Kabul etmemiz gerekiyor ki, tüm olumsuzluklara ve ekonomik çıkmazlara rağmen Ak Parti'nin gücü tükenmek bilmiyor. 2019 yılının kaos yılı olacağını iddia edenlere rağmen, 31 Mart 2019 günü sandıklardan Ak Parti çıkıyor. Ak Parti'nin tek parti olduğu gerçeğini ise, 2014 seçim sonuçlarına bakarak okuyabiliyoruz.

2014 yılı seçim sonuçlarını Bursa merkezli değerlendirerek Türkiye geneli analiz yapacağım. Daha önce de ifade ettiğim gibi Ak Parti'nin belediyelerde yüzde 50'den fazla değişime gitmesi halkta ciddi güven kaybetmesine neden olacak. Ancak batık belediyeleri yönetenleri değiştirmemekte ısrar etmek ise, felakate davetiye çıkaracaktır! Vatandaşın oyunu Ak Parti adı altında adaylar vesilesi ile Recep Tayyip Erdoğan'a verdiği biliniyor. Ve yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünden bugüne Bursa'yı ayrı bir yere koyduğu ancak hizmetlerle Bursa'nın hiç buluşamadığı gerçeği ise, ayrı bir vaka!

Türkiye geneline baktığımızda 2014 seçimlerinde Ak Parti, 30 Büyükşehir'den 18'ini alarak bir rekora imza atmıştı. Yine, 50 şehir belediyesinden 30'unu Ak Parti, 8'ini CHP, 8'ini HDP, 2'sini Bağımsız, 5 tanesini MHP almıştı. Türkiye'de kurulu bulunan 902 ilçe belediyesinin 559 tanesini Ak Parti alırken, 160'ını CHP, 106'sını MHP, 67'sini HDP, 8 tanesini SP, 2 tanesini ise Bağımsız aday almıştı. Ak Parti'nin 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde aldığı oy oranı yüzde 45,50 olurken MHP yüzde 15,21 oy almıştı. Yine CHP'nin oy oranı yüzde 27,70 olurken HDP 4,18 SP ise yüzde 2,03 oranında oy almıştı.

Ak Parti'nin dünden bugüne gelinen yorgunluğu, siyasal yıpranmışlığı ve ekonomik gerçekler gözönüne alındığında oyunun ciddi oranda düşmüş olması gerekiyor. Ancak 24 Haziran 2018 seçimleri bize bunun tam aksi bir sonuç ile karşılık veriyor. 24 Haziran seçimlerine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kişisel oy oranı yüzde 52,6 Cumhur ittifakının oy oranı ise 53,7 olarak gözlemleniyor. Yine Cumhur ittifakı 53,7 oyla TBMM'de 344 Milletvekili ile temsil edilirken, Millet ittifakı yüzde 33,9 oy oranı ile sadece 189 milletvekilini TBMM'ye alabildi. Ve yine Ak Parti'nin aynı seçimde oy oranı yüzde 42,6 olurken MHP yüzde 11,1 CHP yüzde 22,6 HDP yüzde 11,7 İP ise, yüzde 10 oy alabildi.

