Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Allah Tamamına Erdirsin…

Yazının Giriş Tarihi: 09.02.2020 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.02.2020 00:01

Bursa'da akciğer kanseri  bir hasta doktorlarının tavsiye ettiği akıllı ilacın ücretini SGK ödemeyince hukuk mücadelesi başlatmış.

 Mahkeme de ara kararla bir aylık kullanımı binlerce lirayı bulan ilacın ücretinin SGK tarafından 'tedbiren' ödenmesine karar vermiş.

 Dava sonunda mahkeme, ilacın parasının SGK tarafından ödenmesine hükmederse, karar, kanser hastaları için emsal olacakmış.

Kanser elbette kötü;

Ama mahkemenin kararı ilacın bedelinin SGK tarafından ödenmesi yolunda olursa bu da kötünün iyisi olacak.

Şu anda tedbiren de olsa ortada bir ara karar var ki bu da büyük iş…

Peki nedir bu akıllı ilaçlar ?

En kısa tanımı ile, kanseri çoğaltan mekanizmayı engellemek için kanseri bloke eden ilaçlar denilebilir.

Tabii konu çok derin; bu tanım sadece giriş cümlesi olarak kabul edilmeli.

Uzmanların dediklerine göre,

Hedefe yönelik tedavi şekli olan bu ilaçlardan şimdiye dek umut verici ciddi bir yol da kat edilmiş.

Akıllı ilaçların keşfedilmesi, bazı nadir tümörlerde bile  çok başarılı sonuçlar vermiş.

Ama bu arada kanserin erken tanısında fiziki muayenin  işin yüzde 95'ini oluşturduğunun da atlanmaması gerekiyormuş.

Peki bu akıllı ilaçların yani  hedefe yönelik tedavilerin kemoterapiden farkı ne?

O da şuymuş;

Bu grup ilaçlar, ağızdan tablet şeklinde veya damar yoluyla kullanılan, sıklıkla kanser hücresine özel bir yüzey belirleyicisi olarak  hücre içi sinyal ileti yolladıkları için  ya da tümör vasküler yatakları üzerine etki ederek yapılarını bozabildikleri için  yan etkileri konvansiyonel  kemoterapilere göre daha düşük ve daha kolay tolere edilebilen ilaçlarmış ve her ilacın kendine özgü yan etki profili bulunmaktaymış.

Kısacası on yıllardır o maküs hastalık olarak adlandırılan kanserin de beyliğinin sonuna yaklaşılıyor.

Bilim,insanın en değerli antikoru olduğunu  bir kez daha kanıtlayabilmenin arifesinde.

Umarım ve dilerim ki önümüzde ki on yıl da kanserin gripten pek bir farkı kalmayacak.

Ancak işin bir de iç karartıcı bölümü var ki,işte o nasıl halledilecek bilemiyorum.

Kanseri tetikleyen ve oluşturan yediğimiz, içtiğimiz,soluduğumuz,giydiğimiz,

kullandığımız sayısız risk faktörlerinin yani.

Sanırım bu da etkin denetim sistemlerinin hayata geçirilmesi ile mümkün sadece.

Ve kanseri tamamen yenmek için gösterilecek kararlılıkla.

Tabii akıllı ilaçların bulunması ile kanser tamamen yenilmiş olunmuyor.

Çünkü;

Kanser tedavisinde etkisi yüksek, yan etki profili düşük olan akıllı moleküller ve immünoterapi (biyolojik terapi) ilaçlarının önemli bir kısmı Türkiye’de henüz SGK’nın ödeme kapsamında değil.

Hastanın hem yaşam kalitesini arttıran hem de ömrünü uzatan Sağlık Bakanlığı onaylı ilaçlar piyasada var ancak geri ödeme listesinde olmadığı için çok sayıda hasta bu ilaçlardan yararlanamıyor.

Çünkünün çünküsü;

Çok pahalılar.

Sadece biz de değil tüm dünya da çok pahalılar.

Onkologlar  bu durumu yan etkileri bazından değerlendirdiklerinde biraz hiciv de katarak olaya finansal toksisite (finansal yan etki) bile diyorlar.

Elbette her yeni buluş ya da keşif önceleri herkesin ulaşamayacağı kadar pahalı oluyor.

Zamanla geçirdikleri evrim ve kullanılan materyaller ile geniş kitlelerin kullanımları daha kolaylaşıyor.

Bunda yıllar sonra Akıllı ilaçlar da öyle olacak eminim.     

Şimdiden emin olabilmek için de,

Üç  hafta gibi kısa sürede davayı yaşam hakkının kutsallığını,hastanın mali durumunu ve sosyal devlet ilkesini göz önüne alarak karara bağlayan ve SGK’nın  bu ilaca ‘tedbiren’ ödeme yapmasına hükmederek  dava sonuçlanana kadar hastanın ilaçlara ücretsiz ulaşmasının önünü açan mahkeme heyetinin nihai kararını beklemek gerekiyor.

Ara kararı böyle veren mahkemenin asli kararının da aynı minvalde olması hiçte şaşırtıcı olmayacak.

Sayın heyetin, fikirlerine,hassasiyetlerine,duyarlıklarına sağlık.

Hastanın aylık ilaç giderinin yukarıda binlerce dediğim karşılığının 40.000 (kırk bin) TL.olduğunu da şuraya iliştireyim de durumun vehameti daha iyi anlaşılsın.

Tabi ki an itibari ile her şey mutlu sona bağlanmış değil henüz;

Hasta her ne kadar ara kararla aylık 40 bin lira ücreti olan ilaçları derhal  eczanelerden temin ederek tedavisine başlayacak , SGK’ya açtığı dava sonuçlanana kadar bu ilaçları ücretsiz almaya devam edecek ,davanın nihai olarak kazanılması durumunda SGK bu ilacı ya ödeme listesine alacak ya da mahkemeye başvuran tüm hastaların ‘tedbiren ödeme’ talebine olumlu yanıt verecek olsa da, emsal davanın kaybedilmesi durumunda hasta SGK’ya ilaç bedelini faiziyle iade edecek.

Aslına bakılırsa akıllı  ilaçların bedellerini karşılamak koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti için deve de kulak bile değil.

Nerelere neler harcandığı göz önüne alındığında bırakın kulağı tüy  bile değil.

Sağlıkla ilgili sorunu mahkeme kararı aracılığı ile çözmeye çalışan kaç millet vardır bilmiyorum ama ben bu ara karardan ve doğurduğu sonuçtan  dolayı kanserle mücadele eden tüm vatandaşlarım  adına çok mutlu oldum.

Işığı görmek bile çok güzel.

Ne diyeyim;

Allah tamamına erdirsin…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.