Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

FETÖ zanlısı eski tuğamiral, kumpas kurbanı olduğunu öne sürdü

Mersin’de, Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin aralarında eski Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ile eski 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hasan Basri Dağdelen’in de bulunduğu 18’i tutuklu, ikisi firari 32 sanığın yargılandığı davanın 5. celsesi başladı.

Haber Giriş Tarihi: 19.03.2018 23:13
Haber Güncellenme Tarihi: 19.03.2018 23:13
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/

Mersin’de, Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin aralarında eski Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ile eski 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hasan Basri Dağdelen’in de bulunduğu 18’i tutuklu, ikisi firari 32 sanığın yargılandığı davanın 5. celsesi başladı.

Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasının ardından sanıklar savunma yaptı. Darbe girişimi gecesi, kendisini sözde ’sıkıyönetim komutanı’ ilan etmekle suçlanan eski tuğamiral Nejat Atilla Demirhan, yaklaşık 90 sayfalık savunmasında, örgüt üyesi olmadığını söyleyerek, hakkındaki suçlamaları reddetti ve kendisine kumpas kurulduğunu ileri sürdü.

15 Temmuz gecesi izinli olduğunu öne süren Demirhan, sıkıyönetim mesajının kendisi karargahta yokken gelmiş olduğunu belirterek, "Bu mesajı alan dönemin Kurmay Başkanı Tayfun Ergi, komutan vekili olmasına rağmen mesajdan beni, valiyi ve emniyet müdürünü bilgilendirmiyor. Herkesi atlayarak Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Uşaklıoğlu’nu arıyor. Neden mesajı valiye iletmiyor, neden bana söylemiyor? Bana, ’sıkıyönetim mesajı geldi. Darbe girişimi var’ diyebilirdi. Bunlar önemli sorular" dedi.

Suçsuz olduğunu savunan Demirhan, polis telsizinden ’sıkıyönetim komutanı’ olduğunu anons ettiği iddialarıyla ilgili olarak ise, "Hasan Basri Dağdelen’i tanımam. Birliğe gelip kendisini emniyet müdürü olarak tanıttığı için kabul ettim" diye konuştu.

O tarihte emniyet müdürlüğüne vekalet eden Yakup Usta’ya ulaşamadığı için Dağdelen’in önerisi üzerine telsizi kullandığını belirten Demirhan, darbe anonsu yapmadığını da ileri sürdü.

Sahil güvenlik gemilerine ’sıkıyönetim komutanı’ olduğunu söylediği, ateş emri vermediği ve 112 koordinasyon merkezini ele geçirmesini emrettiği iddialarının tamamının yalan olduğunu savunan Demirhan, "Kendi zihinlerinde canavar yaratmaya çalışıyorlar. Bunları iddianameye monte ettiler. Zorlama suçlamalarla, hayatın olağan akışına aykırı iddialarla, zorlama tanık ifadeleriyle iddianameyi şekillendirdiler. Kanuna ve hukuka aykırı bir emrim olmadı. Birliğin kamera kayıtlarına el konulmadı. Soruşturma sürecinde sanık lehine tek bir unsur bile toplanmadı" şeklinde konuştu.

FETÖ elebaşı Gülen ile görüştüğü ve örgütte yer aldığı şeklinde ifade veren tanıkların yalan söylediğini öne süren Demirhan, tanıkların eskiden gelen husumet nedeniyle hakkında asılsız ifadeler verdiğini söyledi.

Hakkında FETÖ üyesi olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığını iddia eden Demirhan, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Bunun kesin delillerle ispat edilmesi lazım. Okullarında çocuklarımı okutmuşluğum yok, banka hesaplarını kullanmışlığım yok. Bir tanık çıkmış, ’1992’de Fetullah Gülen ile birlikte görüştük, o zaman nasıl biri olduğunu bilmiyordum’ diyor. Neden gittin? 4-5 sene sonra beni şikayet etmiş. Neden bu kadar bekledin? Bu kişinin akademi sorularını benden aldığına yönelik söylemi de iftira."

Sözde sıkıyönetim mesajını, karargaha geldiğinde okuduğunu kaydeden Demirhan, ancak mesajla alakalı herhangi bir emir veya talimat vermediğini savundu.

Duruşmada, tutuksuz yargılanan eski uzman çavuş Ahmet Tufan Özbar da kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek beraatını istedi.

Mahkeme heyeti, oturumun yarın devam etmesine karar verdi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.