Hem 30 Mart 2014 hem de 24 Haziran 2018 seçimlerini değerlendirmeye aldığımızda Ak Parti'nin günümüz ekonomik koşulları da dikkate alındığında kaybedeceği maksimum oy oranı yüzde 5 olarak istatistiklere yansıyor. Ekonomik iyileştirmeyi sağladığı takdirde Erdoğan ve Ak Parti'nin bu oy oranını da kaybetmemesi kuvvetle muhtemel gözüküyor. Yine bazı bölgelerde düşük profilli aday veyahut mevcut ama memnun olunmayan aday ile yola devam ederek ittifak ortağı MHP'nin adaylarının elini güçlendirmeyi hedefleyen Ak Parti'nin bu sayede İP'in oy oranını yüzde 10'dan yüzde 5'e çekmeyi hedeflediği gözlemleniyor. Ve elbette Ak Parti seçmeninin tüm öfkesine rağmen yine MHP'den öteye gidemeyeceği gözlemlenen araştırmalara göre, yerelde en kötü ihtimalle Ak Parti sözü bazı noktlarda MHP'ye bırakıyor diyebiliriz!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MHP'nin elini güçlendirmekle aslında Ak Parti içerisinde netleşen AKP zihniyetini ortaya çıkarmaya çalıştığı bir gerçek. Bir başka husus ise, FETÖ'nün siyasi ayağını Ak Parti içerisinden tamamen temizlemek. Türkiye'nin gelişen konjonktür ve sınır ötesi büyüklüğüne ayak uyduramayan CHP, HDP ve İP'in sandıktan ekonomi adına umut olarak çıkması beklenmiyor. Yine CHP'nin özellikle Bursa'da açıkladığı düşük profilli adaylarla sandığa gitme eyiliminin aslında İP'in elini güçlendirmeye yönelik adımlar olduğu gerçek. Bursa gerçeklerinden uzak adaylarla sahaya inen CHP'nin kendi iç hesaplaşmaları ile boğuşurken yeniden kazanmasını beklemek ise zor!

Elbette Bursa özelinde değerlendirmeye alacağımız en önemli kriter CHP Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey gerçeği. Bozbey'in kişisel oy oranı yüzde 28,8 olarak yansıyor anketlere. Bozbey'in Bursa'yı almaya yönelik atak ve saha çalışmasının önünün Ak Parti tarafından Alinur Aktaş ile kesilmesi mümkün. Her ne kadar Bozbey'e destek verenlerin oy oranı anketlere yüzde 49 olarak yansıyor olsa bile, CHP ile HDP ittifakının kentte de dillendirilmesi Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Alinur Aktaş'ın elini güçlendiriyor. Yine Alinur Aktaş'ın 2014 seçimlerinde İnegöl'de Ak Parti ile aldığı oy yüzde 55,21 olurken ittifak ortağı MHP'nin oy oranı yüzde 32,59. İnegöl'de Aktaş lehine Büyükşehir Belediyesi'ne yüksek oy çıkacağını düşündüğümüzde, Bozbey'in kazanma şansını ciddi oranda riskli görmekteyiz.

İşte tam da burada önceki günlerde pekte ciddiye alınmayan bir çıkışla kentte konuşulan Ak Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç'ın "Ak Parti Bursa'da 18 Belediye'yi alacak" sözü akıllara geliyor. Ak Parti karşısında savunma sistemini geriye atarak tüm kanatlardan hücuma çıkan CHP'nin tüm kenti Ak Parti'ye teslim etmesi mümkün. Ve yine Ak Parti'ye belediye meclis üyelerinin başvurularının halen daha düşük seviyelerde olması ise, belediye başkanlarının iktidar olan Ak Parti'den meclis üyelerinin ise, ittifak ortağı MHP ve muhalefet CHP ve İP'den olacağı gerçeğini gözler önüne seriyor. Tüm bu veriler ışığında Ak Parti'nin ve Bursa'nın Ankara'da ki en genç siyasi yöneticisi Milletvekili Ahmet Kılıç'ın ezbere konuşmadığını anlamış oluyoruz!

Kısacası, tüm kriterleri ve gerçeklikleri ortaya koyduğumuzda bile CHP liderliğindeki muhalefetin sokakta var olamaması, parti içi kavgaları, genel merkez hataları gibi gerçekler nedeniyle sandıktan iktidar çıkabilme şansı yok. Ve yine İstanbul, Ankara ve İzmir'in CHP'ye geçmesi halinde Muğla'nın Bodrum ilçesinde yaşanılan afet sonrası rezillik ile karşı karşıya kalınacağı gerçeği ortada dururken, Erdoğan'ın şahsi oyunun yerelde yıkılması imkansız gözükürken AK Parti tek parti olma gücünü elde tutuyor diyebiliriz.