Baldan tatlı, baldırandan acıdır bayramlar;
Hani derler ya ‘’her şey yaşayana’’,işte onun tek istinasıdır, bayramlaşma.
Kalanla değil sadece, yitenle de kavilleşmedir. O yüzdendir çığlık çığlığa çocuk sevinçlerine büyüklerinin gözyaşlarının karışması.
Anıların bohçasının açılmasıdır; Ruha sinmiş sevgilerin, sevdaların buğulu kokusunun kimi özlemle, kimi pişmanlıkla içe çekilmesidir.
Dualara emanet edilen, asla tekrarlanamayacak anların girdabıdır.
Eksiklerin daha bir eksikliğinin duyulduğu, hayatın ellerin arasından ne denli büyük bir hızla kayıp gittiğinin ilanıdır.
Ve her bayram başka bir yalnızlığa denk gelir.
Nerede o eski bayramlar diyecek yaşa gelindiğinde akılda başa gelir. Eskiye özlem yeninin alıp götürdüklerinin teyididir bir anlamda.
Geçmişle şimdiki zaman arasında köprü kurmaya çalışırız beyhude çabalarımızla. Ne eski geçer gelir o köprüden ne yeni eskiye kavuşur.
Hayat kendi kurallarıyla akıp giderken kimimiz seline kapılır sürükleniriz, kimiz debisinde kayboluruz, kimimiz bir dal parçasına tutunur bir sonraki dalgayı bekleriz.
Bayramlar işte o dal parçalarıdır. Soluklanmak için, akıntıya kapılıp gitmemek için, hatırlanmak ve hatırlamak için dinimizin bize uzattığı ellerdir; tutabilen tutar tutamayan akıntıya karşı kulaç atmaya devam eder.
Bayramı bayram yapan ne tatil, ne seyahat, ne deniz ne de kumdur; Bayramı bayram yapan içimizde ki çocuk ve onun yaşıtları evlatlarımızdır.
Biriktirilen insan sayısının mizanıdır aynı zamanda bayramlar; Bayramı kutlayanlar ile kutlamayanların envanterini çıkartmayanımız yoktur. Her kutlanma bir zaferdir gönüllerde.
Haftanın günleri de tatile çıkarlar bayramlarda. Pazar, pazartesi Salı… Bayramın birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü günü oluverirler.
Değiştirir bayramlar yaşamı;
Hüzünle sevincin o muhteşem raksını koyarlar sahneye.
Saklamaya çalışsak da, gözyaşlarımızın ardından izleriz kendimizi.
***
Yılda iki kezden,113.bayram;
114.bu yılın kurbanına denk geliyor;
Görür müyüm, görmez miyim bilemem.
Bildiğim bayramların değil, bizlerin eskidiği.
İçinizdeki bayramların eskimemesi dileği sevgili dostlar.
Bayramınız kutlu, gönlünüzdeki elinizde olsun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Baldan tatlı, baldırandan acı
Baldan tatlı, baldırandan acıdır bayramlar;
Hani derler ya ‘’her şey yaşayana’’,işte onun tek istinasıdır, bayramlaşma.
Kalanla değil sadece, yitenle de kavilleşmedir. O yüzdendir çığlık çığlığa çocuk sevinçlerine büyüklerinin gözyaşlarının karışması.
Anıların bohçasının açılmasıdır; Ruha sinmiş sevgilerin, sevdaların buğulu kokusunun kimi özlemle, kimi pişmanlıkla içe çekilmesidir.
Dualara emanet edilen, asla tekrarlanamayacak anların girdabıdır.
Eksiklerin daha bir eksikliğinin duyulduğu, hayatın ellerin arasından ne denli büyük bir hızla kayıp gittiğinin ilanıdır.
Ve her bayram başka bir yalnızlığa denk gelir.
Nerede o eski bayramlar diyecek yaşa gelindiğinde akılda başa gelir. Eskiye özlem yeninin alıp götürdüklerinin teyididir bir anlamda.
Geçmişle şimdiki zaman arasında köprü kurmaya çalışırız beyhude çabalarımızla. Ne eski geçer gelir o köprüden ne yeni eskiye kavuşur.
Hayat kendi kurallarıyla akıp giderken kimimiz seline kapılır sürükleniriz, kimiz debisinde kayboluruz, kimimiz bir dal parçasına tutunur bir sonraki dalgayı bekleriz.
Bayramlar işte o dal parçalarıdır. Soluklanmak için, akıntıya kapılıp gitmemek için, hatırlanmak ve hatırlamak için dinimizin bize uzattığı ellerdir; tutabilen tutar tutamayan akıntıya karşı kulaç atmaya devam eder.
Bayramı bayram yapan ne tatil, ne seyahat, ne deniz ne de kumdur; Bayramı bayram yapan içimizde ki çocuk ve onun yaşıtları evlatlarımızdır.
Biriktirilen insan sayısının mizanıdır aynı zamanda bayramlar; Bayramı kutlayanlar ile kutlamayanların envanterini çıkartmayanımız yoktur. Her kutlanma bir zaferdir gönüllerde.
Haftanın günleri de tatile çıkarlar bayramlarda. Pazar, pazartesi Salı… Bayramın birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü günü oluverirler.
Değiştirir bayramlar yaşamı;
Hüzünle sevincin o muhteşem raksını koyarlar sahneye.
Saklamaya çalışsak da, gözyaşlarımızın ardından izleriz kendimizi.
***
Yılda iki kezden,113.bayram;
114.bu yılın kurbanına denk geliyor;
Görür müyüm, görmez miyim bilemem.
Bildiğim bayramların değil, bizlerin eskidiği.
İçinizdeki bayramların eskimemesi dileği sevgili dostlar.
Bayramınız kutlu, gönlünüzdeki elinizde olsun.