Ayten Bozkaya Spastik Engelliler Derneği ve Küçük Balıklı Haber gazetesinin ortaklaşa düzenlediği spastik engelliler moral gecesine katıldık. Geçen yıl yine iştirak ettiğimiz program bu kez daha iyi oldu diyebilirim.

Dernek başkanı İdris Göz yıllarca Yeşilova Mahallesi muhtarlığı yapmıştı ve o dönemlerde yine halk için koşturur emek verirdi. Ayten Bozkaya Spastik Hastenesi, okulu, poliklinik ve ana okulu olarak kapsamlı bir yerdir 1996 yılında yapılarak hizmete açılan bu yerler için bağış yaparak hizmete açılmasını sağlayan çocuk doktoru merhum Ayten Bozkaya Hanımefendiyi de rahmetle yad ediyoruz. İdris Göz, derneği 2000 yılında kurdu ve 16 yıldır aralıksız başkanlığını yapıyor. Bu konuda çok emek verdiğine bizzat şahidiz.

İdris Göz konuşmasında, “Engelli çocuklarımızın ders programlarının 8 saat olması çocuklara ağır geliyor. Üstelik bu sebeple öğretmende bulamıyoruz. Bu konuda sıkıntımız büyük ve daha uygun hale getirilmesini talep ediyoruz” diyerek üzüntüsünü belirtti. 3 Aralık tarihi Birleşmiş Milletler tarafından engelliler günü olarak kutlansa da ülkemizde 3 ve 10 Aralık tarihleri aralığında bir hafta olarak kutlanıyor.

Küçük Balıklı haberin sahibi Recai Kılıç bu işe amatör bir ruhla maddi ve manevi olarak destek veriyor. Menfaatsiz, yalın ve sade yani zorlamasalar mikrofonu alıp konuşmayacak derecede mütevazi fakat yaptığı çalışma ve ortaya koyduğu emek takdire şayandır.

Gecenin sunumunu tanıdık bir yüz yapıyordu. Yıllarca birlikte siyaset sahnesinde gece gündüz mesai verdiğimiz DP-DYP'nin emektarlarından parti müdürü Erol Karabayır elinde mikrofon ve tok sesiyle salonu coşturarak tecrübesini konuşturuyordu. Kendisini izlerken maziye dalıp eski günleri yad ettim.

Tac Mahal salonunu çok beğeniyorum 750-1000 kişilik düğün ve balo ve toplantı salonu olarak dizayn edilerek isteğe göre hizmet verebiliyor. Üstelik salonun direksiz olması misafirleri rahat ettiriyor. İç dizaynının estetiğini çok beğeniyorum ve en az dış görünümü kadar harika. Sahibi Rahmi Mane'yi ayrıca kutluyorum çok güzel düşünmüş.

Gecede yanımda oturan Yılmaz Oktay ile sohbet ettik. Dernek olarak Yılmaz Oktay beye bir teşekkür belgesi verildi. Fakat Yılmaz bey bana göre çok daha değerli ve emek isteyen bir çalışma yapmış. Su şişelerinin kapaklarına engelliler için tekerlekli sandalye verildiği için gecesini gündüzüne katarak 4 yıl boyunca 81 bin adet kapak toplamış. Bu rakam dile kolay gelse de reelde asla küçük bir rakam değil bu sebeple Yılmaz Oktay beyi ayrıca kutluyor ve tebrik ediyorum.

Geceye renk katıp katkı koyan sanatçılar benim için gerçek halk starı olan Kazım Günbaşar (Sosyete Kazım), Hülya Köse, Mustafa Ahu, Sezgin Seymen, Gökhan Şentürk, Neyzen Ögetürk olurken engelli çocuklar için düzenlenen kına gecesi ise çok ayrı bir renk kattı. Papatya gibi sarılara bürünmüş güzel kızlar ellerinde enstrümanlar ile sahneye çaldıkları müzik eşliğinde girdiler. Ne yazık ki bunu izleme şansımız olmadı. Çünkü üzülerek yazıyorum, halkımızın kültürünü arttırması için bizlere en az bir elli yıl daha gerekli, eline telefonu alan fotoğraf çekmek için sahnenin etrafını doldurdu ve oturan izleyicilerin görüş alanını kapatmayı hiç umursamadan program bitene kadar uyarıları da dikkate almadan beklediler. Hem izleyicileri hem geceye renk katan kızları ve en önemlisi engelli çocukları üzdüler.