Süratle geçen 15 koca yıl sonrasında iktidarın kaybettiği istikrarın demelinde 3 önemli gerçek var. Bu gerçekliğin ilkinde FETÖ tarafından işgal edilmiş bürokrasinin yattığını hepimiz çok iyi görmekteyiz. İkinci aşamada ise, yatırım hızının artmasıyla geri planda kalan ve bu hıza projeleri başta olmak üzere vizyonlarıyla yetişemeyen yerel yönetimler yatıyor. Ve son aşama ise, sınırlarımızda ki savaş tehditleri ve terörizm. Türkiye'nin son 15 yılını idame ettiren AK Parti'nin 15 Temmuz FETÖ ihanet girişimi sonrasında ciddi bir kurumsal değişime giderek yenilendiğine şahitlik ediyoruz. Önümüzdeki aylarda gerçekleşmesi beklenen AK Parti Genel Kurulu ile birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi kendi içinde ciddi bir değişime imza atacak. Haftasonu etkinlikleri kapsamında Bursa'da dolu dolu 2 gün geçiren Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu'nun Karacabey ve Yenişehir ziyaretleri ciddi bir değer taşıyor. Son dönemde bu iki ilçede baş gösteren hem parti içi hem parti dışı muhalefetin tepkilerini yerinde gözlemleyen Çavuşoğlu'nun önümüzdeki seçim süreci adına ciddi notlar aldığını ifade etmek gerekiyor. Yerel dinamiklerin birbirinden kopukluklarını ve yerel yönetimlerin kendilerini çok mükemmel göstermelerini karşılaştıran Ankara'nın Bursa'daki eli Çavuşoğlu'nun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri sonrasında saha startı vermesi bekleniyor. Ramazan ayı ile birlikte uyuyan tüm kadroları uyandırmak adına stratejiler geliştiren Çavuşoğlu'nun özellikle Vali İzzetin Küçük ile hızlandırdığı teşviki mesaiyi önemsiyorum. Kentlinin dilinden anlayan, kente hitap eden Vali Küçük'ün sorunlarının başında belkide Valilik'te yıllardır baş gösteren ciddi rotasyon talebi yatıyor. Belki de hükümet bu dönem Valileri değil, Valilik bürokratlarını değiştirerek on yıllardır koltuklara kurulmuş olan bürokrasi saltanatlarını yıkarak milletin ve devletin yükünü hafifletir. Ankara'nın tüm teşvikleri ile Bursa'nın yeniden şekillendirilmesi ve ayağa kaldırılmasının ötesinde koşturulmasının talimatını Bursa'da veren Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son ziyaretinde ifade ettiği sözleri ile değişime işaret etti. Peki, şimdi ne olacak? Türkiye'nin 2019 seçimleri sonrasında büyük bir yenilenme sürecine gireceğini sadece bizler değil Dünya'da ki çok sayıda ekonomist, strateji uzmanı, siyasetçi ve hatta devlet adamı söylüyor. 2019 yerel seçimleri öncesinde ciddi bir kabine revizyonu gündemde olsa bile aslında erken genel seçime de açık olmalıyız. Türkiye'nin değişiminin Ankara eli ile ve Ankara'dan başlayacağını düşünürsek, bu ihtimal pekte hayali gözükmüyor. Ve yine belediye meclis üyeleri ile belediye başkanlarının yarınları hususu önemli. Bursa'da CHP adına Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ciddi bir tırmanışta. Önümüzde ki dönem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı gösterilmesine kesin gözle bakılan Bozbey'in 19 yıllık değerlendirmesini ilerleyen günlerde sizlerle paylaşayacağım. AK Parti'nin ilçeler bazında en dürüst, çalışkan ve de borçsuz belediye başkanı Mustafa Dündar'ın ciddi bir ekip revizyonu ile seçimleri farklı almasını bekliyorum. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olduğundan beri belediyenin sorunlarından başını kaldırıp mahalle ziyaretlerine gidemeyen Alinur Aktaş'ın ise borçlar nedeniyle işi epey zor. Elbette Büyükşehir'in ötesinde bir başka değer ilçeler. Birçok ilçe de değişime kesin gözüyle bakılırken, değişimin başkanlar nezdinde değil ekipleri nezdinde olması da ihtimaller arasında. Dediğim gibi Ankara'nın eli, yüreği, gözü Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ciddi bir markaj ile kenti soluyor, gözlemliyor ve analiz ediyor. Kentin ve kentlinin taleplerine bir telefon kadar yakın olan Çavuşoğlu'nun özellikle Sayın Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte gerçekleştirdiği yurt dışı ziyaretlerininde önemi büyük. Ankara'nın kıymet verdiği Bursa ve Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu'nun parlayan yıldızının ülkenin geleceğini hızla aydınlatacağından şüphemiz yok. Hal böyle olunca, bize hayır dua etmekten başka bir iş düşmüyor...