Transfer tahtasının açılmasından sonra imzalar da atıldı. Alınan oyuncular iyi oyuncular, buna şüphe yok. Özellikle Cüneyt, Anıl ve Recep direk katkı verecek oyuncular. Diarra ve Musa Araz da öyle. Sezon boyunca her oyuncuya ihtiyaç olacak ve her oyuncunun sırası gelecek. Takımda oluşacak rekabetten kazanan Bursaspor olacak. Bu rekabetin oluşması için Yalçın Koşukavak’a büyük işler düşüyor.

Her oyuncuyla yakından ilgilenmesi, adaletli forma dağıtımı, onlara bir ağabey gibi davranması çok önemli.

Dünkü yazımda da yazmıştım. İlk iki maçta bu takımı taşıyan genç oyuncular herkesin takdirini kazandı. Emirhan iki gol attı. En az onun kadar etkili oynayan diğer oyuncular da büyük beğeni kazandı. Akhisarspor maçından sonra Akhisarspor teknik direktörü Mehmet Altıparmak’a “Bursaspor’un gençlerini nasıl buldunuz hocam?” diye sordum. “Hepsi yetenekli ve çok kaliteli, bize karşı da müthiş oynadılar” dedi.

İşte şimdi eldeki bu yetenekli ve çalışkan gençlere tecrübeli, ligin havasını bilen, tozunu tutan isimler eklendi. Diarra’yla birlikte bir yabancı daha alınması söz konusu.

Hep üstüne basa basa vurguladığım gibi, artık bundan sonra top hocada. Gençlerle alınan tecrübeli isimleri hiçbirini küstürmeden harmanlaması gerekiyor. Şimdi ilk maçta tutup gençleri kesip de alınan oyuncuları sahaya sürerseniz, o gençleri kaybedersiniz. İki maçta iki gol atan Emirhan’a transferler geldi diye forma vermezseniz bir daha bu oyuncuyu hiçbir şekilde motive edemezsiniz.

İşte takım çalıştırmak, oyunu okumak, rakip analizi gibi konuların yanında takım olabilmek-aile olabilmek için hakkaniyetle forma dağıtmak da benim için çok önemli bir kriter.

Yalçın hocanın bu çok önemli konuda hata yapacağını sanmıyorum.