyma’ demeyi ihmal etmiyor…

Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, toplantıda futbol kulüplerine yönelik uygulamalardan da söz etmiş… "Biz bu endüstrinin ayakta kalmasını, rekabetin ve bu değerin sürmesini istiyoruz. Üç büyük kulübün yıllık ortalama geliri 600 milyon TL civarındadır. Şampiyon olacak bir takımı 250 milyon TL’ye kurabilirsiniz. Nakit akışlarında bozukluk var, teminatta sıkıntı yok. Biz nakit akışkanlıklarını düzenlemek istiyoruz. Sadece biz değil, UEFA, TFF, kreditör olarak bizde istiyoruz, müşterimiz de istiyor" demiş… Galiba haklı…

BALKANTÜRKSİAD Başkanı Berat Tunakan’la telefonda konuştum. Derneğin kurulduğu ilk günden bu yana Bursa ve Türkiye’nin Balkan ülkeleriyle olan ekonomik potansiyelinin daha da artırılması yönünde çalıştıklarını, üyelerinin Balkan kökenli olması nedeniyle sık sık ziyaretlerde bulunduklarını, her adımın Türkiye için olduğunu söyledi…

Bursa’ya değer katan BALKANTÜRKSİAD’ın yolu açık olsun…

‘Dost Sandığı’nı da kurun lütfen…