DEAŞ’tan tutuklanan 7 kişi tahliye oldu

Samsun’da terör örgütü DEAŞ ile ilgili tutuklanan 1’i bayan 10 kişinin yargılanmasına başlandı. Davanın ilk duruşmasında sanıklardan tutuklu bulunan 7 kişi tahliye oldu.

Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından terör örgütü DEAŞ’a yönelik operasyonda gözaltına alınan ve tutuklanan 1’i kadın 10 kişinin yargılanmasına başlandı. Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıklar Ş.P.(30), M.A.Ç. (39), E.Y. (27), T.Y. (29), S.A. (31), Y.Ç. (30), U.D. (36), İ.B. (32) ve Y.Ç. (21) duruşmada hazır bulunurken, 4 çocuk annesi S.Ü. (37) adlı kadın ise duruşmaya tutuklu bulunduğu Gaziantep Kapalı Cezaevinden SEGBİS ile görüntülü olarak katıldı.

Sanık Y.C. verdiği ifadede, "2013 yılında Suriye’de masum insanların ve özellikle Müslümanların katledilmesine duyarsız kalamadım. Bu sebeple katliamı yapanlara karşı mücadele etmek için yasa dışı yollarla Suriye’ye gittim. DEAŞ örgütünün kampında birkaç gün kaldım. Daha sonra beni Rakka’ya gönderdiler. Rakka’daki kaplarda 8-9 gün kaldım. Silahlı ve silahsız eğitim aldım. Kamptan kaçarak Türkiye’ye geri geldim. S.Ü. adlı kadın ile sosyal paylaşım sitesinde tanıştım. DEAŞ mensubu olup mahkum olduğunu ve pişman olarak Suriye’den geri döndüğünü öğrendim. Amacım S.Ü. ile evlenmekti. Evde bulunan kitabın üzerinde DEAŞ örgütünün simgesi olduğu doğrudur. Ancak bu kitap her yerde satılmaktadır. Arkadaşlarla dini sohbetler yapıyorduk. Ancak örgütle ilgili hiçbir bağlantım yoktur" dedi.

S.A. ise, "S.Ü. adlı kadın hariç diğer sanıkları ayrı ilçeden oldukları için tanırım. DEAŞ ile hiçbir organik ya da inorganik bir bağlantım yoktur. Kayınpederimin evinin altındaki dükkanda arkadaşlarla dini sohbetler yapıyorduk. Ben DEAŞ ile ilk zamanlar PKK ile mücadele edip Müslüman karşıtı güçlerle mücadele ettiği için sempatik baktığımı karakolda söylemek istemiştim. Yoksa DEAŞ’e sempati duyuyorum demedim. DEAŞ’ın Türk devletine karşı eylemlerinde sempati duygum nefrete dönüştü. DEAŞ’ı terör örgütü olarak görüyorum ve hiçbir icraatını tasvip etmiyorum" diye konuştu.

Sanık M.A.Ç., "Benim evimde bulunan bayrak yeşil zemin üzerine Arapça yazılı bir bayrak olup, bütün dünyada İslam bayrağı olarak bilinen bir bayraktır. DEAŞ’ın kullanması söz konusu değildir. Fetullah Gülen’e ait evimde birçok kitap vardı. Ancak bunları 15 Temmuz sonrası yaktım ve ancak bir tanesi kaldı. DEAŞ terör örgütü ile alakam yoktur. DEAŞ’ın ne kadar vahşi ve cani bir örgüt olduğuna dair görseller ve yazılar paylaştım. Suçsuzum" şeklinde konuştu.

Sanık Ü.Y., "Daha önce adam öldürme ve gasp suçundan hüküm giydim. Cezaevinden ıslah olmuş halde tahliye oldum. Sigara dahi içmiyorum. Kendimi ibadete atadım. Cezaevinde liseyi bitirdim ve halen üniversiteyi okuyorum. Adam öldürmekten dolayı hasım sahibiyim. Sürekli tehdit alıyorum. Sürekli kapımda polis beklemektedir. Bu halde örgütle bağlantım olması mümkün değildir. Suçsuzum" dedi.

Duruşmaya cezaevinden görüntülü olarak katılarak ifade veren S.Ü. adlı kadın, "Ben Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinde DEAŞ terör örgütüne üye olmaktan yargılanıp ceza aldım. Sanıklardan Y.Ç. ile sosyal paylaşım sitesi üzerinden tanıştım. Samsun iline hiç gitmedim. Y.Ü. ile düşüncem evlenmek ile ilgilidir. Kesinlikle örgütsel bir faaliyeti değerlendirmedik. Suçsuzum" diye konuştu.

U.D., Ş.P., Y.Ç., E.Y. ve İ.B. adlı sanıklar da DEAŞ terör örgütü ile hiçbir bağlantılarının olmadığını söyleyerek, suçlamaları kabul etmediler. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan E.Y., Y.Ç., T.Y., U.D.,Ş.P., K.A.Ç. ve S.Ü. adlı kadının yurt dışına çıkmamak suretiyle adlı kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere tahliyelerine karar verirken, Y.Ç., S.A. ve İ.B.’nin tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.