Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bağımlılığa bağımlı mıyız neyiz..?

Yazının Giriş Tarihi: 04.10.2019 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.10.2019 00:03

Ooo Şinasi abi arabayı değiştirmişsin nerden buldun parayı..?

Şinasi abiye ve yanıtına döneceğim;

Ama önce üşenmeden oturup saydığım kredi çeşitlerini (kredi fiyakalı hali tabi resmen faizle borç verme geri alamayınca da ocağa incir ağacı dikme eylemi) çeşitlerini bir sayayım önce de bankalara kaç çeşitte çarpılıyoruz bir hatırlayalım.

Ben yazarken sıkıldım umarım siz okurken sıkılmazsınız da yazıyı bitirirsiniz.

Tüketim Kredileri, Üretim Kredileri, Yatırım Kredileri, İşletme Kredileri, ,Açık Kredi, Teminatlı Krediler, Vadeli ve Vadesiz Krediler, Orta Vadeli Krediler, Uzun Vadeli Krediler,Tarım Kredisi, Konut Kredisi, Mesleki Kredi, İhracat Kredisi, Özel Krediler, Kamu Kredileri, Nakdi Krediler, Mal şeklindeki krediler, Maddi olmayan krediler, Kurumsal Krediler, İşletme Kredileri, Rötatif Döviz Kredisi, Spot Krediler, Mikro kredi,İhtiyaç Kredisi,Kredili mevduat hesabı, Düğün Kredisi, Tatil Kredisi, Bayram Kredisi, Eşya Kredisi, Eğitim Kredisi, Sağlık Kredisi, İpotekli İhtiyaç Kredisi, Emekli kredisi, Konut Kredisi, Taşıt Kredisi, bonuslusundan doğuranına kredi kartları…

İşler arap saçına dönüp içinden çıkılmayacak hal alınca da Borç Transferi Kredisi.

Bir de gizli krediler var; vadeli mal alıp ambalajını bile açmadan yarı fiyatına bu işlerden geçinenlere satılan.Otomobil dahil alınıyormuş gibi yapılıp telefonundan televizyonuna onlarca mal…

Yazının burasında kredi hazretlerinin bilimsel(!)tanımına da göz atalım tam olsun.Efendim kredi ihtiyaç sahiplerine belli bir süreliğine, düzenlenmiş ödeme şekilleri ile verilen ve karşılığında ücretlere tabi tutulan bir bankacılık hizmetiymiş ve aynı zamanda krediler satın alma gücünü ifade edermiş.Artık o güç faizle para alıp alınanın birkaç katını bankaya ödemekle nasıl oluyorsa öyle oluyormuş.

Eskiden borç para almak vardı; Babadan, anneden, abiden, abladan enişteden, amcadan, dayıdan (ki dayı çok önemliydi arkasında dayısı var denilirdi) ve bilumum eş, dost, akraba taallukattan tırtıklanan küçücük ve geri ödemesi çok kolay olan borçlar.

Daha da önemlisi ifşa edilmeyen, alanla verenin arasında kalıp ödenince unutulup giden masum destekler. Öyle ekrana bakıp ta ‘siz şu kadar talep ediyorsunuz ama sistem bir bu kadar da fazla veriyor, alın fazla fazla kullanın artmadan yetmez’ diyen kullandırdığı paradan kendisi de prim neyin alan masumcuklar yoktu.

Hele biri verdiğine fazla istesin adı tefeciye çıkar kimseler yüzüne bakmazdı. Bu alıp verme işinin adı da öyle afili kredi filan değildi. Verenin verdiğinde gözü kalmaz alan ödemek için yemez içmezdi.

Kredi sözcüğü Latinceden dilimize geçmiş ve asıl adı  “credere” imiş anlamı da güvenmek, inanmakmış.

Zavallı bankalar ne kadar saf gönüllülermiş meğer. Tüm amaçları insanları mal mülk sahibi yapmak için borç para vermek ve bunu tamamen duyguları ile gerçekleştirmekmiş.

