Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Babalar mağdur edilirse

Yazının Giriş Tarihi: 16.07.2018 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.07.2018 00:03

Bir kaç yıl önce kamuoyunu pek meşgul etmeyen bir haber ile hassas bir konuyu değerlendirelim konu Aile bireylerini ciddi olarak ilgilendiriyor.

"Zonguldak’ta temizlik işçiliği yapan bir baba… 

İlk eşinden olan kızı, babasının sütüne ilaç katıp eve bir erkek arkadaşını alıyor. Baba, sabah uyandığında kızını bir erkekle yakalıyor. 

Kızını “fuhuş bataklığından kurtarmak isteyen” baba, ona bir tokat atıyor. Ardından baba kız, karakola gidiyorlar. 

Baba, kızını birlikte yakaladığı kişi ve daha önce ilişki yaşadığı bir başka kişi hakkında şikayet te bulunuyor. Ama kız, verdiği ifadede kendi isteği ile ilişkiye girdiğini söyleyerek, kendisine tokat atan babasından şikayetçi oluyor. Darp ve cebir izine rastlanmasa da kız sadece beyanıyla, darp raporu alıyor.  Temizlik işçisi baba hakkında'Alt soya karşı basit kasten yaralama' suçundan, Sulh Ceza Mahkemesi'nde 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle, dava açılıyor. Savcı soruşturmada adı geçen üç kişiyi de suçsuz buluyor… Tek suçlu, Baba oluyor. Mahkeme baba ‘ya, önce 180 gün hapis karşılığı 3 bin 600 lira para cezası veriyor…Fakat baba’nın eylemi haksız tahrik altında gerçekleştirdiği göz önünde bulundurarak ceza 37 gün hapis karşılığı 740 liraya indiriliyor.  850 lira maaş alan Baba’ya 740 lira ceza… 

Hemen garipseyip, “bu kadar da olur mu?” demeyin. Dikkatle bakarsanız burada aslında tıkır tıkır işleyen bir hukuk sistemi olduğunu göreceksiniz. Kız şikayetçi oluyor, beyanla rapor alıyor, anında dava açılıyor, şıp diye ceza kesiliyor… 

Evet sistem tıkır tıkır işliyor ama suçlunun aleyhine değil. Şimdi kızını fuhuş bataklığından kurtarmak istediği için tokat atan o Baba, 220 lira kira ödediği ve zaten zor geçindiği için para cezasını ödeyemeyeceğini söylüyor. 

Ne olacak peki? Para ödenmezse, baba hapse girecek. Neden?  Kızına tokat attığı için? 

Şimdi herkes elini vicdanına koysun ve bu olguları alta alta koyarak düşünsün lütfen. Öyle bir hale geldik ki bir ailede erkek, kadının yalnızca beyanıyla kapı dışarı edilebiliyor.  Çocuklarını görmek istese izin verilmiyor. Okullarına gitse suç sayılıyor. Kendi evine aylarca yaklaşamıyor. Ailenin reisi, evin babası, kızını ıslah etmek için bir “tokat” atıyor.  Para cezasına çarptırılıyor, mahkemelerde süründürülüyor veya hapse giriyor. 

Çocuklarının, çevresinin gözünde bütün itibarı sıfırlanıyor. Boşanmak istediğinde de, yıpratıcı bir nafaka sistemi onu bekliyor. 

Bu iğdiş edilmiş baba ile 17. Yüzyılda Anadolu’yu gezmiş bir Avrupalı seyyahın, “Bir Türk ailesi içinde Baba’nın gördüğü saygıyı biz de krallar bile göremezler.” dediği baba figürü arasında herhangi bir benzerlik var mı? Yok! 

Bugün yasalarla eli kolu bağlanan bu baba-koca tipi, saygı değil sadece acıma hissi uyandırıyor. Bu baba, yasalardan dolayı eşi ve çocuklarının elinde oyuncağa dönüştürülmüş, aile içindeki rolü, yetkisiz sponsorluğa indirgenmiş zavallı bir baba… 

Babalığa biçilen bu rolle aile kurumunun geçmişte olduğu gibi sürdürülmesi, gelecek nesillerin sağlıklı büyümesi mümkün değil. 

Otoritesi aile içinde ezilmiş, yok edilmiş, yok sayılmış bir babalık ancak anarşizme, serseriliğe, kontrolsüzlüğe, gençliğin freni patlamış kamyon gibi duvara toslamasına neden olur. Oldu nitekim… 

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 nolu kanun hem adalete hem aileye vurulmuş en büyük darbedir. 

6284 ile en çok uygulanan ceza erkeğin evden uzaklaştırılması: Kadın herhangi bir sebeple kocasını şikayet ettiğinde erkek evinden atılıyor, mahallesine giremiyor, belli bir mesafede eve yaklaşmaması gerekiyor, telefonla arayamıyor, karısı ile konuşup iletişime geçmesi, barışmaya çalışması yasak. Bu arada aylarca çocuklarını da göremiyor.  Bir erkek evden atılınca nerde kalır; ne yer ne içer, devletin zerrece umurunda değil, daha bir de onu evden attıran karısına nafaka bağlıyorlar, erkek atıldığı evin faturalarına kadar ödemek zorunda. Böyle bir adaletsizlik başka hangi ülkede var acaba? 

Tabii bu kanunu boşanmış kadınlar da kullanıyor. Geçenlerde duydum, kadın eski kocasına eziyet olsun diye uzaklaştırma kararı aldırdığı kocasının evinin yanındaki okula vermiş çocuğu. Erkeğim uzaklaştırma kararında kendi çocuklarına da belli bir mesafede yaklaşmaması gerekiyor. Şimdi bu adam ne yapsın? Yıllardır oturduğu kendi evine gitmesi kanunen suç. 

Ya da eski kocasını çocuğu ile görüştürmek istemeyen kadınlar da iftira ile bu kanunu kullanıyorlar. Nasıl olsa kanunlarımızda iftiranın bir cezası yok. 

Kaç kadın bu kanunlarla kocasını evden attırdı sayı tam olarak belli değil. 

Bu konuda resmi bir açıklama bütün araştırmalarıma rağmen göremedim. Büyük ihtimal çok büyük bir sayı var, bu yüzden açıklamıyorlar. Aile Bakanlığı’ndan ya da Adalet Bakanlığından evden atılan erkeklerin sayısını bekliyoruz. 

Bir gazete de. “Kocasını polise şikâyet ederek sokağa attıran kadın sayısı 2006’da 4.884 iken bu rakam 2015’te 190 bine ulaşıyor.”  deniyor. Fakat sayının 190 binden çok fazla olduğuna eminim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.