Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yılmaz Öztürk’ün vuran polis memurunun yargılanmasına başlandı

Sarıyer Küçükarmutlu’da çıkan olaylarda polisin açtığı ateş sonucu vurulduğu iddia edilen Yılmaz Öztürk’ün ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. Sanık polis memuru kendisine atılan el yapımı patlayıcının etkisiyle...

Haber Giriş Tarihi: 23.09.2016 15:33
Haber Güncellenme Tarihi: 23.09.2016 15:33
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Sarıyer Küçükarmutlu’da çıkan olaylarda polisin açtığı ateş sonucu vurulduğu iddia edilen Yılmaz Öztürk’ün ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. Sanık polis memuru kendisine atılan el yapımı patlayıcının etkisiyle yere düştüğü sırada silahının ateş aldığını iddia ederken, olayı gördüğünü öne süren bir tanık, polisin Yılmaz Öztürk’ü hedefleyerek vurduğunu söyledi.
Sarıyer, Armutlu’daki Fatih Sultan Mehmet Polis Merkezi’ne yönelik bombalı saldırı gerçekleştirdiği iddiasıyla polisler tarafından vurulan 20 yaşındaki Yılmaz Öztürk’ün ölümüne ilişkin açılan davanın görülmesine başlandı. “Ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak” suçundan 12 yıldan 16 yıla kadar hapsi istenen sanık Yasin H., ilk kez hakim karşısına çıktı.
İstanbul 16’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık polis memuru Yasin H., Yılmaz Öztürk’ün annesi şikayetçi Gülnaz Öztürk, babası Hüseyin Öztürk ve taraf avukatları katıldı. İstanbul Sarıyer’de terör örgütü DHKP/C’ye yönelik operasyon sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Dilek Doğan’ın annesi Aysel Doğan da aileye destek olmak için duruşma salonunda hazır bulundu.
“Şahısları kontrollü şekilde takip ediyorduk”
Sanık Yasin H.’nin, kimlik tespiti ve hakkındaki suçlamaların hatırlatılmasının ardından savunmasına geçildi. Şu anda Sivas İl Emniyet Müdürlüğü’nde görev yaptığını belirten Yasin H., “Olayın olduğu gün Dilek Doğan’ın ölümünden dolayı Armutlu’da gösteriler yapılıyordu. O gün saat 19.00 sıralarında karakolun üst tarafında Mercan Sokak’ta patlama sesleri duyulmaya başladı. Mercan Sokak’ta havai fişek, silah ve el yapımı patlayıcı sesleri geliyordu. Ekiplerin yetersiz kalması nedeniyle 4 kişi S80 isimli zırhlı araca bindik Aydınlık Sokak’tan Mercan Sokak’a döndüğümüzde kaçan şahısların arkasına çıktık. Şahıslar kaçarken en arkada bir şahıs gördüm. Üzerinde kahverengi ya da siyah bir mont, kot pantolon ve beyaz ayakkabı vardı. Mercan Sokak ile Bıçkın sokak birleşimi V şeklinde olduğu için araç şahısların kaçtığı Bıçkın sokağa giremedi. Ardından aracın sağ ön tarafından oturan Büro amirimiz araçtan indi. Ben ve yanımda oturan arkadaşım araçtan indik. Şahısların kaçtığı yerden silah sesleri geliyordu. Biz de bunun üzerine beylik silahlarımızı çıkardık. 4 tane şahsı Bıçkın sokaktan kontrollü şekilde kovalamaya başladık” dedi.
