Aşırı kilolar toplumda o kadar büyük sorun haline geldi ki, bunun doğal sonucu olarak kilo verilmesine yönelik öneriler de en çok konuşulan konular arasına girdi son yıllarda.

Öncelikle belirteyim ki kilo vermek için öyle sihirli formüller falan yok. Hem tıka basa yemek, hem de saatlerce televizyon ya da bilgisayarın karşısında oturup, zayıflamak için sihirli formüllerin hayalini kurmak, uzun yıllar çalışmış olduğum Bayburt'ta yeri geldiğinde taşı gediğine koymak üzere çok kullanılan şu sözü hatırlatır bana:

“Hem cam kenarı, hem şoför mahalli, hem 50 kuruş, hem de Gez'de eyle ezemi görecem.”

Aslında şişmanlık sadece toplumumuzun değil tüm dünyanın sorunu. Modern yaşamın dayattığı zorunluluklar ya da tercih edilen yaşam tarzı geç saatlerde yatmaya neden olabilmekte, uyku süresi ve dolayısıyla uyku sırasındaki zorunlu açlık süresi kısalmakta. Biyolojik saatteki bu bozulmaya kötü beslenme ve hareketsizlik de eklenince şişmanlık kaçınılmaz hale gelmekte.

Biraz sonra sizlere özetleyerek anlatacağım çalışma zorunlu açlık süresinin uzatılmasına dayanmakta.

Haftanın beş gününde normal yemek, iki günde aç kalmak şeklinde özetlenebilecek olan popüler bir diyet tarzına dayanak teşkil eden çalışmalardan biri, Toronto Üniversitesi araştırmacılarının Hoon -Ki başkanlığında yapılmış olup Ekim 2017 de The Journal Cell Research isimli Tıp dergisinde yayınlanmış bulunuyor.

Bu tarz bir beslenme şeklinin şimdilik tam açıklanamayan mekanizmalarla vücuttaki mikropsuz yangı sürecini yavaşlatabileceği, dolayısıyla da bir çok hastalığın oluşmasını, hatta yaşlanma hızını da yavaşlatabileceği öne sürülmekte.

Söz konusu çalışmada fareler iki gruba ayrılarak bir gruba her gün yiyecek verilirken, diğer gruba iki gün yiyecek verilip bir gün aç bırakılmış. Aralıklı olarak aç bırakılmış olan farelere diğer günlerde daha fazla yiyecek verilerek uğratıldıkları haksızlık telafi edilmiş...Bu şekilde her iki grupta bulunan fareler toplam olarak aynı miktarda kalori almışlar.

16 hafta sürren çalışmanın sonunda oldukça şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşılmış. Arada bir aç bırakılan farelerin kan şekerleri daha ayarlı, kan yağlarındaki oran daha sağlıklı, vücut ağırlıkları ise daha düşük bulunmuş.

Aralıklı aç bırakılan şişman farelerin 6 haftanın sonunda zayıfladıkları görülmüş.

Başlı başına bir makale konusu olabilecek olan kahve rengi yağ ve beyaz yağ konusuna gelince... Aralıklı olarak aç bırakılan farelerin beyaz yağlarının kahverengi yağa dönüştüğü de görülmüş.

Tüm bu sonuçlardan sonra aynı uygulamanın insanlarda nasıl bir sonuç vereceğini merak ediyorsunuz, değil mi? Böyle bir diyetin insanlarda iyi sonuç verip vermediğini net olarak söyleyebilmemizi sağlayacak yeterli bir kanıt, bugün için yok elimizde. Bu konuda yapılmakta olan çalışmalar sonuçlandığında sizlere bunu aktaracağımdan emin olabilirsiniz.

Kanuni Sultan Süleyman'ın bir sözüyle makaleme son vermek istiyorum:

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”