Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çöp konteynerinde bulunan bebeğin ölümüyle ilgili rapor bekleniyor

Bursa’da doğduktan sonra çöp konteynerine atılan bebekle alakalı İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden doğduktan kaç saat sonra öldüğüne dair rapor bekleniyor.Edinilen bilgiye göre, merkez Osmangazi ilçesi Tuna Mahallesi’nde...

Haber Giriş Tarihi: 18.09.2016 10:58
Haber Güncellenme Tarihi: 18.09.2016 10:58
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Bursa’da doğduktan sonra çöp konteynerine atılan bebekle alakalı İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden doğduktan kaç saat sonra öldüğüne dair rapor bekleniyor.
Edinilen bilgiye göre, merkez Osmangazi ilçesi Tuna Mahallesi’nde 20 Ocak’ta erkek arkadaşı Sezai D. (39) ile yaşayan Çiğdem Ş. (20), evde kendi kendine doğum yapmıştı. Tuvalette gerçekleşen doğumun ardından kordon bağını kesen Sezai D.’nin, erkek bebeği öldüğü için bir çöp poşetinin içine koyarak evin çatı katına çıkardığı ileri sürüldü. Sezai D.’nin, 12 saat çatı katında bekleyen bebeği, gece saatlerinde, Veysel Karani Mahallesi’ndeki bir çöp kutusuna atarak olay yerinden uzaklaştığı iddia edilmişti. Kanaması devam ettiği için Çekirge Devlet Hastanesi’ne giden Çiğdem Ş.’nin şüpheli hareketleri üzerine polis soruşturma başlatmış ve iki sevgili tutuklanmıştı.
Çiğdem S. ile Sezai D.’nin duruşması Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Haklarında ‘ihmali davranışla kasten adam öldürme’ suçundan 25 yıla kadar hapis cezası istenilen 2 şahıs, duruşmaya katılmadı. Genç kadının SEGBİS sistemindeki arıza sebebiyle duruşmaya katılmadığı öğrenildi. Sezai D., daha önceki duruşmada, “Hamile olduğundan haberim yoktu. Tuvalete gitti. Bir süre sonra çıktı. Tuvalet taşının üzerine düşen bebek ölüydü. Çöp poşetine koydum. Koridora bıraktığım çöp poşetini üst kata çıkardım. Çiğdem akrabalarına gittiğinden dolayı bende evde alkol aldım. Gece saat 01.00 sıralarında Çiğdem’in eve gelmeyeceğini anlayınca poşeti eski Yalova yolunda bir çöp konteynerine attım. Eve geri döndüm. Çiğdem hastaneye gidince olay ortaya çıktı. Çiğdem doğum yaparken görmedim. Bebeğin canlı mı, cansız mı olduğunu bilmiyorum. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum” dedi.
Çiğdem S. ise daha önceki savunmasında, “Sezai ile birlikte yaşıyordum. Birlikte yaşarken cinsel ilişkilerimiz oldu. İlk zamanlar hamile olduğumu anlamadım. Son zamanlarda hamile olduğumu bildiğim için alkol ve sigara almıyordum. Hamile olduğu Sezai’ye söyledim. Sezai, alkolün etkisiyle karnımın üzerine oturdu. Evden çıkmıyordum. Çocuğu dünyaya getireceğimi söyledim. O da arkadaşına telefon ederek çağırdı. Ben tuvalete girince, yeniden arkadaşını arayıp gerek kalmadığını söyledi. Ayakta çocuğu dünyaya getirdim. Aşırı kan kaybım vardı. O da makasla çocuğun kordonu kesti. Ben kendimi daha sonra banyoya attım. Baygınlık geçirdim. Kendime geldiğimde gece eve çağırdığım yakınlarımla hastaneye gittim" şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, iki sanık avukatlarının tahliye isteklerini kabul etmedi. Duruşma, İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden gelecek ‘Bebeğin doğduktan kaç saat sonra öldüğü’ raporunun ulaşmaması sebebiyle ileri bir tarihe ertelendi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.