Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kahraman kadın 1 yaşındaki bebeğiyle tankın önüne dikilmiş

15 Temmuz gecesi Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin hazırlanan iddianamede, bir kadının tankı durdurmak için kucağındaki 1 yaşındaki bebeğiyle tankın önünde durduğu bilgisi yer aldı.

Haber Giriş Tarihi: 27.04.2017 15:45
Haber Güncellenme Tarihi: 27.04.2017 15:45
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/

15 Temmuz gecesi Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin hazırlanan iddianamede, bir kadının tankı durdurmak için kucağındaki 1 yaşındaki bebeğiyle tankın önünde durduğu bilgisi yer aldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede darbe girişimine ilişkin detaylara yer verildi. İddianamede ifadesine yer verilen şüpheli eski Tank Üsteğmen Koray Korkmaz, şüphelilerden eski Yarbay Fatih Çubukçu’nun kendisine Jandarma Genel Komutanlığına saldırı düzenlendiğini, şehitler ve yaralılar olduğunu, onlara yardım etmek için tankları hazırlamasını söylediğini iddia etti.

Vatandaşın Türk bayraklı olmasına anlam verememiş

Korkmaz, yaptığı telefon görüşmelerinde hazırlanan tankların her birine 5 adet tank topu, 500 uçak savar mühimmatı, 500 adet de makineli tüfek mühimmatı yüklenmesi talimatının verildiğini belirtti. 2 adet tank ile karargahtan çıktıklarını anlatan Korkmaz, Jandarma Genel Komutanlığına doğru gitmeye başladıklarını, trafikte gördüğü bir araçta Türk bayrağının bulunduğunu, korna çalarak yanlarından gittiğini kaydetti. Araçların korna çalmasını kendilerine destek verdikleri yönünde yorumladığını savunan Korkmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine vardıklarında halkın elinde Türk bayraklarını görünce şaşırdığını ve olaya bir anlam veremediğini söyledi.

Vatandaşlar darbecilerin silahını almış

Korkmaz, önlerinde bulunan tankın üzerine bir anda halkın çıkmaya başladığını belirterek, “Bizim tanka da halk çıkmıştı. Ancak öndeki tanka daha fazla kişi çıkmıştı. Karmaşa sırasında tank şoförü Uzman Çavuş İbrahim Akça’ya ‘sivil halka zarar verme, tankın yönünü çevir’ dedim. Nişancı Astsubay Çavuş Mehmet Ayaz’a da ‘halka ateş etme’ emrini verdim. Üsteğmen Fatih Mehmet Kılıç beni görmüş olacak ki birlikte birliğe geri döndük. Dönüş esnasında halk ile yaşanılan karmaşa sırasında cephanelikten çıkarken tankın uçak savar olan MG3 makineli tüfeği vatandaşlardan birisi almıştı. Bu vatandaş tankın arkasında bulunan sepette bulunuyordu. Ben bunu tank komutanı periscopundan gördüm. Bu MG3 makineli tüfeğini almak için tankın üstüne çıktım. Ancak vatandaş silahı bana çevirdi. Silahta mühimmat olmadığını biliyordum. Bu sivil genç vatandaşla mücadeleye başladık. Fakat sivil vatandaş silahla beraber tanktan aşağıya atladı. Ben halka sürekli ‘silahımı verin, silahımı verin’ diyerek ellerimi açıp seslendim. Üç dört tane orta yaşlarda vatandaş bana sürekli elleriyle ‘tamam, tamam’ diye işaret etti. Fakat genç vatandaş silahla beraber grubun arasından ayrıldı ve silah vatandaşla birlikte gitti” ifadelerini kullandı.

1 yaşındaki bebeğiyle tankın önüne dikilmiş

Tanka geri bindiğini ve karargaha doğru hareket etmeye başladıklarını belirten Korkmaz, bu esnada bir askerin “Komutanım kapağı açmayın, buradan uzaklaşalım. Bizi öldürecekler” diye ağladığını söyledi. Korkmaz, dönüş esnasında kendisini şüphelilerden eski Yarbay Erdal Yetim’in aradığını ifade ederek, “Telefonu açtığımda Erdal Yarbayın sesini duymamakla beraber ‘burada halk Türk bayraklı, ellerinde ve sırtlarında Türk bayrakları var, 1 yaşında çocuğu olan kadın tankın önüne geçiyor, olaylara bir anlam veremediğim için ben dönüyorum’ diye söyledim. Nizamiyeye geldiğimde Tank Üsteğmen Levent Doğan bana ‘Fatih Mehmet Kılıç’ı bırakmışsın, nerede’ diye bağırmaya başladı. Bu arada Fatih Üsteğmenin bulunduğu tankın yanında yaralı bir vatandaş olduğunu gördüm. Ben tank mürettebatına Fatih Üsteğmeni sorduğumda ‘Komutanım, onu halk aldı’ dediler. Fatih Üsteğmenin bulunduğu tank ile benim tankımın arasında telsiz iletişimi olmadığından Üsteğmen Fatih’in halk tarafından alındığını bu sebeple anlayamadım. Bir süre sonra ambulans gelerek yaralı vatandaşı hastaneye götürdü. Saat 01.30 sıralarında nizamiyeye geldiğimde hazır vaziyette birçok tank vardı” diye konuştu.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.