Yazılı,görsel ya da sosyal medya platformlarında

Şöyle içinizi açan,ruhunuza iyi gelen

Oh be işte bu diyeceğiniz bir habere en son ne zaman rastladınız?

Ama çarpıtılmış, kurgulanmıış, kurcalanmış sonucu değiştirilerek sevimli hala getirilmiş haberimsilere değil, nalına mıhına sadece olay neyse onu  anlatan haberlere.

Yazıya oturmadan medya da son bir ayda neler manşet olmuş diye bir baktım;başım döndü bıraktım.

Amanallah…

Ortalık savaş alanı gibi.

İlaç niyetine bir tek iyi haber yok desem abartmış olmam.

Zorlama olanlarında bile bir garabet var .Özneleriyle yüklemlerinin araları açık; birbirlerine ters ters bakıyorlar…

Evet gazetecilik jargonunda ‘’iyi haber haber değildir’’diye tuhaf bir önerme varsa da bu kadarına dünya da kaç millet dayanır bilemem.

Gündem oluşturup,buruşturup atma da üzerimize yok.

Müthiş bir ülkeyiz gerçekten.

Gavur ellerinde üç beş yılda bile oluşamayacak bir gündem bereketine sahibiz.

Borsa gibi; dakika dakika değişiyor.

Çeşit deseniz gani.

Seç seç al;dükkan senin.

Çok büyük bölümünü anlamak, izlemek, izleyip yorumlamak, analizini  yapmak,gerektirdiği önlemleri almak,bu önlemleri yurt sathına yaymak nihayetinde gündemi içselleştirip neden sonuç ilişkisini kurmak için en fazla yirmi dört saatimiz oluyor.

Durumu bu sürede  çözdük çözdük.

Çözemedik hooop yeni gündem kucağımızda…

Bu gündem denilen nesne her zaman yalnız da gelmiyor.

Yanına yavru gündemcikleri alıp memleketin bahçesin de oynasınlar diye orta yere salıvereni de çok.

İçime sinmedi,şöyle bir sayayım dedim 2020 in ilk sekiz ayında çok neler gündem olmuş ve sefahatleri ne kadar sürmüş diye.

Yine başım döndü onu da bıraktım.

Sanayi ürünü gibi; seri imalatı var.

Spordan siyasete, hukuktan cinayete akla gelebilecek her konunun seri numaralı gündem üretimi var.

Ne yaşıyorsak  sorunlu.

Ama bu kadar yanlıştan doğru çıkartmak; işte o hiç gündem olamıyor.

O yüzden ben buna çoktan seçmeli gündem diyorum.

Arz gani. İsteyen istediğini alsın koysun cebine götürsün.

Talep?

Talepte arzın içerisinde saklı.

Hepsinin maliyetleri   korkunç ederleri bedava.

Gündem enflasyonu yüzde bin beş yüz olan bir millete parada ki enflasyon %20 olmuş % 40 olmuş ne desin.

Ana gündem maddesi diye bir kavram vardır ya hani, bunun bizde ki yansıması anasını satiiim kıvamında.

Herkes kendi ilgisini çeken gündemle haşır neşir olurken, ortak ilgi bekleyen gündemler ilgisizlikten mahsunlaşa mahsunlaşa masumlaşıyorlar.

Masumlaşmaları da bir yana alışkanlık haline geliyorlar, bizimle birlikte yaşayıp gidiyorlar.

Aralara sıkıştırılan çakma gündemlerin ise ahali için zaman kaybından öte hiçbir işlevleri yok zaten.

Günümüz  geliyor vademiz doluyor biz ölüp gidiyoruz,onlar gelecek kuşaklarla yaşamaya devam ediyorlar.

Gündem ne denli çeşitli,ne denli doğurgan olsa da,aralarında biri var ki,her daim star pozisyonunda.

İç siyasetinden,dış siyasetinden,kazasından,belasından daima açık ara önde.

Adı da Şiddetli geçimsizlik…

Yani şiddetli  bir şekilde  geçinememe hali.

Her ne kadar ilk bakışta eşler arasında yaşanılan olumsuzlukları çağrıştırsa da dikkatli bakıldığında paraya para demeyen mutlu azınlık dışında ortalama Türk insanın tek gündemi.

Memuru,işçisi,işvereni hele emeklisi  bu şiddetli geçimsizliğin altında fena halde eziliyorlar.

Her şeyin ederinin iki,üç hatta beş katına satıldığı mal ve hizmetlerle girişilen o ölümüne  kavgadan diğer gündemlerin farkına bile varılamıyor. 

Çıkın sokağa üç kişiye sorun,iki buçuğu bu şiddetli geçinememe halinden dem vuracaktır.

Kim ne derse desin, kim kimi suçlarsa suçlasın mızrak artık çuvala sığmıyor.

Zaten kazançları ile yoksulluk sınırına bile yaklaşamayan milyonlar açlık sınırının da altında kalmaları korkusunun yaşattığı  travma hali ile zombi gibi dolaşıyorlar ortalıkta.

Bu psikolojik hal ile en ufak sorunlar bile kan davasına dönüşüyor, millet birbirinin gırtlağına basıyor.

Zaten yüksek enflasyonun çarşı pazarda ki uçuk fiyatlardan ziyade toplumlarda yarattığı en büyük olumsuzlukta bu.

Sürekli endişe halinin verdiği tedirginlik yaşamın her alanına yansıyor ve kimsenin kimseye müdanası kalmıyor.

Dolayısı ile şiddetli geçimsizlik kendisine yüklenen tüm anlamları ile hayatımızın ortasına demir atıyor.

Bir an önce bu sarmaldan çıkmamız lazım.

Ama bakıyorum siyasilere onlarda da şiddetli geçimsizliğin kavga hali hakim.

İnsan umutlanmak istiyor elbette ama, gündemler izin vermiyor ki.

Hele ana gündem hiç…