Yukarıdakilerin hepsi de son derece sıradan şeyler değil mi?
Günlük hayatımızda defalarca telaffuz ettiğimiz,hiç birinin de insanın içini hop ettirecek bir özelliği bulunmayan sıradan isimler.
Bunlardan bin belki de on binlerce var.
Kullanmaya öyle alışkınız ki,çoğunlukla farkında bile olmayız söylerken.
Hatta bu isimlerle ilgi deyimler,betimlemeler,benzetmelerde kullanır kullandıktan birkaç saniye sonrada unutur gideriz.
Öyle sıradanlardır ki bizim için. Çoluk çocuk serpiştiririz günlük konuşmalarımızın arasına.
İyi de neden yukarıda ki isimleri seçtim bu paragfları yazmak için?
Sirke yerine nar ekşisi diyebilirdim mesala,karabiber yerine tuz,ayna yerine tarak,nane yerine kekik,davul yerine zurna,araba yerine otomobil,limon yerine portakal da…
Bunlar da son derece ve sıklıkla kullandığımız aynı alt alta yazılanlarda oldu gibi isimlerinden deyimler,deyişler,benzetmeler türettiğimiz isimler.
Yok kullanamazdım.
Dikkatli okurlarım mutlaka fark etmişlerdir; o zaman ilk saydıklarımda ki akrostişi yapamazdım.
Demeye çalıştığım şu ki; saydığım isimler ne kadar sıradan ve infial oluşturmaktan uzak ise,artık akrostişin içine sakladığım ‘’Skandal’’sözcüğü de o kadar sıradan ve infial oluşturmaktan uzak.
Öyle hadiseler yaşıyor,öyle uygulamalarla karşılaşıyor,öyle tavırlara maruz kalıyor,öyle örneklere tanık oluyoruz ki,sayılarının ve sürekliliklerinin karşısında bilinç altımızla da olsa hepsini kanıksıyoruz.
Garip şekilde her şeyin her an olabileceği ve buna şaşılmaması gerektiği gibi hastalıklı bir algının içerisindeyiz hepimiz.
Bu durumu çok matah bir saptama imiş gibi ‘’Burası Türkiye abicim’’diyerek aklıyoruz bir de…
Tarayıcıya sadece skandal yazdım;
‘’Yaklaşık 109.000.000 sonuç bulundu (0,41 saniye)’’ dedi.
Hepsini mümkün değildi elbette ama yine de bir çoğunu tıkladım
Amanallahım…
Nasıl bir skandal stoğumuz varmış dedim.
Muhtemelen dediğimi de yazıyı bitirdikten sonraki ilk beş dakika içerisinde unutup gideğim.
Ancak bir toplumda skandal yani, toplumda büyük yankı uyandıran, toplumca hoş görülmeyen, toplumun duygularını inciten, küçük düşürücü, utanç verici olay ya da durum sıradanlaşır ve her skandal vaka-i adiyeden sayılıyor duruma gelirse bunun bedelinin çok çok ağır olacağını düşünüyorum.
Zaten çoğumuz farkına varmasak ta çatır çatır ödüyoruz bu bedelleri.
Faturalarında her ne kadar skandal bedeli yazmasa da.
Her biri başlı başına bir skandal kalemi olan,
Liyakatsizliğin açtığı derin yaralar, önü alınamayan yolsuzluklar, yediğimizin içtiğimizin içine karıştırılan ne idüğü belirsiz katkı maddeleri,bilumum hile hurdalar,ederinin beş katı mal ve hizmetler,ayıplı ürünler,adam kayırmalar,iftiralar,akla hayale gelmeyecek soygun yöntemleri,kadına ve yaratılmış her canlıya yönelik şiddet,doğa katliamı,çocuk gelinler,bademlemeler,kurslarda şurada burada sabi sübyanlara tecavüzler,din üzerinden endüstri kuranlar…
Ve daha neler nelerin bedellerini ödüyoruz.İşin daha da kötüsü bu borçların ödenmesini gelecek kuşaklarımıza da dayatıyoruz.
