(Yazı gününe rast gelmedi ama olsun, ben her günün Dünya Tiyatrolar Günü olduğuna inanlardanım)
Aslında hepimiz birer oyuncuyuz
Sahnesi yeryüzü olan.
Sadece repliklerimiz farklı
Biraz da dekorumuz.
Kimi zaman rol çalsak ta birbirimizden
Ezberi unutup, tuluat yapsak ta,
Suflöre baksak ta hatırlatsın diye,
Makyajımızı abartsak ta,
Oyun aynı oyun.
Karaktere girip bir türlü çıkmasak ta,
Seyirci koltuklarını dolduramasak ta,
Alkışı kar sayıp aç kalsak ta,
Aslında hepimiz birer oyuncuyuz.
Sahnesi yeryüzü olan…
Bazen komedya,
Bazen trajedi,
Bazen epik,
Bazen trajikomik
Ama mutlak alternatif sonlu
Oyunlarımız
Finalimiz seçenekli.
Aslında hepimiz birer oyuncuyuz.
Sahnesi yeryüzü olan…
İlk oyun çocuk oyunudur
Gençlik doğaçlama ile geçer
Olgunluk ille de dram. Kuralı, üç birlik.
Yaşlılık monodram
Komedi ise hepsinin arasına serpiştirilmiştir
En çok üç, bilemedin beş perde.
Romantik tiyatro da yaparız elbet ara ara
Panayır tiyatrosuna döndürmezsek ne ala.
Aslında hepimiz birer oyuncuyuz.
Sahnesi yeryüzü olan…
Kavuklu oluruz, bir de Pişekar
Oyun boyu koşuşup dururuz sahne de.
Ses getirsin diye
Reinhardt Tiyatrosu yapmak zorunda kalırız
Bildiğimiz Kabare oynarız yani
Operet koyanlarımızda var o sahneye
Konuşurken şarkı söyleriz, şarkı söylerken konuşarak.
Düğün ya da davul’da tokmak ta oluruz
Hamlet’te kurukafada.
Boşuna değildir simgenin biri ağlarken diğeri gülen yüzü.
Bu sahnenin perdesi bilinmez ne zaman açılır,
Ve ne zaman kapanır.
Ne zaman ‘Perde’ der yönetmen.
Ama şunu çok iyi biliriz ki
Hepimizin metin yazarı aynı.
Aslında hepimiz birer oyuncuyuz.
Sahnesi yeryüzü olan…
Yazarından Yönetmenine Oyuncusundan Suflörüne tüm sanatçı dostlarımın ve tiyatro gönüllülerinin günlerini kutluyor, sanatları karşısında saygıyla eğiliyorum...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Aslında hepimiz birer oyuncuyuz
(Yazı gününe rast gelmedi ama olsun, ben her günün Dünya Tiyatrolar Günü olduğuna inanlardanım)
Aslında hepimiz birer oyuncuyuz
Sahnesi yeryüzü olan.
Sadece repliklerimiz farklı
Biraz da dekorumuz.
Kimi zaman rol çalsak ta birbirimizden
Ezberi unutup, tuluat yapsak ta,
Suflöre baksak ta hatırlatsın diye,
Makyajımızı abartsak ta,
Oyun aynı oyun.
Karaktere girip bir türlü çıkmasak ta,
Seyirci koltuklarını dolduramasak ta,
Alkışı kar sayıp aç kalsak ta,
Aslında hepimiz birer oyuncuyuz.
Sahnesi yeryüzü olan…
Bazen komedya,
Bazen trajedi,
Bazen epik,
Bazen trajikomik
Ama mutlak alternatif sonlu
Oyunlarımız
Finalimiz seçenekli.
Aslında hepimiz birer oyuncuyuz.
Sahnesi yeryüzü olan…
İlk oyun çocuk oyunudur
Gençlik doğaçlama ile geçer
Olgunluk ille de dram. Kuralı, üç birlik.
Yaşlılık monodram
Komedi ise hepsinin arasına serpiştirilmiştir
En çok üç, bilemedin beş perde.
Romantik tiyatro da yaparız elbet ara ara
Panayır tiyatrosuna döndürmezsek ne ala.
Aslında hepimiz birer oyuncuyuz.
Sahnesi yeryüzü olan…
Kavuklu oluruz, bir de Pişekar
Oyun boyu koşuşup dururuz sahne de.
Ses getirsin diye
Reinhardt Tiyatrosu yapmak zorunda kalırız
Bildiğimiz Kabare oynarız yani
Operet koyanlarımızda var o sahneye
Konuşurken şarkı söyleriz, şarkı söylerken konuşarak.
Düğün ya da davul’da tokmak ta oluruz
Hamlet’te kurukafada.
Boşuna değildir simgenin biri ağlarken diğeri gülen yüzü.
Bu sahnenin perdesi bilinmez ne zaman açılır,
Ve ne zaman kapanır.
Ne zaman ‘Perde’ der yönetmen.
Ama şunu çok iyi biliriz ki
Hepimizin metin yazarı aynı.
Aslında hepimiz birer oyuncuyuz.
Sahnesi yeryüzü olan…
Yazarından Yönetmenine Oyuncusundan Suflörüne tüm sanatçı dostlarımın ve tiyatro gönüllülerinin günlerini kutluyor, sanatları karşısında saygıyla eğiliyorum...