Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Asıl sıkıntı tam da burada işte…

Yazının Giriş Tarihi: 11.07.2019 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.07.2019 00:05

Kadir Has Üniversitesi tarafından her sene gerçekleştirilen Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması’nın 2019 yılı sonuçları açıklanmış.

Üniversite 27 Mayıs-20 Haziran 2019 tarihleri arasında gerçekleştirdiği ve ülkemizin nüfus yapısını temsil eden 26 ilde 18 yaş üstü bin kişi ile yüz yüze görüşme tekniğini uyguladığı çalışmasında Türk kamuoyunun dış politika algısının fotoğrafını çekmeyi amaçlamış.

Araştırma sonuçları incelendiğinde de bu amacına ulaşmış görünüyor.

Rapora göre, Türk halkının en öncelikli dış politika meselesi, yüzde 20,6 ile Türkiye-ABD ilişkileri, yüzde 18,3 ile sınır-ötesi terörle mücadele iken Suriye’deki iç savaş meselesi de üçüncü sırada yer alıyor.

Halkımız gelecek 10 yılda Türkiye’nin karşı karşıya kalacağı birincil dış politika sorununu ise, yüzde 60 oranında sınır-aşırı terörizm olarak görüyor.

Benim asıl ilgimi çeken,çalışmanın ana konusu olmayan ancak kişilerle yapılan yüz yüze görüşmelerde insanımızın olaylar karşısında ki neredeyse milli denilebilecek bir niteliğini ortaya koyması.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma niteliğini.

Bakın neden?

Rapor, halkının yüzde 37,4'ünün "S-400" ifadesini, yüzde 41,1'inin "F-35" ifadesini hiç duymadığını belirtirken, yüzde 1’i ve yüzde 0,5’in konuyu  hiç duymadıklarını dolayısı ile ne olduklarını bilmediklerini gösteriyor.

Gösteriyor göstermesine de,

İlginç olan şu ki;

 Raporda neredeyse iki kişiden birinin S-400, F-35, Münbiç, Gümrük Birliği ve vize serbestisi konularını hiç duymamış olduklarının ortaya konulmuş olmasına  karşın insanımızın  bu konular hakkında beyan edebilecekleri fikirleri olması.

Yani konu hakkında bilgi sahibi olunmaması konuyu irdelemek için hiçbir sorun teşkil etmiyor.Hatta yorum yapabilmek için konu ile ilgili kulaktan dolma bilgilere dahi gereksim duyulmaması.

Sor soruyu,al cevabı.

Ya da soruyu bile sorma,dinle yorumu.

Raporun çarpıcı sonuçlarının ayrıntılarını okumak isteyenler metne internetten ulaşabilirler.

Ben yine dokuz  paragraf başa dönmek istiyorum;

Rahmetli Uğur Mumcu’nun sözüne,

‘’Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya’’ yani.

Bir söz haklılığını ancak bu kadar kanıtlayabilir;

Hatırlarsınız; üç yıl önce bir ilimizde bilboardlara asılan afişte “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın” sözü yazılıydı ve sözün kaynağı   Al-i İmran suresinin 66.ayeti  olarak veriliyordu.

Oysa surenin 66.ayeti ; “İşte siz böylesiniz. Haydi biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız, ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz.” mealindeydi.

O afişi yazanlarda bilgi sahibi değillermiş ama sözün kaynağı hakkında fikirleri varmış demek ki…

Bilgi ve fikir arasında ki paradoks yaşadığımız ne varsa gidip onun ortasına çörekleniyor.

Bizim milletin en onulmaz ve giderilemez sorunu ne? diye sorsalar

Tek yanıtım olur; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olması.

Konu hiç mühim değil. Olması yeterli.(bazen de olmaması bile)

Yediden yetmişe hepimiz yorumlarız evelallah.

Hiç duymamış olmamızın da bir sakıncası yok.

Duymuş olandan eksiğimiz mi var?

 Hani neredeyse her hangi bir konu da bilmiyorum, ya da fikrim yok demek sanki çok büyük bir ayıp.

İlla ki bir fikir bir yorum sahibi olacağız ki,’’Ülen amma da konuştum be; helal olsun bana’’diyerek en azından kendimize hava atalım.

Şöyle bir düşünün lütfen; ne çok örneğiniz var bu konuda değil mi?

Teknolojiden,siyasete,spordan,ekonomiye akla gelebilecek ne kadar konu varsa hepimizin de o konular hakkında mutlak surette bir fikrimiz var.

Özellikle de din konusunda.

Oku ! ile başlayan kitabı okumaya gerek görmeden,hadis ile ayetin farklılığını bilmeden,saçma sapan söylemleri Kuran’a atıfta bulunarak üstüne canhıraş bir şekilde savunan,günde beş kez duyduğu ezanın ne dediğini bile merak etmeyen ama kendini din uleması sanan öyle çok insan tanıdım ki hayatımda…

Aslında bilgisizliğin karşılığının fikirsizlik olması gerekirken bilgiye ihtiyaç duyulmadan fikir üretebilmekte ayrı bir yetenek olmalı.

Geçenlerde bir arkadaşımın paylaşımda gördüm.

Bir öğrenci şimdi içinde bulundukları durumdan dolayı önceki jenerasyonları sorumlu tutmuş ve sözü ‘sizden ötürüye’ getirmiş.

Okuyanlar da gönderinin altı beğeni ve muhteşem ikonları ile doldurmuş.

İşte o zaman yine bu söz geldi aklıma.

Bence asıl sıkıntı da tam burada işte.

Bilmeden fikir sahibi olunmasında

Bir adım ötesinde de düşünülenin sanılmasın da…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.