Aslında skandal başlığı altında gelişen her hadisenin derhal üzerine gidilerek müsebbiplerinden oluşturdukları bu skandalın hesabını sorabilmeyi bir becerebilsek,mesele kendiliğinden çözülecek ama,skandal çözelim derken başka skandallara da dolanıyoruz maalesef.
Eski Türk Filmlerinde vamp karakterler vardı;
Genelde kadın oyuncuların canlandırdıkları bu karakter sağ ellerini ayası kameraya dönük şekilde alınlarına koyar ve ‘’Amam Allahım skanadeallll’’derlerdi.
Valla kusura bakmayın ama bu repliği bile söylemiyoruz artık.
Gerçi söylesek ne olacak diyeceksiniz ki haklısınız.
Bunu söylemeleri gereken ilgili kurumlar bile söylemedikten sonra bize sinir olup tanık olduğumuz tüm skandalları görmezden gelmekten başka bir seçenek kalmıyor.
Skandalın içi boşaldıkça, değerlerin içi de boşalıyor.
Skandal her yere sinince,olan bitende içimize siniyor mu bilemiyorum ama,
Yaptığı yapanın yanı kar kalıyor, yap(a)mayan ya beceriksiz ya enayi oluyor.
Ha bir de skandal sahibini aferine tabi tuttuğumuz hallerimiz de var.
Onu da atlamamak lazım.
***
-Abi haberi gördün mü Arıcılar birliği başkanı sahte bal üreticisi çıkmış.
-Eee ne var bunda,ona gelene kadar oooo…
-Olur mu abi skandal bu.Halkın sağlığı söz konusu burada.
-Ne dal ne dal..?
-Skandal.
-Skandal mıkandal adam parayı bulmuş mu onu söyle sen? Avantayı buldun mu kaçırmayacaksın.Açacaksın gözünü parayı buldun mu affetmeyeceksin.Yok efendim halkın sağlığıymış,skandalmış…Bırak bu sosyete ağızlarını.
-Yapma be abi skandal sosyete ağzı mı?
-Ya ne?
Bu yazı bizzat tanık olunan yukarıda ki iki kişilik konuşmadan esinlenilerek yazılmıştır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Olcay ERÖZDEN
AKROSTİŞLİ YAZI
Sirke
Karabiber
Ayna
Nane
Davul
Araba
Limon
Yukarıdakilerin hepsi de son derece sıradan şeyler değil mi?
Günlük hayatımızda defalarca telaffuz ettiğimiz,hiç birinin de insanın içini hop ettirecek bir özelliği bulunmayan sıradan isimler.
Bunlardan bin belki de on binlerce var.
Kullanmaya öyle alışkınız ki,çoğunlukla farkında bile olmayız söylerken.
Hatta bu isimlerle ilgi deyimler,betimlemeler,benzetmelerde kullanır kullandıktan birkaç saniye sonrada unutur gideriz.
Öyle sıradanlardır ki bizim için. Çoluk çocuk serpiştiririz günlük konuşmalarımızın arasına.
İyi de neden yukarıda ki isimleri seçtim bu paragfları yazmak için?
Sirke yerine nar ekşisi diyebilirdim mesala,karabiber yerine tuz,ayna yerine tarak,nane yerine kekik,davul yerine zurna,araba yerine otomobil,limon yerine portakal da…
Bunlar da son derece ve sıklıkla kullandığımız aynı alt alta yazılanlarda oldu gibi isimlerinden deyimler,deyişler,benzetmeler türettiğimiz isimler.
Yok kullanamazdım.
Dikkatli okurlarım mutlaka fark etmişlerdir; o zaman ilk saydıklarımda ki akrostişi yapamazdım.
Demeye çalıştığım şu ki; saydığım isimler ne kadar sıradan ve infial oluşturmaktan uzak ise,artık akrostişin içine sakladığım ‘’Skandal’’sözcüğü de o kadar sıradan ve infial oluşturmaktan uzak.
Öyle hadiseler yaşıyor,öyle uygulamalarla karşılaşıyor,öyle tavırlara maruz kalıyor,öyle örneklere tanık oluyoruz ki,sayılarının ve sürekliliklerinin karşısında bilinç altımızla da olsa hepsini kanıksıyoruz.
Garip şekilde her şeyin her an olabileceği ve buna şaşılmaması gerektiği gibi hastalıklı bir algının içerisindeyiz hepimiz.