Bakmayın siz o yedi sülalenizi araştırıp,aralarında kurdukları sistemle tüm özel bilgilerinizi paylaşıp ,kendini kurumun sahibi (artık sahibesi de denilebilir çünkü kadın çalışanlar sayıca üstünlüğü ele geçirdiler bu sektörde) sanıp ukala ukala ‘’talebiniz banka prosedürlerimiz gereği reddedilmiştir’’filan deyip masasında ki kahve fincanına daha insani yaklaşan çalışanlara.Telefonu açıp ta sizi bir güzel paylayan,neden ödemiyorsunuz diye sorgulayıp atar gider yaparak kaynanasına kocasına olan hıncını sizden çıkartan telefonistlere, alacağını üç otuz kuruşa sattığı varlık kuruluşlarının sizden borcun tamamını tahsil etmek için günde beş kere arayarak tehdit,hakaret,göz dağı ne varsa kullanan,ver baro numaranı dediğinizde de küfür edip telefonu yüzünüze kapatan çakma avukatlara…

 Yok onlar yok. Siz var sanıyorsunuz o kadar.

Hepsi duygusal çocuklar haklarını yerseniz çarpılırsınız vallahi. Hele ev kiranızı ev sahibinin hesabına havale ederken kafalarına göre aldıkları havale parasına filan laf ederseniz zinhar günaha girersiniz.

Bütün kabahat 444 bilmem kaçındır. Şube çalışanları da bunu bilmek zorunda değillerdir. Neden böyle oluyor diye sorup da asabını bozmayın bankacı taifesinin. Ne emekli maaşınızı üç günde ödeyeni, atmleri özellikle maaş günleri arızalananları da mı var? Yok canım abartıyorsunuz. Tevatür onlar tevatür. Sütte leke olur bu duygusallarda olmaz. Tüm amaçları alım gücünü desteklemek olan bankalara haksızlık yapılması vicdansızlıktır en azından.

 Olay laf ebeliğini kaldırmayacak kadar ciddi aslında da bakmayın ben işi sululuğa vurdum. Ama onlar da reklamların da işin suyunu çıkartmıyorlar mı zaten. Ödeştik saysınlar.

Zorunlu ya da keyfi hepimiz bağımlıyız artık. Kredi bağımlısıyız.

Kazandığımızla geçinmemiz zorlaştıkça hatta olanaksızlaştıkça ihtiyaçlarımız artıyor ya ona şaşıyorum. Konut bir derece olsa da saçma sapan birçok şeye sahip olabilmek adına bankalara teslim bayrağını çekmenin mantıklı bir izahı yok.

Adamlar gece gündüz neyi tetikleyelim de insanlar ona sahip olmak için gelip bizden faizle para alsınlar diye düşünüyorlar. Yoksa akla gelebilecek her şeyin bir kredisi olması mümkün mü? İşin tuhaf tarafı onlarında çoğu ya yabancı sermaye ya da sattıkları paralar kadar mevduatları yok; gidip yurt dışından kredi alıp burada pazarlıyorlar.

Kısacası durum arap saçı. Tatili bile faizli borç parayla yapanlara bağımlı denmez de ne denir?

Bu kadar laftan sonra Şinasi Abinin yanıtını siz tahmin etmişsinizdir de ben yine de onun ağızından deyivereyim;

‘’Kredi çekiverdim be yaa’’

Gel de sor şimdi şart mıydı diye?

Zaten artık herkes birbirine nasıl kazandın diye bile sormuyor; Kazancın yerini bulmak fiili aldı.

Nerden buldun?

O da soru mu?

Almayanı dövüyorlar be yaaa…

Bağımlılığa bağımlı olmak zor.

Bir de meselenin ülkece dışa bağımlı olması yönü var ki,

Onu bu makaleye sığdırmak mümkün değil.

Zaten hakkında yazılan yüzlerce makaleye de sığmıyor musibet…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.