Üretmek elbette güzel ve bir de ar-ge yapıp teknoloji kullanıyorsanız satarken kazancınız artıyor. Aşağıda buna ilişkin bir araştırmanın sonuçlarını paylaşacağım...

Ben haberi Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın web sayfasından takip ettim. Bir dizi temas ve incelemelerde bulunak üzere Almanya’ya giden Bakan Fikri Işık, “Türkiye'de Ar-Ge yapmanın maliyetiyle Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde Ar-Ge yapmanın maliyeti arasında Türkiye lehine çok ciddi fark var. Dolayısıyla biz yüksek teknolojiyle üretim yapmak isteyen, Ar-Ge ve inovasyon alanında faaliyet gösteren tüm şirketlerin Türkiye'de yatırım yapmasını özellikle arzu ediyoruz” demiş.

Elbette gelişmiş ülkelerin araştırma faaliyetlerini ülkemizde yapmalarına yönelik özendirme güzel bir çalışma.

Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı’nın bu konuda yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını paylaşmak istiyorum.

- Tasarım faaliyeti gerçekleştiren ihracatçı firma sıralamasında İstanbul yüzde 52 ile birinci ve yüzde 9 ile Bursa ikinci sırada yer alıyor. Tasarım başvurusu olan ihracatçı firma sayısı İstanbul’da 2 bin 528, Bursa’da 414, İzmir’de 333, Ankara’da 331 ve Konya’da 164.

- Tasarım ile az sayıda ihracatçı, doğal kaynağa dayalı ürünlerini ortalamanın 5 kat üstünde birim fiyat ile satıyor. Doğal kaynağa dayalı ürün ihraç eden firmanın ortalama birim ihraç fiyatı 0.6 dolarken bu ortalama fiyat tasarım yapan doğal kaynağa dayalı ihracatta 3.2 dolara çıkıyor. Bu arada tasarım özelliğine sahip ürünlerin bu fiyatı patentli ürünlerde 4.8 dolara çıkarken eğer bu çalışma teknoparklarda gerçekleştirildiyse birim fiyat 8 dolara kadar yükseliyor.

- Ar-Ge ve tasarım yapan marka sahibi firmaların birim fiyatı Türkiye ortalamasının en az yüzde 50 üstünde,

- İhracatçılar tasarımı diğer katma değer unsurlarıyla bir araya getirdiklerinde daha yüksek birim fiyatlara ulaşıyorlar,

- Sadece tasarım yapan firmaların ihracat birim fiyatı Türkiye ortalamasının yaklaşık 2 katı kadar.

İşte bunun için Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Fikri Işık Almanya’daki temaslarında “Gelin Türkiye’de ar-ge yapın” çağrısında bulunmuş.

Bu arada yine bizzat Bakan Işık tarafında açıklanan Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksine göre 50 üniversitenin sıralamasına ilişkin sonuçlar da elimdi.

2015’de kuruluşunun 40. yılını kutlayacak olan Uludağ Üniversitesi, Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Yeteneği, Fikri Mülkiyet Havuzu, İşbirliği ve Etkileşim, Girişimcilik ve Yenilikçilik Kültürü ve Ekonomik Katkı ve Ticarileşme kriterlerine göre 19. sırada bulunuyor.

Bu arada Uludağ Üniversitesi, 50 üniversite arasında Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Yeteneğine göre 37, Fikri Mülkiyet Havuzuna göre 13, İşbirliği ve Etkileşime göre 19, Girişimcilik ve Yenilikçilik Kültürüne göre 32 ve Girişimcilik ve Yenilikçilik Kültürüne göre de 26. sırada bulunuyor.

Uludağ Üniversitesi’nin bu durumu yine de çok önemli bir başarı.

Bu anlamda geçen hafta Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir’in de katılımıyla akademik yıl açılışını yapan Bursa Teknik Üniversitesi’nin de sanayi ile işbirliği kapsamında çok önemli başarıları bulunuyor. Nitekim akademik yıl açılış töreninden sonra Bursa Teknik Üniversitesi’nin laboratuarlarını gezen ve incelemelerde bulunan Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir bu konudaki memnuniyetini ve birlikte çalışma yapabileceklerine ilişkin görüşünü BTÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Sürmen’e iletti.

Diyeceğim o ki, ar-ge ile birlikte teknoloji kullanımı çok önemli ama sadece söylemekle veya algı oluşturma çabalarıyla kendiliğinden meydana gelmiyor. Sayın Bakanın bu anlamdaki girişimleri de gerçekten çok önemli…