Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Atatürk ve Çalın Davullar türküsü

Yazının Giriş Tarihi: 01.04.2019 09:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.04.2019 09:57

Sosyal medyada dolaşan bir video halkın ilgisini çekerek izlenmeye devam ediyor. Bahsettiğimiz videoda Atatürk'ün kendi sesinden Çalın Davullar türküsünü seslendirdiği iddiasıydı. İlgi ile videoyu izledim, sesi pür dikkat analiz ettim kendimce ve Atatürk değildir diye düşündüm. Daha önce Atatürk'ü kendi sesiyle dinlediğim videolar vardı ve türkü söyleyen sesi benzetemedim. Okurlarımızı bu konuda aydınlatıp bilgi sahibi yapmayı düşündüğümüz için yazıyı kaleme aldık.

2010 yılında, CNN Türk’te Mehmet Yaşin’in “Bayram Lezzetleri” programına konuk olan Tarık Akan elinde Atatürk’ün söylediği Selanik Türküsü kaydının bulunduğunu belirtmişti. Çalın Davullar olarak da bilinen Selanik Türküsü’nün kaydını dinlettiği program;

“Atatürk’ün kendi sesinden ‘Çalın Davulları’ türküsü”nün kaydının yüzlerce siteye yayılır.

Can Dündar ise olayın hikayesini şöyle anlattı:  Bunca zaman Atatürk üzerine araştırma yapmış biri için çok şaşırtıcı bir bulguydu. Merakla ayrıntısını araştırdım. "1998'de bir belgeselde kullanmak için bu türküyü 3-4 kişiye söylettim ancak kayıtları beğenmeyince sesi güzel olan kameraman arkadaşımız Murat Özcan söyledi türküyü. Hatta bu kaydı Mustafa filminde de kullandık ve 1 milyon 100 bin kişi izledi" dedi. Ve konu açıklığa kavuşmuş oldu. Selanik Türküsü ses kaydı ilk olarak 2010 yılında paylaşılmıştı.

Türkünün, CNN Türk’te Mehmet Yaşin’in programına Tarık Akan’ın getirdiği bir plakta kayıtlı olduğu yazılıydı. Plak –sözde- Atatürk’ün sofrasında kaydedilmiş ve şimdiye dek kimselerin eline geçmemişti. “Sadece Tarık Akan’da var” deniliyordu. Tabii heyecanla dinledim. Daha ilk saniyeden gülümsedim. Şu hastane odasında beni güldürenlere dualar ettim. Bu, 1998’de Cumhuriyet’in 75. yıldönümü vesilesiyle yaptığımız “Yükselen Bir Deniz” belgeselinde kullandığımız türküydü. Atatürk’ün çok sevdiğini bildiğimiz Selanik Türküsü’nü birkaç kişiye söyletmiştik. Ama ne yalan söylemeli hiçbiri, belgeselin usta kameramanı –ve bir türkü üstadı olan- Murat Özcan’dan daha iyi değildi.

Murat Özcan: “Tarık Akan’ın inanmasının nedeni tanıdık bir ses olması”

teyit.org’a açıklamada bulunan Selanik Türküsü kaydındaki sesin sahibi Candan Murat Özcan ise şöyle konuştu:

1998 yılında Yükselen Bir Deniz Cumhuriyet belgeselini çekiyorduk. Selanik’in işgali sahnesiyle ilgili olarak kurgu odasında düşünüyorlardı. Ben de Selanik’in işgal edildiği yıllarda bir türkü var, ona bakın dedim. O zamanlar şimdi olduğu kadar meşhur değildi pek bilinmiyordu bu türkü. Hüseyin ve Fatma Yaltırık bu türküyü düzenlemişlerdi. Ben TRT kayıtlarından hatırlıyordum. Kurgu odasındakiler biz bilmiyoruz bize bir okusana türküyü dediler. Montajda bu türküyü söyledim kulağımda kaldığı kadarıyla. O sahneye ekleyebilirsiniz bu türküyü dedim. Belgeselin müziklerini Fahir Atakoğlu yapıyordu, bir kaç kişiye okuttular ama sanırım çok profesyonel geldi. Daha doğal bir söyleyiş olduğu için benim sesimi kullandılar.

Tarık Akan aslında beni tanıyordu, sesimi biliyordu. Kendisiyle Nazım Hikmet belgeseli çektik. Nazım’ın dolaştığı yerleri birlikte dolaştık. Birlikte saz çalıp, türküler söyledik. Yanlış çağrışım yaptı herhalde. Tarık Abi’ye benim sesime kırık plak efekti vererek bir taş plak satmışlar anladığım kadarıyla. Kanma sının nedeni herhalde tanıdık bir ses olduğu için yanlış çağrışım yapmasından olabilir. O sıralar bu hata ortaya çıkınca beni televizyonlara çağırdılar ama gerek görmedim. Açıklama yapılmıştı zaten. Bu son zamanlarda tekrar gündeme gelmesi de habere ihtiyaçları olduğundan olabilir. İşin aslını araştırmadan 10 sene önce de yapılan bir hata tekrarlanıyor. Benim söylediğim türküler Yürüyen Köşk, Mustafa filmlerinde de kullanılmıştı zaten.

Bazı ulusal gazetelerde yaklaşık iki yıl önce de şu iddialar yer almıştı. “Toplantıların genelinde hazır bulunan ve plaklardan birini hatıra olarak almak için yarışan Celal Bayar ve Muhiddin Üstündağ’ın katıldığı bir yemekte Atatürk yine şarkı söylüyor bazen diğerleri de iştirak ediyor ve sonra plaklar çalınıyordu. Bir ara Gazi’yi dışarıya çağırdılar. Atatürk giderken elindeki plağı, masanın üstüne bıraktı. Biraz sonra geri döndüğünde, plağı masanın üzerinde unutmuştu. Plağa yakın bulunan Üstündağ, Bayar’dan evvel davranmış ve plağı almıştı. Bir zaman sonra Gazi, “Muhiddin plağımı ver” dedi. Plağı aldı ve kırdı sonra da “Eğer plak vermek istesem, bu önce Celal’in hakkıdır. Çünkü sizden çok evvel bana rica etmişti.”

Çalın Davulları (Selanik türküsü)

Çalın davulları çaydan aşağıya, aman aman.

Mezarımı kazın be dostlar, belden aşağı.

Suyumu da dökün boydan aşağıya, aman aman...

Aman ölüm zalim ölüm, üç gün ara ver.

Al başımdan bu sevdayı, götür yara ver.

Selanik içinden selam okunur, aman aman.

Selamın sedası be dostlar, cana dokunur.

Gümüş kazmış kazma ile mezar kazın, aman aman...

Aman ölüm zalim ölüm, üç gün ara ver.

Al başımdan bu sevdayı, götür yara ver.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.