Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Aile, kadın ve çalışma...

Yazının Giriş Tarihi: 27.11.2019 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.11.2019 00:01

Türkiye'nin gündemini siyasetin merkezinden toplumun merkezine doğru sürüklemek zorundayız. Son dönemde artan şiddet olayları, intiharlar ve herşeyden önemlisi ekonomi adına gelişen olumsuz tablolar bizi kentin özelinde buluşturmaya mecbur bıraktı. Bursa; kadın, aile ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi adına fazlasıyla güçlü bir kent. Öyle ki, Türkiye'nin ilk "Şiddet Önleme Merkezi" Bursa'da açıldı. Kadın ve çocuk, konuk yani korunma evlerinin sayısı güvenlik gerekçesi ile verilmiyor. Ancak yetkililer bu konuda da Bakanlığın Bursa'yı öncelikli tuttuğunu ifade ediyorlar.

Ülkenin gündeminde sürekli var olan Aile, Sosyal Hizmetler ve Çalışma kavramları yeni dönemde tek bakanlık üzerinden yürütülüyor. Bursa'yı bu denklemde değerlendirdiğimizde yeni atanan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü'nün izlerini takip ediyoruz diyebilirim. İl Müdürü Hasan Yılmaz, daha sessiz ve reklama dönük olmayan hareketleri ile takdir topluyor. Elbette yeni döneme dair bir basın toplantısı beklerken, Sayın Bakanın Bursa'ya gelmesi de önemli bir detay.

***

Türkiye'nin en genç bakanlarından birisi Zehra Zümrüt Selçuk. Ve yine ülkenin en sorunlu ve sorumluluğu yüksek makamını temsil ediyor. Bugün Bursa'da olacak Sayın Bakanı ve yine kenti, köşemde bazı anektodlarla bilgilendirmek istiyorum. Sayın Bakanın kentin dinamiklerini iyi okuyabilmesi şart. Bu nedenle net bir dille ifade edebilirim ki, Bursa Valisi Yakup Canbolat kentin en önemli fırsatı. Yine Kaymakamlarımızında etkin çalışmalarını görmezden gelemeyiz. Vali Canbolat'ın samimi adımlarının yeşerttiği bir kent bürokrasisini sonbaharın sararmış yaprakları arasında keyifle izliyoruz. Bursa'da ciddi bir bürokratik sıkışmanın hızla önüne geçiliyor. Ve yine Bakanlık bürokratlarının da emeklerini hiçe sayamayız. Bursa'da özellikle çalışma ve sosyal güvenlik adına önemli bir isim Erhan Karaca. Her ne kadar önceki dönem görev yapan Sayın Bakanın zulmüne uğramış olsa bile Adalet yerini buldu. Kentini seven ve çalışma ortamını FETÖ'den temizleyen böyle başarılı bürokratların önünü açmak lazım. Hizmet birimlerinin ötesinde finansal açıdan da eli güçlü kurumlar eminim ki Bursa gibi ticaret ve sanayinin kalbi olan bir kente daha fazla artı değer katacaklardır.

Ve yine bir diğer Bakanlık Bürokratı da Eren Türkmen. Bursa İŞKUR, Türkmen dönemi ile kendini güçlendirdi. Eski hantal yapısını üzerinden hızla atan ve işveren ile bir bütün olan İŞKUR sayesinde işsizlik oranı hızla düşüyor. Tabi ki, işsizlik ücreti çalışmamanın en büyük destekçisi. Bir diğer işsizlik kaynağı ise, ileri yaş işsizler. Bursa'da 43 yaşından sonra iş bulmak büyük bir şans diyebilirim. Bu konuda maalesef ciddi bir "Erken Yaşta Emeklilik" yasa tasarını kamu ve özel şirketler adına değerlendirmek zorundayız. Ve yine yaşa göre değil, prim esaslı bir emeklilik yasasına ihtiyaç var.

Cinsiyet ayrımcılığı sonlandırılmalı!

Son dönemde yine gündemi meşgul eden bir başka konu ise, cinsiyet ayrımcılığı. Kadın olma üstünlüğünü kullanarak işverenlerini zor duruma düşüren, iftiralar atan ve herşeyden önemlisi aile kavramına zarar veren kadınlarda artış yaşanıyor. Ekonomik dengelerin bozulmasıyla hızla artan bu vakalar mutlaka yasa yolu ile önlenmeli. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın gündemine alması gereken bu husus fazlası ile değerli. Bir yanda kadın hakları adına ücretsiz avukatlık hizmeti bile sunulurken, diğer tarafta her erkek suçlu olarak algılatılıyor. Adalet karşısında da haksız bir duruş olan bu tutumun Türkiye'nin kanayan yarası olduğunu ifade etmekte fayda var.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşleri hanımefendi Emine Erdoğan sürekli aile ve evlilik vurgusu yaparken, ailelerin böyle ucuz insanlar ve iftiralarla yıpratılmasının önü kapatılmalı! Kabul etmeliyiz ki ülkemizde aile kurma yaşı hızla 30 yaş ve üstünü geçerken, birilerinin iftiraları veyahut kara lekelemeleri yüzünden iş dünyasının ve erkek işverenlerin baskı altında kalmaması gerekiyor. İşveren işinimi, eşini mi yoksa ailesini mi koruyacağı kaygısı ile ekonomi de daha etkin ve güçlü var olamaz! Bu anlamda kısa sürede somut ve keskin adımlar atılmazsa, ilerleyen yıllarda ciddi bir kadın işsizliği yaşanacağını ifade etmekte fayda var. Ve yine Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Adalet Bakanlıklarının bu yönde somut adımlar atmamasının ilerleyen süreçte Ak Parti'nin siyasi anlamda oy kaybetmesi ile de sonuçlanacağını ifade etmekte fayda var. Ve yine İstanbul Sözleşmesi hususunda daha aktif bir Ak Parti göremiyor olmak hepimizi üzmüyor değil. Sonuç itibariyle, Ak Parti oyunu ailelerden alıyor. Unutulmamalı ki, aile dağılırsa Ak Parti'de dağılır!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.