Kız arkadaşını öldüren sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi

Küçükçekmece’de kız arkadaşı olan güvenlik görevlisi Nurcan Arslan’ı öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Abdullah Melih Barış’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşmada söz alan tanık Oya Erdoğan, olay günü sanığın Arslan’ı görüşmek için ikna ettiğini ve olaylardan sonra kendisine ’Nurcan öldü, değdi mi’ şeklinde mesaj attığını belirtti.

Küçükçekmece’de kız arkadaşı olan güvenlik görevlisi Nurcan Arslan’ı silahla öldürüldüğü iddia edilen Abdullah Melih Barış’ın yargılandığı davaya Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya, tutuklu sanık Abdullah Melih Barış ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada söz alan tanık Oya Erdoğan sanığın kıskançlık krizine girdiğini söyledi. Sanık Abdullah Melih Barış ise Erdoğan’a gönderdiği, ’ben Nurcan’a zarar vermek istesem, her türlü zarar veririm. Onu sen mi koruyacaksın’ şeklindeki mesajı Nurcan’a zarar vermeyeceğini belirtmek için gönderdiğini söyledi.

"Kıskançlık krizine girdi"

Duruşmada söz alan tanık Oya Erdoğan, maktulün kuzeni olduğunu, sanık ile Tokat Almus’ta Nurcan Arslan’ın vasıtasıyla tanıştığını, olaydan önce Nurcan Arslan’ın telefonunun bozulduğunu ve tamir için sanığa verdiğini söyledi. Erdoğan, "Sanık, Nurcan’ın eski patronu ile iş ilişkisi nedeniyle yapmış olduğu mesajları görmüş ve kendi tabiriyle kıskançlık krizine girerek Nurcan ile tartışmaya başladı. Nurcan’ın facebook hesabından arkadaşlarına ve akrabalarına Nurcan’dan gönderilmiş gibi uygun olmayan mesajlar gönderdi. Bunun üzerine Nurcan’la tartıştılar. Şifreyi değiştirmeye çalıştık yapamadık. Nurcan benim yanımda sanıkla konuştu. Sanık, Nurcan’a ’beni bırakamazsın, yoksa fotoğraflarını internet sitelerine dağıtırım, üzerine photoshop yaparım’ gibi tehditlerde bulundu. Bu tartışmalar mesajlaşma şeklinde olduğu için ben hepsini görüyordum" dedi.

"Nurcan öldü, değil mi?"

Sanık Barış’ın maktul Arslan’ı rahatsız etmeye devam ettiğini anlatan Erdoğan, maktulün adliyeye giderek sanıktan şikayetçi olacağını ancak sanığın maktule evli, devlet memuru olduğunu, 3 çocuğunun bulunduğunu ve özür dilediğini söylemesi üzerine, Nurcan Arslan’ın şikayetten vazgeçtiğini söyledi. Sanığın Nurcan ile son kez görüşmek için kendisinden yardım istediğini ve kendisinin yardım etmeyeceğini söylemesi üzerine sanığın olay günü Nurcan Arslan’ı görüşmek için ikna ettiğini ve olaylardan sonra kendisine ’Nurcan öldü, değdi mi’ şeklinde mesaj attığını belirtti.

"Zarar vermek istesem her türlü zarar verirdim"

Duruşmada söz alan sanık Abdullah Melih Barış, aleyhe olan beyanları kabul etmediğini söyleyerek, "Oya Erdoğan, Nurcan’ı bana karşı koruyacağını söylüyordu. Ben sanki Nurcan’a zarar verecekmişim gibi konuşuyordu. Bende bunun üzerine ’ben Nurcan’a zarar vermek istesem, her türlü zarar veririm. Onu sen mi koruyacaksın’ şeklindeki mesajı Nurcan’a zarar vermeyeceğini belirtmek için gönderdim. ’Nurcan öldü, değdi mi’ şeklindeki mesajı yaptığınız tehdit ve şantajlara değdi mi şeklinde gönderdim. Ayrıca Nurcan adliyeye gelip şikayetten vazgeçmek için benden para talep etti. Bunun üzerine 400 lira para gönderdim" şeklinde konuştu.

Mahkemede, sanığın tutukluluğunun devamına karar verildi ve eksikliklerin giderilmesi için duruşma ertelendi.

Olayın geçmişi

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Küçükçekmece’de 30 Ocak 2016’da Nurcan Arslan’ın silahla öldürüldüğü, sanık Abdullah Melih Barış’ın haber merkezini arayarak bir kadını silahla yaraladığını söylediği ve teslim olduğu anlatılıyor. Sanık Abdullah Melih Barış’ın gönül ilişkisi olan maktulü ikna edemediği takdirde öldürmeyi planladığı ve silahı bu nedenle yanına aldığı belirtiliyor. İddianamede, sanığın maktule ateş ettiğini kabul ettiği anlatılıyor.