Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Şüpheli asker: “Binbaşı tabancasını belime dayayıp beni ölümle tehdit etti”

Darbe girişiminde görev alan 62 askere yönelik hazırlanan iddianamede hakkında başka bir soruşturma yürütülen şüphelinin, “Helikoptere binmek istemediğimi söyleyince binbaşı tabancasını belime bastırarak; verilen emri yerine getirmemenin...

Haber Giriş Tarihi: 30.11.2016 15:19
Haber Güncellenme Tarihi: 30.11.2016 15:19
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Darbe girişiminde görev alan 62 askere yönelik hazırlanan iddianamede hakkında başka bir soruşturma yürütülen şüphelinin, “Helikoptere binmek istemediğimi söyleyince binbaşı tabancasını belime bastırarak; verilen emri yerine getirmemenin cezasının ölüm olacağını söyleyip beni tehdit etti” şeklindeki ifadesine yer verildi.
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaşanan olaylara ilişkin hazırlanan iddianamede darbe girişimiyle ilgili Ankara, İstanbul ve Muğla’da yürütülen soruşturmalarda adı geçen bazı şüphelilerin de ifadelerine yer verildi.
İddianamede, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında başka bir soruşturma yürütülen Skorsky helikopterleri bakım görevlisi Rıfat Çelik adlı şüphelinin, “Üst rütbeli bir asker tarafından girişime katılmazsa öldürüleceği şeklinde tehdit edildiği” ifadesi yer aldı. Rıfat Çelik ifadesinde, 2007 yılında Balıkesir Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu’na girdiğini ve 2009 yılında mezun olduğunu, 2010 yılında İstanbul Sancaktepe’deki 4. Kara Havacılık Alayında teknisyen üst çavuş olarak göreve başladığını anlattı.

“Acil uçuş var!”
15 Temmuz 2016 tarihinde de aynı görevini sürdürdüğünü ve Skorsky helikopterlerin uçuş öncesi ve sonrası bakımıyla görevli olduğunu belirten Çelik, “15 Temmuz 2016 günü ve öncesinde rutin dışı herhangi bir hareket sezmedim. 15 Temmuz 2016 günü acil durum bekleme nöbetçi astsubayıydım. 15 Temmuz 2016 günü nöbetimi ifa etmekteyken, yazlık kıyafet olan şort ve tişörtle Skorsky hangarının dinlenme salonunda üstçavuş Ahmet Göçer ile birlikte televizyon izliyorduk. Ahmet Göçer o gün kamera nöbetçi astsubayı idi. Saat 20.00 sularında hızlı bir şekilde kapıyı açarak odaya giren Başçavuş Mesut Fırat bize ‘Acil uçuş var!’ deyince, ben hemen uçuş tulumumu giydim. Hatta o kadar acele ettim ki, yanıma cüzdan ve ev anahtarlarını dahi almamıştım, üzerimde sadece cep telefonum vardı” dedi.

“Helikopter düştü dediler”
Bu şekilde uçuş hattına çıktığını, alanda kendi tabur komutanını kıyafetiyle gördüğünü kaydeden Çelik, "Kendisine ‘neler oluyor komutanım’ diye sorduğumda ’helikopter düştü, acil uçuşa çıkacağız’ diyerek hangardaki iki helikopteri de dışarı çıkartmamı istedi. Ambulans bekleme olarak bilinen helikoptere bindim. Henüz telsiz bağlantısını yapmamıştım ki helikopter bir anda havalandı. Helikopterde toplam üç kişiydik. Ancak üçüncü kişi arkası dönük oturduğu için bu kişiyi o sırada görememiştim" diye konuştu.

“Kalkışma haberlerini gösterdiğim binbaşının şaşırmasını bekledim ama hiç şaşırmadı”
Ahmet Güzel isimli binbaşının helikopterde bu 3’üncü şahsa devamlı ’Abi’ diye hitap ettiğini, bu nedenle kendisinden daha kıdemli bir komutan olduğunu düşündüğünü vurgulayan Çelik, “Bu şekilde önce Yeşilköy Askeri VIP Apronuna iniş yaptık. Cep telefonumdan internete girip haberlere baktım ve bu sitede askerin köprüleri kapattığının, bir terör saldırısının olduğunun haberi yapılmıştı. Akabinde başka bir siteye girdim, burada da küçük bir kalkışmadan bahsediyordu. Derhal Ahmet Güzel Binbaşı’ya bu haberleri gösterdim. Ben şaşırmasını beklerken kendisi hiç şaşırmadı ve bana ‘sıkıyönetim ilan edildi, bundan sonra her emir sorgusuz yerine getirilecek’ şeklinde konuştu. Sivil kişi bizden biraz uzakta telefonla konuşuyordu” dedi.

“Siz hükümetin köpeğisiniz”
"Kafamda olay şekillenince Ahmet Güzel Binbaşı’ya artık uçmak istemediğimi söyledim" diyen Çelik, “Bunun üzerine Ahmet Güzel Binbaşı çok sert tepki göstererek; ‘siz hükümetin köpeğisiniz, sizin gibiler yüzünden bu ülke bu günlere geldi’ diye bağırıp küfürler etti ve beni biraz ilerideki bir subaya ‘buna göz kulak ol’ diyerek teslim etti. Saat 23.30 sularında beyaz bir transit minibüs alana geldi. Araçtaki bir asker başını camdan çıkartarak ‘kaçın, geliyorlar’ diye bağırıyordu. Yanıma gelen Ahmet Güzel Binbaşı benim gitmek istemediğimi tekrar söylemem üzerine tabancasını arkamdan belime bastırarak; sıkıyönetim halinde olduğumuzu, bu halde verilen emri yerine getirmemenin cezasının ölüm olacağını söyleyip beni tehdit etti. Bu şekilde helikoptere bindik ve yine üç kişi olmak üzere havalandık” ifadelerini kullandı.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.