“Havaya 2 kez ateş ettim”
Dur ihtarında bulunduklarını ve kendisinin 1 kez havaya ateş ettiğini kaydeden sanık Yasin H., “Şahıslar kaçmaya devam ettiler ve Bıçkın Sokak’tan aşağıdaki Reyhan Sokak’a girdiler. Reyhan Sokağın başında havaya 1 kez daha ateş ettim. Kahverengi montlu şahsın elinde silah gördüm. Benim uyarı ateşimle birlikte kahverengi montlu şahıs sendeleyip yere düştü, sonra yoluna devam etti. Reyhan Sokak’tan Şehit Hasan Uzun sokağa geçtiler. Ben de sokağa girerek 4 şahsı takip ettim. Ben arkalarında sağdan devam ederken önümde kalan şahıs elindeki bir cismi bana fırlattı. Koştuğum için cisim arkama düştü. Attığı cisim el yapımı patlayıcı olduğu için sendeleyip yere düştüm. Bana cisim atan şahıs en sağdan koşmaya devam etti. 4 kiş koşarken sağdan giden kahverengi montlı yere yığıldı. Elindeki silah yere yuvarlandı. Onun arkasından gelen uzun montlu şahıs yerdeki silahı alarak koşmaya devam etti. Ben bu şahsı ayağı takılıp yere düştü sandım. Yanına gittiğimde ‘vuruldum’ dedi. Kafasının sağında yere düşmeden dolayı yara vardı. Kahverengi montunun içinde beyaz tişört vardı. Yan çevirdiğimde sırtında 1 parmak büyüklüğünde kan lekesi gördüm” ifadelerini kullandı.
“Sendelediğim için silahın ateşleme aldığını fark etmedim”
“Bana doğru patlayıcı madde atıldığında elimdeki silahın ateşleme aldığını sendelediğim için fark etmedim “ diyen sanık Yasin H., “Şahıs ‘ben vuruldum’ dediğinde silahın ateş aldığını anladım. Çocuk yere düştüğünde etrafta kimse yoktu. Sonradan gelen vatandaşlar ve polis arkadaşlar ambulans çağırdı. Şahıs ambulans geldiğinde yaşıyordu. Şahsın yere düştüğü yerin 25-30 metre ilerisinde Yürüyüş Dergisi gördüm ve arkadaşlara almalarını söyledim. Olay yerine gelen bir vatandaş boş 1 kovan bulduğunu söyledi. Şahsın öldüğünü karakolda öğrendim. Hiçbir şekilde kasten ateş etmedim” diye konuştu.
“En ağır cezayı alsın”
Duruşmada sanığın ardından Yılmaz Öztürk’ün babası şikayetçi Hüseyin Öztürk dinlendi. Baba Öztürk, olay gecesi misafirlikte olduklarını, oğlunun yaralandığı haberini almaları üzerine hastaneye gittiklerini söyledi. Baba Öztürk, oğlunun ölüm haberinin hastanede aldıklarını ve sanıktan şikayetçi olduğunu kaydetti. Anne Gülnaz Öztürk, sanığın en ağır cezayı almasını istediklerini söyledi.
“Yılmaz sakin bir şekilde durağa yürüyordu”
Duruşmada daha sonra Yılmaz Öztürk’ün düştüğü evde oturan ve olay anını gördüğünü iddia eden tanık Hamza Karaça’nın ifadesi alındı. Sigara içmek için kapının önüne çıktığını kaydeden Tanık Karaça, Yılmaz Öztürk’ün tek başına sakin bir şekilde yürüğünü, ardından 3 polisin geldiğini ifade etti.
“Polis iki kez ateş etti, Yılmaz ilkinde vuruldu”
Öztürk’ün otobüs durağına doğru yürüdüğünü belirten Karaça, “Yılmaz’ın arkasındaki 3 polisten 2’sinin elinde silah,1’inin elinde biber gazı tüfeği vardı. Polislerden biri ‘Dur’ ihtarı çekmeden iki kez direkt Yılmaz’a ateş etti., ilkinde Yılmaz vuruldu. Arkadan vurulduğu için direkt yere yüzüstü düştü. Yılmaz’ı çevirdim, o sıra ‘Bana ne olduki ağabey’ dedi. Sonra kendisine gelmesi için çabaladık. Ambulansı ardık. O sırada bir polis memuru çöpleri karıştırıyor, biri de çevrede kamera var mı diye kontrol ediyordu. Benim evimin önündeki çöpten Yürüyüş dergisini çıkarılar ve çöpe koyup götürdüler” diye konuştu. Hakim tanık Karaça’ya sanığı göstererek o kişi bu muydu?” diye sordu. Tanık, sanık polisi teşhis ederek “Evet buydu, o zaman kirli sakallıydı” dedi.
“Tutuklama talebi reddedildi”
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Öztürk ailesinin avukatlarının, sanığın tutuklanması yönündeki talebi reddetti. Olay tarihinde, Öztürk’ün vurulduğu yerde görev yapan polislerin tanık olarak dinlenmesi için ilgili yerlere yazı yazılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.