Bu durumu çok matah bir saptama imiş gibi ‘’Burası Türkiye abicim’’diyerek aklıyoruz bir de…
Tarayıcıya sadece skandal yazdım;
‘’Yaklaşık 109.000.000 sonuç bulundu (0,41 saniye)’’ dedi.
Hepsini mümkün değildi elbette ama yine de bir çoğunu tıkladım
Amanallahım…
Nasıl bir skandal stoğumuz varmış dedim.
Muhtemelen dediğimi de yazıyı bitirdikten sonraki ilk beş dakika içerisinde unutup gideğim.
Ancak bir toplumda skandal yani, toplumda büyük yankı uyandıran, toplumca hoş görülmeyen, toplumun duygularını inciten, küçük düşürücü, utanç verici olay ya da durum sıradanlaşır ve her skandal vaka-i adiyeden sayılıyor duruma gelirse bunun bedelinin çok çok ağır olacağını düşünüyorum.
Zaten çoğumuz farkına varmasak ta çatır çatır ödüyoruz bu bedelleri.
Faturalarında her ne kadar skandal bedeli yazmasa da.
Her biri başlı başına bir skandal kalemi olan,
Liyakatsizliğin açtığı derin yaralar, önü alınamayan yolsuzluklar, yediğimizin içtiğimizin içine karıştırılan ne idüğü belirsiz katkı maddeleri,bilumum hile hurdalar,ederinin beş katı mal ve hizmetler,ayıplı ürünler,adam kayırmalar,iftiralar,akla hayale gelmeyecek soygun yöntemleri,kadına ve yaratılmış her canlıya yönelik şiddet,doğa katliamı,çocuk gelinler,bademlemeler,kurslarda şurada burada sabi sübyanlara tecavüzler,din üzerinden endüstri kuranlar…
Ve daha neler nelerin bedellerini ödüyoruz.İşin daha da kötüsü bu borçların ödenmesini gelecek kuşaklarımıza da dayatıyoruz.
Aslında skandal başlığı altında gelişen her hadisenin derhal üzerine gidilerek müsebbiplerinden oluşturdukları bu skandalın hesabını sorabilmeyi bir becerebilsek,mesele kendiliğinden çözülecek ama,skandal çözelim derken başka skandallara da dolanıyoruz maalesef.
Eski Türk Filmlerinde vamp karakterler vardı;
Genelde kadın oyuncuların canlandırdıkları bu karakter sağ ellerini ayası kameraya dönük şekilde alınlarına koyar ve ‘’Amam Allahım skanadeallll’’derlerdi.
Valla kusura bakmayın ama bu repliği bile söylemiyoruz artık.
Gerçi söylesek ne olacak diyeceksiniz ki haklısınız.
Bunu söylemeleri gereken ilgili kurumlar bile söylemedikten sonra bize sinir olup tanık olduğumuz tüm skandalları görmezden gelmekten başka bir seçenek kalmıyor.
Skandalın içi boşaldıkça, değerlerin içi de boşalıyor.
Skandal her yere sinince,olan bitende içimize siniyor mu bilemiyorum ama,
Yaptığı yapanın yanı kar kalıyor, yap(a)mayan ya beceriksiz ya enayi oluyor.
Ha bir de skandal sahibini aferine tabi tuttuğumuz hallerimiz de var.
Onu da atlamamak lazım.
***
-Abi haberi gördün mü Arıcılar birliği başkanı sahte bal üreticisi çıkmış.
-Eee ne var bunda,ona gelene kadar oooo…
-Olur mu abi skandal bu.Halkın sağlığı söz konusu burada.
-Ne dal ne dal..?
-Skandal.
-Skandal mıkandal adam parayı bulmuş mu onu söyle sen? Avantayı buldun mu kaçırmayacaksın.Açacaksın gözünü parayı buldun mu affetmeyeceksin.Yok efendim halkın sağlığıymış,skandalmış…Bırak bu sosyete ağızlarını.
-Yapma be abi skandal sosyete ağzı mı?
-Ya ne?
Bu yazı bizzat tanık olunan yukarıda ki iki kişilik konuşmadan esinlenilerek yazılmıştır.