Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Alpaslan Yıldız ve yeni görevi

Yazının Giriş Tarihi: 19.01.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.01.2020 00:00

Türkiye de siyaset sahnesinden bir çok parti gelip geçmiştir, kimileri iktidara erişme şerefine nail olup, zamanla halkın teveccühünden uzak kalarak erimiştir. Kimi partilerde Darbe ve muhtıralar sebebiyle yıpratılıp kapatılmıştır. Zamanın her şeyi öğüttüğü gibi bazı siyasi partiler ve siyasilerde zamana yenik düşmüşlerdir. Yine siyaset sahnesinde Başbakanlık yapıp başka partilere geçen şahsiyetler de olmuştur. Yakın tarihimizde Anavatan partisin de Cumhurbaşkanlığına çıkan Turgut Özal dan sonra başbakanlığa geçen Yıldırım Akbulut sonra ki yıllarda Doğru Yol Partisine geçmiştir.

Benzeri geçişleri bir çok genel başkan, bakan, milletvekili, il başkanı, ilçe başkanı ve belediye başkanları da yapmıştır, siyasi literatürümüzde bu geçişler olağan sayılmaktadır. Ülkemizin siyasi tarihinden benzer bir çok ismi örnek verebiliriz. Bu konuda Bursa'dan örnek vererek yazımıza devam edelim. Bizi tanıyanlar bilir siyasete DYP gençlik kollarında başladık ve isim değişikliği sebebiyle Demokrat parti olarak devam ettik, yıllarca komisyon başkanlıkları yapıp, üç adaylı bir kongrede Osmangazi ilçe başkanlığına seçildik ve farklı aralıklarla bu göreve beş kez seçildik, bir dönem de vekaleten il başkanlığı görevi yaptık. Bu dönemlerde diğer siyasi partilerin il, ilçe başkanları, yöneticileri ile de görüşürsünüz ki bunu her zaman savunurum, tüm parti yöneticileri diğer parti yöneticileri ile iyi ilişkiler içerisinde olmalıdırlar. Biz çocukluğumuzda ülkemizde 12 eylül dönemlerini yaşadık, kardeşin kardeşi vurup, sözde hepsinin vatanı kurtardığını sandığı o acı dönemler asla unutulmamalı ve tekrar yaşanmamalıdır.

Yazı konumuz Alpaslan Yıldız, Ak parti nilüfer ilçe başkanlığını uzun yıllar yaptı üstelik Ak parti adına Bursa da en zor bölgede bu mücadeleyi dürüstçe verdi. Kimi zaman partisi tarafından haksızlıklara uğradı, sesini çıkarmadı küsmedi, kırılsa da dışa yansıtmadı, hiç bir şey olmamış gibi giydiği formanın hakkını verdi ve terletti. Sonrasın da Ak parti il başkan yardımcılığı yaptı, bu görevinde de tabanın sesi oldu. Şahsi görüşüm ise taban siyaseti yapanların daima desteklenmesidir, tabandan gelen siyasilere ulaşırsınız da, bürokrasi ve iş dünyasından gelenlere ulaşamazsınız, bunu da özellikle belirtelim.

Alpaslan Yıldız bir ay önce sosyal paylaşım sitesinden Ak partiden istifa ettiğini açıklamıştı, açıklamanın altında tam tahmin ettiğimiz tarzda, ön yargı ve nefret dolu yorumlar okuduk ki buna hiç şaşırmadık.! Bir kaç gün önce ise yine sosyal paylaşım sayfasından Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu nun kurduğu Gelecek partisine katılıp kurucu il başkanlığına atandığını yazdı. Kendisine hayırlı olsun dileklerimizi sunarken, yine terbiye sınırlarını aşan uygunsuz yorumları okuduk ve üzüldük. Bu yorumlarda medenice başarı dileyenler de vardı elbette fakat bana göre en yapıcı yorumları Ak parti eski il başkan yardımcısı Avukat Cüneyt Bülent Şeker yapmıştı, kendisini kutluyorum.

Ak parti nin alt seçmeninde ne yazık ki enteresan bir durum oluşmuş. Partilerinden ayrılan herkes anında hain, Fetöcü, satıcı ve benzeri damgaları yemekte.! Siyasette böyle bir şey bu güne kadar görülmedi, duyulmadı. Birde her konuda şöyle feryat edip bunu slogan haline getiren ezberci bir kitle var.  ''Vay efendim Reisi yarı yolda bıraktı, davamızı sattı.!'' Bu kitleye bir kaç kelamımız var. Arkadaşlar üstte yazdığımız gibi 12 eylül 1980 darbesinde bizler yanı bu gün 50 yaş civarında olanlar çocuktu kıyıdan köşeden etkilendik, 60 yaş ve üstü olanlar ise bir çok şeyi kaybettiler, geleceklerini, kardeşlerini, akrabalarını, diplomalarını, sağlıklarını, özgürlüklerini, yani mutlaka bir şeyler kaybettiler. İşte siz o dönemin fanatiklerine benzemeye başladınız. Siz Reisi kurtarmak hep iktidar yapmak derdindesiniz, onlarda o yıllarda bir birlerini vurarak ülkeyi kurtardıklarını sanıyorlardı.

Yaradan insanoğluna 124 bin civarı peygamber gönderdiğini kutsal kitaplarda beyan ederken, biz yüce peygamberimizi düşünürsek, o bile eleştirildi, sorgulandı, taşlandı, yaralandı. Ve bir insanın dünya da yaşayabileceği her acıyı yaşadı. Babasını hiç görmeden kaybetti, Annesine hasretken 6 yaşında onu kaybetti, kendisini büyüten dedesini kaybetti, ilk eşi Hz Hatice'yi kaybetti, amcası Hz Hamza gözlerinin önünde şehit edildi, evlat acısı yaşadı. Yani peygamber efendimiz ömründe her türlü acıyı yaşamasına rağmen, eleştirildi.! Günümüze dönersek tarihe gömülmüş bir çok parti ve lider var, hiç kimse kalıcı değil, yarın bir gün Ak partide misyonunu dolduracak ve lideri de gününü dolduracaktır. Buna alışmak, kabullenmek dünyanın getirdiği bir kuraldır.

Alpaslan Yıldız'a yeni görevinde başarılar diliyorum umarım her şey dilediği gibi olur.  Kendisi son iki yıldır Erdoğan'a bakanlara ve genel sorumlulara ulaşmaya çalışıp problemleri ifade etmek istese de kimseye ulaşma şansı yakalayamamıştır. Yazılarımızda ülkemize demokrasinin yerleşmesi için önce TBMM de gerektiğinde Ak parti milletvekillerinin yanlışa müdahale edip tepki koymasıyla başlar demiştik, fakat bunu hiç bir zaman yapamadılar, ana problem ise o koltuklarda oturanlar milletin değil, genelbaşkanın vekilleri olmasıdır.

TBMM gün gelir milletin vekilleriyle dolarsa inanın Türkiye Cumhuriyetini hiç kimse durduramaz. Alpaslan Yıldız demokrasi arayan düzgün insanlardan biridir, bunu özel sohbetlerimizden de biliyorum. Ve son olarak yorumlarda hakaret edenlerin çoğu yakın bir zamanda kendileri başka bir partiye gidebilirler, işte o vakit Alpaslan Yıldız'ın yüzüne nasıl bakarlar.? Yolun açık olsun sevgili dostum

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.